*2

228 31 11
                                    


"Biraz duralım mı? Hava alalım azıcık"

Simge önce uzanıp radyoyu kapattı ardından arabayı sakince bir tarlanın kenarına çekti.

Arabadan indim cebimden çıkardığım sigarayı yaktım. O gittikten sonra dudağıma tek değen bu zıkkımdı. Tadı güzel falan da değildi. Ama nefes almamı kolaylaştırıyor gibiydi her ne kadar beni zehirlese de.

"bana da ver bir tane ver"

Simgeye döndüm içmezdi sigara alkol bile kullanmazdı çok kutlama olmadığı sürece.

"sen içiyor musun"

"ver işte"

Paketi ona uzattım ardından sigarasını da yaktım. İçine ilk çektiği nefesle öksürmesi bir oldu. Gülümsedim bu haline sırf ben yalnız içmeyeyim diye yapmıştı.

"ver ver sen içemesen de olur"

Elinden sigarasını alıp biten sigaramı atıp onunkine devam ettim. Canım bira çekmişti susamıştım.

"sence o da beni özlemiş midir? Ya da hiç aramış mıdır? Eli hiç gitmiş midir telefona ?"

Dediğim şeyle gülmeye başlamıştım acı bir gülüştü bu.

"desene bırakan adam özler mi ya da arar mı"

Simge sessizdi ben devam ettim

"Biliyor musun onu o kadar çok aradım ki tek duyduğum telefonda onun mutlu şuanda meşgulüm mesaj bırakın sesiydi bir süre o sesle avuttum kendimi dedim ki mutlu demek ki gittiği yerde elbet bir gün denk getireceğim açacak telefonumu yine Hande diyecek adımı ağzından duyacağım o zaman daha güzel gelecek adım ama...."

Gözümden bir yaş aktı sonra elimin tersi ile sildim.

"Ama bir gün o seste gitti simge aradığınız numara kullanılmamakta oldu. İğrenç ses çıkmaya başladı. O mutlu ses gitmişti yerine otomatik iğrenç telesekreter sesi gelmişti. Keşke onu da onun sesinden duysaydım. Ama olmadı işte. Kapandı telefon kapatmıştı."

Simde bir şey demiyordu sadece susuyordu. Zaten söylenecek bir şey de yoktu.

"Hadi gidelim saha yakalayacağımız bir güneş var."

Sigarayı yere atıp ayağımla ezdim daha sonra arabaya geçip. Koltuğuma oturdum. Simgede geldikten sonra yola devam etmiştim.

Biraz olsun dalmışım. Simgenin dürtmesi ile uyandım tam zamanında uyandırmıştı yine o saçma rüyayı görüyordum.

"Hadi canım geldik sayılır. Önce pansiyona geçeriz oradan da denize geçeriz"

"Hayır simge ilk denize geçelim "

"E mayomuzu falan giymemiz lazım nerde giyeceksin orada yer yok ki bu koyda "

"Ben kıyafetlerimle gireceğim sonrada arabanın arkasında soyunurum dert değil "

"Tamam sen öyle diyorsan ben girmem ama haberin olsun "

"Tamam tamam"

Denize gelmiştik. Arabadan bir hışımla inip kendimi önce daha ısınmayan kumsala ardından da epeyce soğuk olan suya bırakmıştım. Ama düşündüğüm kadar da soğuk değildi su hatta alıştıkça hoşuna giden bir tarafı vardı. Simgeye uzaktan gel yaptım ama onun suya girme gibi bir niyeti yoktu.

Yüzmeye kulaç atmaya başladıkça kafam daha da açılıyordu uzun zaman sonra ilk defa ayıktı kafam alkolün etkisinden uzaktı ilk defa bu kadar sakindim. Biraz daha yüzdükten sonra yorgun bir şekilde kıyıya çıktım simgeye gidip sarılacakken bana havluyu uzattı.

Artık Yaz  ||HansalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin