Börü

38 3 67
                                    

Elimdeki ekmeği makineye koyduktan sonra dolapta bulduğum bir süt kutusunu aldım ve masada duran bardağa koydum. Bardağın dolmasına yakın biten süt kutusunu biraz daha salladıktan sonra kapağını ağzına takarak yerde duran çöp kovasının yanına koydum.

Ardından masanın duvarla arasında kalan koltuğa oturdum ve bardağımı kafama dikledim.

"Sen ciddi misin? Gerçekten dolapta o kadar çok içki varken süt mü içiyorsun?" Gelen sesle o ana kadar kapalı olan gözlerimi açtım ve bardağı masaya hafif vururken, sabahın siniriyle sessiz ama sert çıkan sesimle "Asıl sen ciddi misin? Sabah sabah içki içecek değilim. Ayrıca daha kaç kere söylemem gerek, mutfağıma ve dolabıma içki sokma diye. En fazla bir tane olması konusunda anlaştığımızı sanıyordum."

İç çekerken makinede unuttuğum ekmekleri çıkarttı. Ardından dolaba yöneldi ve yumurtalıktan iki yumurta çıkarttı. "Sana kaç kez söyleyecem, ben yumurta sevmiyorum." Beni duymazdan gelerek dolabın kapağını kapattı ve tezgahın altındaki kapağı açıp bir tava çıkarttı.

Beni duymazdan gelmesine sinirle sesli bir şekilde iç çekerken o da bıkkınlıkla soludu. Tavayı ocağa koyup altını yaktıktan sonra dolaba tekrar yöneldi. Tereyağı kabını ve pul biberin kabını çıkarttıktan sonra tekrar ocağın yanına geçti.

O bunları yaparken ben de sıkıldığım için odaya gitmek üzere kalktım. "Yemek hazır olduğunda bana haber ver."

Odama geçtim ve kendimi yatağa attım. Telefonumu cebimden çıkarttıktan sonra saate baktım. 7.34 saate baktıktan sonra tekrar kalktım ve çekmeceme yöneldim. İkinci çekmeceyi açtıktan sonra karşımda duran SAR9 C yi elime aldım ve mermileri şarjöre yerleştirdikten sonra silahın içine koydum. Çekmecedeki başka bir kalın bıçağı aldım ve çekmecenin kapağını kapattım. İkinci çekmeceyi açıp içinden bir bileyici çıkarttım ve bıçağımı bilemeye başladım. Bıçağın masata sürterken çıkarttığı o ses gerçekten çok hoşuma gidiyor.

"Börü! Yemek hazır!"

"Geliyorum!"

Mutfağa gittim ve sofraya oturdum. Aldığım kokular o kadar güzeldi ki.. Bu adamın ev adamı(?) olması gereken konular var.

~...~

Yemeğimizi yedikten sonra odama geçtim ve hemen dolabımdan takım elbisemi çıkarttım. Üstüme beyaz gömleğimi giydikten sonra kıravatımı da taktım ve siyah pantolonu giydim. Kemerimi taktıktan sonra iki küçük bıçak, tabancam ve bir kaç şarjörü belime taktıktan sonra omuzlarıma siyah ceketimi attım ardından uçlarını kırmızıya boyadığım, dibine girmezseniz siyah değil kahve rengi olduğunu anlayamayacağınız, omzumu geçmeyen saçlarımı kırmızı tokamla basit bir topuz yaptım.

Telefonumu ve kulaklığımı da aldıktan sonra odadan çıktım. Koridorda duvara yaslanan Börteçin ye baktım. O da benimle aynı şekilde giyinmişti. Geldiğimi farkedince sırtını duvardan ayırdı ve kapıya doğru ilerledi. Ben de onun arkasından gittim. Çıktıktan sonra mekana doğru yürümeye başladık.

Hepiniz merak ediyorsunuzdur bizim olayımız ne diye? Biz bir çeteyiz. Çetedeki herkes evsiz ve yetimlerden oluşuyor. Burası terkedilmiş bir bölge. Bu bölge yaklaşık yedi-sekiz yıl önce bilmediğim bir sebepten ötürü boşaltıldı. Olaydan yaklaşık bir yıl sonra boşaltma emri kalktı fakat burası artık bir hayat kasaba olmuş durumdaydı. Ve kimse buraya yerleşmiyor. Bu yüzden burası başta bizim çetemiz olmak üzere bir çok çete tarafından bölge benimsendi. Ardından ise bu çeteler birleşti ve büyük bir çete olduk. Şu anda çetede yaklaşık 500-600 kişi var.

Mekan dediğim yer ise bir bar. Çetedeki herkes genelde burda buluşur. Her gün herkes buraya uğrar. Fakat sokaklar asla boş kalmaz. Herkes görevini bilir. Bunun en büyük sebebi ise liderimizdir. Burdaki herkesi kendisi yetiştirdi. Herbirimizin ismini o verdi. Onun sayesinde çeteler birleşti ve biz burdayız.

Bu arada biz "Kurt Sürüsü"yüz.
Benim adım Börü. Ev arkadaşım ve "kardeşim"in ismi ise Börteçin. Kardeş gibi büyüdük. Ben buradaki az sayıda kızdan biriyim. Çetedeki kadın sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Çetedeki yaş ortalamadı 16-29 arasında değişiyor. Bu yaşlarda herkesi görebilirsiniz. Ben ve Börteçin 21 yaşındayız. Liderimiz 29 yaşında.

Mekanın içerisine girdiğimizde ilk olarak barmenin yanına gittik. Sandalyelere oturduk. Barmene en ağırlarından birini istediğini söylediğinde ona gözlerimi kısıp 'salak mısın sen' bakışları attığımda o da bana kaşlarını çatarak bakmaya başladı. Bi süre bakıştıktan sonra ben de barmene daha hafif bişeyler söyledim. Etraf kalabalıktı.

Burda genelde yılda bir kere şehre gidip yiyecek içecek ihtiyacımızı karşılarız. Yiyecek depoları kullanıyoruz. Sonuç olarak burda market yok değil mi?

O an aklıma geldi. Yarın şehre ineceğiz. Ve bu sene biz de gideceğiz. Hemen bardağımı masaya vurdum ve Börteçin e döndüm. O da benim bu ani hareketimden irkilmiş olacak ki öksürmeye başladı. Sırtını sıvazladıktan sonra kendine gelince bana 'senin belandan girerim' bakışı atarken ben de göz devirdim ve konuşmaya başladım. "Yarın şehre inilcek. Ce biz de gideceğiz." "Ee?" "Senin şu tavırların gerçekten beni biliyo biliyon mu..?"

İç çekmesiyle ben de önüme döndüm ve içeceğimi bitirdim. Pek alkol seven biri değilim. Börteçin in aksine!

~...~

Biraz daha takıldıktan sonra havanın kararmadıyla ben esnerken Börteçin ikinci bardağını içiyordu. Ardından bir ses duydum. "Kaçıncı bardağını içiyorsun kim bilir Börteçin?" Duyduğum bu hoş sesle arkamı döndüm. Evet, bu liderimizin eşi Maral. Kendisi çetedeki herkesin en az liderimiz kadar saygı duyduğu ve sevdiği birisi. O da herkesi tanır. Onun gelmesiyle hemen tebessümümle ona döndüm. O da beni farketmiş olacak ki yüzündeki hafif tebessümü daha da büyütüp bana baktı. "Nasılsın Börü?" "İyiyim siz nasılsınız?" Dediğimde yanımda duran sandalyeye oturdu."Ben de iyiyim. Sadece biraz yorgunum. Yarın sizde şehre ineceksiniz değil mi? Bu sene ben geleceğim sizinle."

Eğer liderimiz bir babaysa bu kadın da annemiz. Gerçekten çok sevecen ve son derece güler yüzlü birisi. Liderimizin onu sevmesine şaşmamalı ha?

"A gerçekten siz mi geleceksiniz bu sene?? Çok sevindimm!-ah.. peki bişey mi oldu? Normalde siz gelmezdiniz..?" "Sorun yok sadece bu sene ben gelmek istedim." Ve o şefkat dolu gülümsemesini sundu. Gülümsemesi çok güzel. Ayrıca 28 yaşında olduğuna kim inanır? Gencecik duruyor.

————————

Yazarken Mənəm türk , dombura ve neyim var ki dinledim dinlerseniz sevinirim. <3
Ayrıca bu hikayeyi normalde bitirdikten sonra yayınlayacaktım fakat daha bu gün bir arkadaşıma konu hakkında bişeyler söyledim o yüzden dayanamadım. Bi sonraki dölümde görüşürüüüzz<333

Börü ve KuzgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin