one

936 64 13
                                    

(Bölüm şarkısı Shawn Mendes - I don't even know your name)

   Magcon'ın tur otobüsü son hızla yoluna devam ediyordu.Gece uyuyamayan Nash her zaman yaptığı gibi değişik renk tonlamalarını bulunduran gökyüzünü inceliyordu. Saçlarını karıştırıp üstüne aldığı battaniyeye biraz daha sarındı.
Sıcak bütün vücuduna işlerken göz kapakları yavaşça kapandı.İçini heyecanı yerine uyumanın verdiği bir huzur kaplarken başını cama iyice yasladı.
*****
Sabahın erken saatlerinde Taylor Caniff'in canlı ve enerjik gelen sesi bütün tur otobüsünü doldurdu.Aynı şekilde vine çektiği düşünülen Cameron Nash'ı bağırarak uyandırmıştı.
Shawn yeni şarkı sözleri yazıyormuş gibi görünüyordu. Sonrasında ise oturduğu yerden kalkıp Taylor Caniffle konuşmaya başladı.
En sonunda tur otobüsünün kapısı tekmeyle açıldı.Ellerinde kahveler ve çöreklerle içeri giren Carter ve Matthew kapıyı tekmeleyerek arkalarından tekrar kapattılar.
Tur otobüsü şöförü Micheal önüne eğdiği şapkasının arkasında kestiriyordu.Shawn ve Taylor oturdukları masada bulunan çöreklerden yiyorlardu.
-Bu söz nasıl olmuş dostum?. diyordu Shawn ağzına çöreğin son kısmını atarken.
-Ne diyebilirimki Shawn çok tatlısın. Taylor gülerek Shawn'a sarıldığı anda bandanası kafasından kayıp yerle bulunmuştu.
Nash gülerek Shawn ve Taylor'a baktı.Matthew yanına kuruldu.Ardından Cameron dizlerini toplayarak yere tam karşılarına oturdu. Nash Carter'ın uzattığı kahveyi alırken Matthew'in sorduğu soru ile gözlerini ona çevirdi.
-Yine mi uyumadın Nash?
-Uyumamış olabilirim.
-Tur sana heyecanlandırdı.
-Ama bu eğlenmediğim anlamına gelmez.
-Heyecanı bir kenara at ve seni seven fanlarınla vakit geçir.
-Onlarla vakit geçiriyorum. Onları seviyorum.Fakat nedenir ona?
-Uykun mu gelmiyor ?
-Ah kesinlikle.
Kısa ve eğlenceli sohbetten sonra gözler hala gülüşen Shawn ve Taylor'a çevrildi. Aralarında Aaron'da vardı.Aaron espiri yapmakla meşgulmüş gibi gözüküyordu.
Micheal'ın çalan telefonu gözlerin şöför koltuğuna çevrilmesine sebebiyet verdi.
-Çocuklar hazırlanın.Jack ve Jack'e söyleyin arka tarafta video oyunu oynamayı bıraksınlar. Robert geliyor.Sizi tanıştırmak istediği biri varmış.
-Sen tanıyor musun peki Mike?.diye konuştu odadan çıkan Jack Johnson Jack Gilinsky'ın oturduğu yerin yanına kendini atarken.
-Ayaklarınız olduğuna sevindim  Tab....
      Micheal'ın sözü yarıda kesilirken tur otobüsünün kapısı açıldı.Magcon turu düzenleyen Robert içeri girdi. Arkasından ise kızıl saçları önüne gelen bir kız içeri girdi.Robert Micheal ile selamlaştıktan sonra tek tek Magcon üyelerine sarıldı.
         -Autumn seni nasılda  özlemişim diyordu.Micheal kızıl saçlı kıza sarılırken.
        -Tanıyormuş . dedi Jack J .  Bir yandan saçlarını karıştırdı.
          -Merhaba çocuklar . Sizi görmek ne kadarda güzel. Micheal açıklama yapmıştır. Sizi tanıştırmak istediğim biri var.Buraya gelir misin tatlım?
          Kızıl saçlı kız ayaklarını sürüyerek Robert'ın yanına geldi.
         -Merhaba .dedi çatlak çıkan sesiyle. Biraz uykusunu alamamış gibi bir hali vardı.
           -Selam .Grup Üyeleri hep bir ağızdan konuştular.
            -Bu benim kızım Autumn.Onu bu turda size emanet etmek istiyorum. O sizin bir nevi menejeriniz olacak.
             -Autumn'u bize emanet etmek istediğine eminmisin? diye konuştu Cameron.
             -Ah çocuklar size hayatımı bile emanet edebilirim.
             Robert kızına sarıldı ve kulağına birkaç bir şey fısıldadı. Kız kafasını onaylar bir anlamda sallarken  yanında getirdiği küçük bavulunu yere koydu.
             -Hadi bakalım.Diğer durağımız California. dedi ve otobüsten inip kendi arabasına bindi Robert.
            Magcon tur otobüsü son hızla yoluna tekrardan devam ederken Autumn ve üyeler birbirine ısınmış gibiydi.Shawn'ın yanında oturmuş olan kız kendisinin yanında oturan Taylor'ın komik sorularına gülüyordu. 
             -Hmm peki çiller'ini seni mi çizdin yoksa gerçekler mi?
             -Siliniyor mu denemek ister misin?
             Taylor elini kızın yanaklarında gezdirdi ve sahte olmadığını görünce gülümsedi.
             -Gerçekler.
               -Evet öyleler Taylor.,dedi Carter gülerek.
           Gece herkes derin bir uykuya dalmış gibiydi ve yine uyanık olan Nash battaniyesinin altından gökyüzünü seyrediyordu. Tam o sırada duyduğu sesle arkasını döndü.
                -Hep böyle misindir? diye konuştu  kız.
                 -Eh yani evet.Oturmak istemez misin?
            Autumn Nash'ın yanına oturdu.Kızıl saçlarını geriye atarken  gülümsedi. 
              -Peki sen hep böyle misindir?
               -Uykum yoksa evet
                -Gece biraz daha sakin geçer. Sadece gökyüzünü izler ve sessizliği dinlerim.
                -Ben duygularımı hayal etmekten yana kullanırım.
              Kızın üşümüş olabileceğini düşünen Nash sarındığı battaniyeden birazını Autumn'a uzattı.Kızda battaniyenin içine girerken Nash konuştu.
              -İyi geceler Autumn
              -Sanada iyi geceler Nash
     
                
Nash grier hikayesi olarak tekrardan düzenlediğim bu hikayenin konusunu @hemmospeng 'e borçluyum. O yüzden bu bölüm bütün okuyuculara ve @hemmospeng 'e ithaftır.




polarize :: n.gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin