"Eee... Kyung Sam-ssi, işinize karışmak gibi olmasın ama Oh Sehun-ssi sizce de bunuöğrenince delirmeyecek mi?"
"Oh Sehun karşısındaki insanın azıcık hızlı nefes almasına veya çokca gözlerini kırpmasına bile sinir olabilen biri. Hem dert etme sen, anlaşmanın şartlarında ufak bir madde vardı. Seti terk edip gidemez"
Asistan Soo bu konuda pek emin hissedemiyordu ama bekleyip görmekten başka bir çare yoktu. Kyung Sam ile kendini bildi bileli çalışıyordu ve Kyung Sam da kendini bildi bileli yürüyen egoyla çalışıyordu. Tabi ki de Soo yönetmenden daha fazlasını bildiğini savunmuyordu ama çıkma potansiyeli zirvede olan bir kargaşa için de endişelenmiyor değildi. Yine de beklemekten başka çare yoktu sanırım.
***
"Hyung?"
"Hmm?" Chanyeol kollarını göğsünde birleştirmiş, yeni geldikleri şehrin sokaklarını inceliyor, etrafa iyice göz gezdiriyordu. Belki Sehun'un çekimleri sırasında ortalıktan kaybolurum da biraz kendime vakit ayırırım, diye düşünüyordu. Bu yüzden bazı mağazaları ve kafeleri aklının bir köşesine not etmişti.
"Onlara öğle yemeği için sushi sipariş etmelerini söyledin değil mi? Gerçekten çok açım"
Chanyeol gözlerini devirdi. "Her şeyi ayarladım tamam mı? Aksiyon filmleri, ortopedik yatak, siyah banyo havlusu, sushi -bunu özellikle vurgulayarak söylemişti-.. Şimdi çeneni kapa da biraz etrafına bak. Bu şehre daha önce gelmiş miydin ki?"
Sehun dudaklarını büzüştürüp gözlerini kısarak bir süre ona arkasını dönmüş olan Chanyeol'e baktı. Sonra onu aldırmadı ve sadece -muhtemelen inat olsun diye- gözlerini kapatıp sete varana kadar uyudu.
***
"Oh Sehun! Hoşgeldin!" Kyung Sam, sanki ona gerçekten bayılıyormuş gibi -kısmen bayılıyordu aslında, sonuçta onu milyarder yapabilecek kadar ünlü biriydi- sarıldığında Sehun da yalandan karşılık verdi. Setteki herkes başına toplanmış, onunla yıllardır çalışan bayanlar bile ne kadar hayran olduklarını belli eden ifadelerini suratlarına yerleştirmişti.
"Sen de hoşgeldin Chanyeol" Chanyeol gülümseyerek Kyung Sam'ın elini sıktı.
"Her şey hazırlandı, bugün öğleden sonra çekimlere başlarız diye düşündük."
Kyung Sam, sahnelerin nasıl olacağını, çekim yoğunluğunun nerede daha fazla olacağını Chanyeol'e anlatırken Sehun da ellerini ceplerine yerleştirmiş, dikkati kesinlikle etrafa dağılmış bir şekilde öylece bakınıyordu. Gerçekten büyük bir set kurulmuştu ve kocaman yeşil bir alanın üzerindeydiler. İleride bir sürü karavan park edilmiş, muhtemelen en büyüğü de Sehun'a aitti.
"Ne düşünüyorsun Sehun?"
"Ha, ne?" Sehun konuyu yakalamaya çalışırken Chanyeol araya girdi. "Kusura bakmayın, biraz yorgun da. Her şey istediğimiz gibi Kyung Sam, siz merak etmeyin. Şimdilik kendisi dinlense iyi olacak"
"Tabi tabi, siz rahatınıza bakın. Soo size karavana kadar eşlik edecektir" Dudaklarını dişleyen, elleri bir sürü dosya dolu olan Soo'ya bakarak kaşıyla 'hadi' diye işaret etti ve ardından onlara dönerek otuz iki dişiyle gülümsedi. Soo birazdan olacakları tahmin edebildiği için kendini gerilmiş hissediyordu, bu tedirginlik sesine de yansımıştı. "Lü-lütfen b-beni takip edin"
Sehun önce gözlerini kısarak karşısındaki kısa boylu, kızıl saçlı çilli kıza baktı ve bu gergin tavrını anlamaya çalıştı. Ardından niye kafa yoruyorum ki, diye düşünüp omuz silkti ve Chanyeol ile birlikte onun arkasından yürümeye başladılar.
![](https://img.wattpad.com/cover/43941472-288-k210171.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Arrogance
AcakYıla damgasını vuracağını düşündükleri bir yaz filminde başrolü tabi ki de Oh Sehun alacaktı, onu ikna etmek her ne kadar zor olsa da bu tam ona göre bir projeydi. Öte yandan bu kadar önemli bir film projesine ikinci başrol olarak sadece bir amatörd...