Hayatımın en güzel gününde daha ne kadar aksilik yaşanabilirdi ?
Düğünüm yarım saat sonra başlıyordu ve gelinlik daha hazır değildi. Saçım yeni bitti ve terzi de oturup bekliyordum. Aksilik üzerine aksilik. Umarım yolda giderken trafik olmaz diye düşünürek tırnaklarımı kemirirken omuzumda hafif bir dokunuş hissettim.
Kocaman açılmış tedirgin gözlerimi elin sahibine çevirdim. Tahmin ettiğim gibi her anımda yanımda olan annemdi.
"Endişelenme güzel kızım. Herşey yolunda gidecek. "
O sırada yanıma gelen güzel kardeşim Sinem ve en yakın arkadaşım Açelya ya baktım. Gülümseyerek yanımıza geliyorlardı. İkiside göz kamaştırıcı görünüyordu. Sevgilisi bugün Sinem i hiçbir yere bırakmayacak anlaşılan.
Sinem ve Açelya yanımdaki boş koltukları doldurarak bana dikkatle bakmaya başladılar. Bende olanları anlamayan gözlerle ikisine bakıyordum. En sonunda dayanamayıp söylenmeye başladım.
" Ne oldu da bana dik dik bakıyorsunuz? "
Benim çenesi düşük kardeşimden cevap gecikmedi. "Güzele bakmak sevaptır kardeşim o yüzden. "
Sinem 'in iltifatı benim gururumu okşarken benimle dalga geçmesini yok saydım. " Bak sen. Yani benim senden daha güzel olduğumu kabul ediyorsun. "
Dediklerim üzerine kaşlarını çatarak bana baktı. " Ne münasebet. Tabi ki ben daha güzelim. "
Onu sinir etmek beni eğlendirdiği için biraz daha onunla uğraşmaya karar verdim. " O zaman aynanın karşısında kendine bak sen. Güzele bakmak sevaptır ya. " diyerek hafifçe güldüm.
Sinem 'in ise siniri bozularak yanımdan gitmesine izin vermeyerek tekrar yanıma oturttum ve sıkıca sarıldım.
"Canım kardeşim benim. Dalga geçiyorum seninle. Kızma bana. Üzülürüm yoksa. "
Benim yufka yürekli kardeşim dayanamayıp bana sarılınca zafer diyerek içimden gülmeye başladım.
" Olur mu öyle şey ya! Biz kardeşiz. Kardeşler arasında küslük olmaz. "
Biz böyle sarılırken annemin uzaktan geniş bir tebessüm ile bizi izlemesi üzerine kardeşime daha sıkı sarıldım.
O sırada terzi içeri girdi ve sevgi dolu sarılmamız sona erdi. Elinde tuttuğu beyaz gelinliğe hayran hayran bakarken herkesin nutku tutulmuştu.
Gelinlik üzerinde bir çok dantelli süsleme olan sade kırık beyaz renginde bir kumaştan dikilmişti ve fazla dekoltesi yoktu. Sade bir elbise gibi duran gelinlik hepimizin gözlerini kamaştırırken annem bana döndü.
" Hadi kızım bakma öyle. Git giyinde gel. Geç kalacağız yoksa." dedi. " Kim bilir ne kadar güzel durur üstünde. " diye eklemeyi de unutmadı.
Hemen terzi ile üstümü giyinmeye giderken içim heyecanla kıpır kıpırdı. Nedense biraz tedirginlik vardı. Gelinlik üstüme tam oturmuştu. O yüzden başka bir şeyi sorun etmeyip hemen kabinden çıktım. Neyse ki duvak ve geri kalan her şeyi halletmiştik.
Hızla annemlerin yanına gittim. Ama sevdiğim adamın beni karşılayacağını hesaba katmamıştım.
Gözleri yere sabitlenmiş bir şekilde duvarın yanında yerini almıştı. Annemin sesi ile gözlerini kaldırıp bana baktı.
Gözlerindeki hayranlık bariz bir şekilde okunuyordu. Hiçbir şey demeden birbirimize bakıyorduk. Siyah takım elbisesi ona çok yakışmıştı ve ben kendimi ona hayranlıkla bakmaktan alamıyordum. Tıpkı onun bana baktığı gibi.
" Hadi çocuklar kendi düğününüze geç kalacaksınız. "
Annemin sesi ile ikimiz de gözlerimizi kırpıştırarak ona baktık. Annem de yerinde durup sırayla ikimize de baktı. En sonunda söylenerek dışarı çıktı.
"Ah şu gençlik yok mu? Sırılsıklam aşıklar birbirlerine. Bizim zamanımızda böyle miydi ? "
Hepimiz gülerek annemi takip ettik. İlk önce Sinem ve Açelya çıktı. Bende mavi gözlerine bakmaya doyamadığım sevgilimin koluna girdim.
O ise beni karşısına alarak çenemden tutarak gözlerinin içine bakmamamı sağladı. Sonra da dudaklarıma uzun ve derin bir öpücük kondurdu.
" Çok güzel olmuşsun güzelim. "
Bende ona gülümseyerek karşılık verdim. "Sende çok yakışıklı olmuşsun. "
" Bak hala kaçma şansımız var. "
Gülerek hafifçe omzuna vurdum. "Saçmalama . Hadi geç kalmayalım bizi bekliyorlar. "
El ele tutuşarak arabaya doğru ilerlemeye başlamışken hayatımda hiç duymak istemediğim sesi duydum.
" Çınar! "
Hayatımın bir dönemini mahveden ve içimde ona karşı az da olsa bir sevgi beslediğim adam onca yıl sonra karşıma çıkıyordu. Hangi yüzle? Hangi sıfatla?
Arkamı dönüp kaşlarımı çatarak şu an tam karşımda olan adama baktım ve ağzımdan sadece bir kelime çıktı.
"Baba ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Pişmanlık
Roman d'amourKulaklarım duyduğum sözler karşısında uğuldarken bu sözleri hak edecek ne yaptığımı düşünmeden edemedim. Bunlar sadece ona olan buruk sevgimin yok olmasına değil ondan tamamen iğrenmeme neden olmuştu. Bu sözlerine pişman olacağı zaman gelecekti ve...