Merhaba?! Uzun bir aradan sonra tekrar geldim ehe:)
Sınırı geçmeden attığım bilmem kaçıncı bölüm?( Bu yüzden bundan sonra sınır geçmeden bölüm yok.
Sınır: 45 oy 30 yorum
İyi okumalar!!
--------------------------------------
Jimin'den.
Pembe saçlı genç gözlerini açtığında beyaz tavanla karşılaşmıştı. Gözlerini bir kaç kez kırpıştırıp açtıktan sonra sesler gelen tarafa kafasını çevirmişti. Kafasını sağ tarafına çevirmiş ve görüş açısına giren maskeli bir adamla karşılaşmıştı. Maskeli adam doktorla bir şeyler konuşuyordu, ama Jimin konuşulanları net anlayamıyordu.
Pembe saçlı genç kaşlarını çatıp maskeli adama bakmaya devam ederken ve konuşulanları anlamaya çalışırken kolundaki acıyla bakışlarını koluna yönlendirmişti.
Koluna baktığında koluna serum takıldığını gördü. Ani gelen öksürük krizine girerken gözleri maskeli adamla doktora kaymıştı.
İkilinin gözleri Jimin'i bulurken ikiside aynı anda yanına doğru hızlı adımlarla gelmişti.
"Oh iyimisiniz efendim?" Genç kadın doktor su uzatırken soruyu sormuştu. Jimin suyu alıp bir kaç yudum içtikten sonra geri vermişti. Zorlada olsa kısık sesiyle konuşmaya çalışmıştı.
"İ..İyiyim" Genç doktor gülümserken konuşmuştu. "Güzel iyi olmanıza sevindim. Ben doktorunuz Na Haeun."
Doktor eliyle maskeli adamı gösterip konuşmasına devam etmişti. "Bu bay sizi baygın halde hastanemize getirdi. Gereken tüm müdaheleyi yaptık, şu an durumunuz stabil korkucak bir şey yok ancak kan testlerinizin cevabı şu anlık çıkmadı yarına kadar size gereken bilgiler verilecektir."
Doktorun konuşmasından sonra Jimin'in bakışları maskeli adama kilitlendi. "Kendinizi gerçekten iyi hiss ediyorsanız serum bittikten sonra taburcu ola bilirsiniz. Başka sorunuz varmı?"
Jimin bakışlarını maskeli adamdan çekmeden doktora kısık sesle cevap vermişti. "Y..yok teşekkürler"
"Rica ederim geçmiş olsun" Doktor odadan çıkıp kapıyı kapatırken maskeli adamda göz temasını kesip doktorun arkasından giderken kolunda hiss ettiği elle duraksamıştı.
Pembe saçlı genç şaşkınlık içinde gözlerini muhtemelen genç olandan çekmeden konuşmuştu. "Nasıl...Nasıl oldu?"
Maskeli adam anında genç olana dönüp cevap vermek yerine gözlerinin en derinine bakmıştı.
Pembe saçlı genç hala şaşkın olsada tekrar zorlukla konuşmuştu. "Eve... Eve nasıl girip beni kurtardın, kimsin?"
Maskeli adam yine cevap vermeyi es geçerek göz temasını bir süre kesmeden gözlerinin en derinine baktı.
Daha sonra elini kolundaki diğer elin üstüne koyup nazikçe çekti. Bu sırada gömleğinin kolu yukarı çıkarak elindeki dövmeyi göz önüne sermişti. Jimin'in gözü oraya kayarken şokla bakmaya devam etmişti.
"Jung.. Jungkook?!" Maskeli adam koluna tekrar sarılan eli geri çekib kapıya yaklaşıp koşar adım hemen dışarı çıkmıştı.
"Jungkook lütfen gitme" pembe saçlı kolundaki serumu çıkarıp ayağa kalkmaya çalışırken adamın arkasından zorlukla bağırmaya devam ediyordu.
"Lütfen Jungkook yalvarırım..Nolur" kolundaki serumu hala çıkarmaya çalışırken gözleri buğulanıp göz yaşları yanaklarından akmaya devam etmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑲𝑼𝑴𝑨~{𝐉𝐢𝐤𝐨𝐨𝐤}
FanfictionGöz yaşlarım telefon ekranına düşerken, titreyen ellerimle yazmıştım. Bebeğim🖤-"Bebeğimiz öldü Jungkook"