19

29 3 0
                                    

Jeon Jungkook

"Anasını satayım yemin ederim bayılıyorum karaya" Diye bağırıp yere eğildim. Dudaklarımı değdirmiş gibi yapıp kaltığımda Jimin kafama vurdu.

"Lan otobüsten indik amına koyduğum otobüsten, uçakdan değil" Dediğinde omuz silktim. Aynı mantık ikisindedr ayağımız yere deymiyordu.

"Jisoo Lisayla buluşucakmış"

Jinin sesiyle tüm dikatimi ona çevirdim.

"Nerede" Diye sordum heyecanla.

"Sahil kenarında bir yerde önce kalacağımız yeri ayarlayalım sonra yanlarına gideriz" Dediğinde elimde tutuğum küçük boy bavulu eline tutuşturdum. Jiminle ikisinin omzuna elimi koyduktan sora hafid vurdum.

"Koçlarım ben size güveniyorum hadi ben size yenge yapmaya gidiyorum" Dedikten sonra aralarından kaçıp hızlı hızlı yürümeye başladım.

"Lan gerizekalı kafeyi nasıl bulacaksın?"

Dudaklarımı büzüp bekledikden sonra arkamı döndüm.

"Kaçıncı çağda yaşıyorsun aq cahili hadi oyalamayın beni" Dedikten sonra önüme döndüm. Servislerin oraya gittiğimde bizim oraya giden servisi bulmam zor olmadı.

"Lan" diye bağurdığımda elimi yüzüme vurdum.

"Üzülme jeton hepimizde yeni düştü"

Sırtıme vuram elle aynı zaman cümleyi duyduğumda elimi yüzümden çektim. Jin sırıtarak bana baktı. Sonra valizi elime tutuşturdu.

"Resti erken çekmeseydin iyiyidi"

Jiminde lafını söyleyip servise bindiğinde homurdandım.

"Böyle işin amına koyayım"

——————-
Lisa

Heyacanla kafeye girdiğimde Jisooyu en köşedeki masada otururken gördüm. Hızlı adımlarla yanına yaklaşırken sevinle çığlık attım. Jisooda beni görüp Kalkıp hızlıca bana sarıldı.

"Allahım nasıl özlemişim" dediğinde çekilip dolu gözlerle ona baktım.

"Allap çarpsın çok özlemişim ya" dediğimde dolu gözlerimi görüp kafama vurdu.

"Ağlak pamukşeker" derken sırıttı. Karşılıklı masaya yerleştiğimizde dirseklerimi masaya yaslayıp yüzü elim üstüne koydum.

"Gün geçtikce dahada büyüyor. Of kendini anne gibi hissediyorun" diyerek yerimden kalktım. Sarılmak istiyordum o yüzden yanındakı sandalyede oturdum.

"Ya ağlicam bak" diyerek bana sarıldığında kolarımı boynuna doladım.

Yanımıza garson geldiğinde saçımı düzeltip ona döndüm.

"Ne istersiniz"

"Milshake" ikimizde aynı aynda söylediğimzde garsom kız gülümsedi. "Neli peki" diye sordu.

Jisoo çikolatı derken ben çilekli dedim.

Jisooya döndüğümde "Çilekli sevmiyorum biliyorsun" dedi.

"Zevksiz" diye homurdandım. Kız yanımızdan gittiğinde Jisso sırıttı.

"Jungkookla nasıl gidiyor?"

"Asıl benim sana böyle yapmam gerek" diyip konuyu dağıttım.

"Kızım bizim yedinci ayımız salakmısın?" Dediğinde dudak büzdüm.

"O kadar oldumu ya. Vay be yedi aylık sevgilin var ha. Bebek gibi" dediğimde gülmeye başladım.

"Kahretsin Jinin kocaman kafasını bi bebekte hayel ettim. Bu görüntü zihnimden nasıl gidecek" dediğinde ikimizde yüksek sesle kahkaha atmıştık.

Milkshakelerimiz geldiğinde kendimi durdurup boğazımı temizdedim. Milkshakemi içmeye başladığımda kafeye göz gezdirmeğe başladım.

Kapı açılıp içeri gireb bedenle Milkshake boğazıma kaçdı. Öksürük krizine girdiğimde Jisoonun elini belimde hissetim.

"İyi misin" dediğinde başımla onayladım. İyice oturduğumuz masaya yaklaştığında heyecanla hızlanan kalbim tuhaf hislerin bedenimi sarmasına sebep oldu.

"Selam pamukşeker"

Allah belanı versin düşüp bayılacağım şimdi.

Liskook // TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin