Bir çiçekten bile daha nazik olan Shinazugawa'ya,
Açıkçası ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu mektuba kaçıncı kez başladığımı hesaplayamıyorum, odam buruşmuş kağıt parçalarıyla dolu ve eğer beğenmediğim her mektubu atmaya devam edersem, artık bu kağıtlar kendi odamdan taşacak ve evin diğer bölgelerine bile sıçrayacak. Eğer İnosuke bunu görürse benimle alay eder. Onu suçlayamam, ne de olsa cidden alaylık duruma düşmüş bulunmaktayım. Alt tarafı bir mektup sonuçta, değil mi? Değil işte. Benim için bu yalnızca bir mektup değil, Shinazugawa. Bu mektup, sizin cevabınıza göre benim kaderimi belirleyecek. En çok korktuğum şey ise şu: Sizin bana asla yanıt vermeyecek olmanız, hatta mektubumu bile okumayacak olmanız.
Konakta sizinle daha fazla konuşmak istiyordum ama olmadı. O karşılaşmamızdan sonra size söylemek istediğim fakat bir türlü söylemediğim, boğazımın en dibine oturmuş sözcüklerimi ve duygularımı size bir bir iletmek...
Sizi özlüyorum. Sizi cidden çok özlüyorum. Her gün sizi düşünüyorum ve bazen o kadar çok aklımdasınız ki rüyalarımda sizi görüyorum. Sizinle ilgili bazı rüyalarım pek hayra alamet değil ancak sizi yalnızca bir rüyada görmek bile beni ve ruhumu yatıştırıyor. Nasıl desem, bilemiyorum, fakat varlığınız bana huzur veriyor, yokluğunuz ise kaygı getiriyor. Her gece diğerleri uykuya daldığında, ben evin dışına çıkıp, bir köşeye sinip, başımı kapkaranlık ve bazen bulutların ardında gizlenen ayın bulunduğu gökyüzüne çeviriyorum ve sizin için sessizce gözyaşı döküyorum. Bunu itiraf etmek biraz utanç verici doğrusu. Fazlasıyla endişeliyim. Umarım yalnız değilsinizdir ve yanınızda vakit geçirebileceğiniz iyi insanlar vardır. Ağlarken bazı zamanlar sizin beni teselli ettiğinizi hayal ediyorum. Sizin kokunuzu, sıcaklığınızı, bedeninizi, ruhunuzu ve sizinle ilgili bütün her şey hâlâ aklımda berrak. Düşlerimin en derinliklerindeyken gözlerimi sımsıkı kapatıyorum belirli bir süre ve sonra açıyorum. Neden mi? Çünkü sizin, bir ihtimal, çok küçük bir ihtimal, gerçekten burada olacağınızı düşünüyorum. Bir gün buraya geleceğinizi, benimle ve diğerleriyle konuşacağınızı biliyorum. O zamana kadar kendinize iyi bakın, olur mu?
Size neden bunun çok önemli bir mektup yazdığıma gelirsek... Lütfen beni yanlış anlamayın, sizi dertlerimle boğmak istemiyorum. Zenitsu benimle evlenmek istediğini söyledi ama ben ona ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Ona aşık olmadığıma eminim ve ondan nefret de etmiyorum. Diğerlerine bu konuyu açamazdım, Shinazugawa. Giyuu'ya birkaç kez bunu söylemeye çalıştım ama hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Nedense yalnızca size gelince yeteri kadar cesaretim oluyor. Mektumda yalnızca bu kısmı rahat bir şekilde yazabiliyorum. Bana huzur veriyorsunuz. Biliyorum, komik gelebilir. Yazdığım bütün her şey doğru, size karşı tamamen dürüstüm. Vereceğiniz her türlü tavsiyeye açığım.
Sizi gördüğüm ilk an sizi sımsıkı bir kucaklamayla karşılayacağıma söz veriyorum.
Saygılarımla,
eskiden başınıza bela açan Kamado Nezuko.
![](https://img.wattpad.com/cover/373480074-288-k489649.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cursed |sane.giyuu|
Fanfiction›giyuu×sanemi‹ Shinazugawa Sanemi, savaş sonrası memleketine geri döner ve birtakım mektuplar alır.