Önceki bölümü okumayı unutmayın lütfennn <333
_____
" iso sana anlatmam gereken şeyler var" merakla bakışlarımı Subway surf oynadığım tabletimden ayırdım, zaten oyunu güncelleme adı altında bok etmişlerdi.
" Hani biriyle konuşuyorum diyordum ya" demesiyle yayıldığım koltukta oturur hale geldim.
" Uygulamadan ?" Sorgular sesimi duyunca kafasını onaylarcasına salladı.
Geçen ay salak bir uygulama sayesinde anonim bir şekilde biriyle konuşmaya başlamıştı.
Yok işte konumuna en yakın kişilerden falan oluyormuşta bilmem neymişte cart curt önemli bir yer göremiyorum. Durdurduğum oyunu geri açtım.Lann lann az kalsın o dandik trene çarpacaktım.
" Biz o çocukla buluşmaya karar verdik"
"NE?"
trene çarpıp yakalandım." Sen salak mısın arda? Tanımıyorsun etmiyorsun gidilir mi öyle aptal"
Sesimi kontrol edemiyordum, sinirlerimi de yani komikti, trajikomik falan.
" Ya iso bir dinle" dedi ellerini ellerimin üzerine koyarak
" La dinliyorum ya zaten " diyerek bakışlarımı gözlerine diktim.
Açıkla lan açıkla bekliyorum." Off benimle gel " diyerek gözlerini kaçırdı.
" Ben ne alaka benim böbreklerim kıymetli oğlum sen gibi yarım akıllı yüzünden mefta olamam " diyerek ellerini iteledim ve oyunuma geri döndüm.
" Tek mi göndereceksin beni şimdi " diye üzgünce mırıldandı.
" Hayır saçmalama" diyerek gözlerine baktım salak salak parlıyordu şu an.
" Heytt be isomm bee biliyordumm beni yalnız bırakmayacağını biliyordum." Bana sarılmaya çalışıyor bir yandan da kahkaha atıyordu. Dayanamayıp ben de gülmeye başladım.
" Göndermeyeceğim seni de " diyerek sırıttım.
"Ha" diyerek kalakaldı.
Tatlı çocuktu ya bizim Arda." Siktirme belanı otur oturduğun yerde gitmiyorsun tabii ki "
" Ya ismail bayağı bir yere gitmiyorum zaten mahallede buluşacağız hatta" demesiyle yüzüne baktım pek yalan söylüyor gibi gözükmüyordu.
" Mahalle ne alaka ?"
" Ya zaten uygulama konuma göre şey yapıyor demiştim işte bizim mahalledenmiş "
" Bizim mahallede senin kadar işsiz başka biri mi varmış lan" şaşkınca konuşmamla gözlerini devirdi.
" Olum saçmalama mahalle daha sıkıntı birbirimizin yüzüne bakıyoruz lan ya küçük bir çocuksa? Onu geçtim ya büyük biriyse oğlum abi dedigimiz adamlara mi yanliyonuz siz derler döverler lan bizi"
Gözümün önüne gelen irfan ve mert abiyle sıkıntıyla yüzümü buruşturdum olur mu olur yani imdat!" Ya saçmalama off sus bir dinle ya değil büyük ya da küçük" demesiyle anlamayarak baktım.
" Nüfusa kaydolurken babasının yanındaydın herhal başka açıklama bulamıyorum da."
" Şüphelendiğim biri var zaten mevzu bu İsmail ya dinlemiyorsun ki " demesiyle ilgimi çekmişti oyunu durdurarak tableti yan tarafıma bıraktım.
" Kimden şüpheleniyorsun ki "
" Kenandan" diyerek gözlerini kaçırdı. Hafif utanıyor gibi olan haliyle donakaldım bu aşağılık yerde çok feci şeyler dönüyordu ulan!
" O nasıl oldu LAN?"
" Ya bak ben bir kere bunun telefonundan kendime fotoğraf atacak oldum ve uygulamayı gördüm sonra şüphelenmeye başladım bir de arada beni tanıyormuş gibi konuşuyordu ben uygulamayı indirirken falan da yanımdaydı bilmiyorum çok şüphelendim o yüzden buluşma teklif ettim zaten "
" Yani şimdi Kenan mı değil mi anlamak için gideceğiz?"
" Evet " demesiyle kafamla onayladım, güzel peki sonra ?
" Peki Kenansa" dememle aptal aptal sırıttı.
" Onu da o zaman düşünürüz " diyerek omuz silkti.
•
" Yani inanmıyorum şu an sana ne hallere düşürdün beni" diyerek kapalı boru gibi olan kaydırağın içinde uzanmaya başladım.
Beyimiz salıncakta oturmuş bense burada olacakları bekliyordum kurbanlık koyun gibi.
Koyun.
Barış Alper.
San bence, yani biriyle sevgili falan olabileceğini
Of.
Siktir oradan.
" Arda" diyen tanıdık sesle gergince beklemeye başladım.
Yani barış senin burada ne işin var amına koyayım.
Siktir Ardayla konuşan Barış mıydı?
Ya da belki de buradan geçiyordu.
" Barış" diye mırıldanan Ardayı duydum sonra.
Kalbim acıyordu, ne alaka acıyordu k
" Ne arıyorsun burada?" diye sordu Arda." Seni " diyen Barışla kalakaldım.
Gözümden yaşlar süzülmeye başladı, içten içe kendime sinirle doldum.Yanlış anlamıştım ve gerçekten mi yani bu muydum ben ? Yalan yanlış anlayıp kendimce kurmuşum resmen kafamdan. Ne büyük aptaldım ama! Ne oluyordu ulan bana? Saçmalıktı büyük saçmalık.
Bir şeyler daha konuştular ama algılayacak halde değildim.
Kendimi aşağıya doğru bıraktım ve kaydım.
Muhtemelen yere çakılacaktım. Oturur hale gelemiyordum bir türlü cebelleşip duruyordum.Kaydırağın sonuna geldigimde gözlerimi kapamış sonumu bekliyordum ama öyle olmadı.
Kollar vücuduma dolandı, yere çakılmadan kurtarıldım.Barış Alper tarafından.
Gözlerimi açınca göz göze geldik kaslarını çatmış bana bakıyordu.
" Ağladın mı sen ?" Demesiyle gözlerimi kaçırdım.
" Yok ne alakası var toz gitti hep gözüme" diyerek kalkmaya çalıştım.
Pek inanmış bir hali yoktu ama benim de inandıracak bir halimin olduğu söylenemezdi.
Sımsıkı sardığı kollarından zorlukla kurtuldum ve düz durmaya çalıştım." Ardam nerede ?" diyen sesimle bakışlarını daldığı salıncaktan ayırdı.
"Kenana gitti " diyerek dik dik bakmaya başladı." Gidiyorum ben " diyerek konuşmak için ağzını açan Barış'a fırsat vermeden evime gittim.
Ne olmuştu bilmiyorum, beni ikinci ağlatışıydı belki farkında değildi ama onun için ağlamıştım resmen ve dört kez sarmıştı kollarını dört bir yanıma. Anlamlandıramadığım çok fazla şey vardı ama anlamak için gücüm kalmış gibi de hissetmiyordum.
Sadece pikemin altına girip bir daha çıkmamaktı dileğim.____
Soft yazlık bir kurgu planlamistim
Öyle de ilerliyor endişeye mahal yok endişeye hsosmdodmwkrmfİsonun yavaş yavaş kabullenme aşamalarını yazmaya çalıştım umarım oluyordur ya
İşin sonunda barışla Kenan isoyla arda manit oluyormuş bir de (why not?)
Sizi seven arga,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
365 | barış alper'ismail
Ficção Adolescente3 kez ağlattın 6 kez sarıldık 5 kez öptün beni Ve ben bunun 365 gün hatta daha fazla sürmesini diledim. Barış Alper Yılmaz x İsmail Yüksek Arda Güler x Kenan Yıldız