SONSUZ

12. BÖLÜM

Doğru zamanı kollamam gerekiyordu.Ayrıca Sarp iki haftadır kaçmaya çalışmadığım için ayaklarımı bağlamıyordu.Bir yandan bunun mutluluğunu yaşıyor, bir yandan da nasıl buradan kurtulabileceğimi düşünüyordum.Tavanla bakıştıktan sonra pencereye yöneldim.Şu tavan da olmasa napcaktım ben? Yokluk işte.Neyse...Pencereden baktığımda siyah arabadan Sarp'ın indiğini gördüm.Elinde birkaç poşet vardı.Pencereden dışarıyı izledikten sonra yatağa uzandım ve tabikide tavanla bakıştım.Tavanla bakışmamı bozan kişi Sarp oldu.Of ya tam çıkma teklifi edecekti.Sarp'ın elinde poşetler vardı.

-Bu akşam dışarıda yemek yiyeceğiz.Bunları giymeni istiyorum.Makyaj malzemesi,takı,çanta felanda var.Bu akşam çok özel olacak.

Normalde ....... ordan derdim ama belki bu akşam yemeği kaçabilmem için bir fırsat olabilirdi.

-Tamam.

Yüzüme yalandan bir gülümseme koydum.Ardından Sarp elindeki poşetleri odanın bir köşesine koyup odadan çıktı.
Sarp gidince poşetleri açtım.İçinden çıkan elbise mini bir elbiseydi.Rengi siyahtı.Birde siyah ayakkabı ve ona uygun taşlı bir portföy çanta vardı.Elbiseyi ve ayakkabıyı giydim.Daha sonra gözlerime koyu bir makyaj yaptım ve saçlarıma fön çektikten sonra hazırdım.Bir kaç dakika sonra Sarp odaya girdi.Sade bir takım elbise giymişti.Beni yukardan aşağıya süzdükten sonra konuştu.
-Harika gözüküyorsun.
Biliyorum zjjsjsjs.Tabi ki öyle demedim.
- Teşekkür ederim.Çıkalım mı?
- Bu bir çıkma teklifi mi?
Hay ben senin.
-Dışarı çıkmaktan bahsetmiştim.
Gülerek
-Tamam tamam.
Cümlesini bitirince evin anahtarını alıp dışarı çıktık.Arabanın yanına yaklaşınca Sarp benim kapımı açtı.Yav bu çocuk neyin kafasını yaşıyor? Gören de romantik centilmen biri sancak.Kaçırdı lan beni?
Biyere dalmıştım.Sonra Sarp'ın sesiyle irkildim.

-Binmeyi düşünüyor musun?

-Hı evet biniyorum.

Salak mal öküz dana peach.

Arabaya bindim.Sarp da arabanın önünden dolaşıp sürücü koltuğuna oturdu.Arabayla yaklaşık yarım saat süren yolculuğun sonuna geldiğimizde bulunduğunuz yer ıssız bir sokaktı.İtiraf etmek gerekirse lüks bir restorana gideriz diye düşünmüştüm.Bu da Sarp'ın fantazisi bişey diyemeyiz.Sarp konuştu
- Burası benim mekanım.Bu sokağın sahibi benim.Yemeği şu depoda yiyeceğiz.
Dedi işaret parmağıyla depoyu göstererek.
Ne kadar havalı dimi.Depoda bir akşam yemeği.Gerçekten de bu gece özel oldu.Dünyada bir ilk!
- Tamam.Gidelim.
Koluna girmem için kolunu bana uzattı.Bende mecburen koluna girdim.Depoya girdik.Masanın yanına kadar birlikte yürüdük. İçerisi tahmin ettiğimden çok daha güzeldi.Yerde güller vardı.Masada mumlar... Çiçek felan. ..Ben ağzım açık etrafı süzerken Sarp konuştu.
- Çok beğendin herhalde.
- Hıhı süper olmuş. Hepsi benim için mi?
-Evet.Sen daha iyilerine layıksın.
Ondan seni sevmiyorum ya zaten gerizekalı.
Yüzüme tekrar yalandan bir gülümseme koydum.Daha sonra Sarp sandalyeyi çekip oturmamı sağladı.Ben oturunca yanımıza keman çalan biri geldi.Ardından çeşit çeşit yemekler...
Yemek yerken kaçmak için numara yaptım.
- Sarppp! Midem bulanıyor galiba kusucammm.
- Tamam . Şurada lavabo var seni götüriyim.
- Yok ben giderimm.
- Tamam. Sen bilirsin.
Tabi ben bilirim. Lavaboya girdiğimde nasıl kaçacağımı düşünmeye başladım. Lavabodaki pencere açıktı ve çok yüksek değildi.Başka çarem yoktu mecbur kendimi camdan dışarı attım.
YAŞASIN ÖZGÜRLÜK!
Kurtuldum diye sevinirken Sarp'ın adamının bana baktığını gördüm.Yine elime yüzüme bulaştırdım.Adam beni kovalamaya başladı bende kaçtım.Kaçarken ayağım burkuldu ve ayakkabılarımın topuğunun kırıldığını farkettim.Tökezleyerek koşmaya devam ettim.Biraz daha koştuktan sonra arkama döndüm.Arkamda yaklaşık 10 tane adam vardı. Ve Sarp da aralarındaydı.Tahmin ettiğiniz gibi yine sıçtım.Ayakkabılarımı çıkarıp koşmaya devam ettim.Arkama birkez daha döndüm.Adamların bana olan mesafesi çok azdı.Bu beni daha da hızlandırdı.Baya koştum.Sokakta bir duvarın arkasına saklandım.Bu bana biraz daha zaman kazandırdı.Fakat hala az zamanım vardı.Bir depoya vardım.Neymiş burası ya.Depodan bol bişi yok. Neyse şuan bunu düşünecek halde değilim.Hemen depoya girdim.Depoda saklanmaya yer ararken bir erkek sesiyle irkildim.
- Birşey mi arıyordun ufaklık?