~BÖLÜM 2~

33 5 1
                                    

SALI

"Kız kalksanaaaa "diye cırtlak bi sesle uyandım. Ya bir günde normal uyanayım. Bu sefer baş ucumda okuldan, sıra arkadaşım duruyordu.

Başak benim okuldaki en yakın arkadaşım. Aslında sadece okulda değil. Evde, sokakta, paten sahasında, kafede, heryerde. Berna ile kavga ettiğimiz gün tanışmıştık onunla. Yanıma gelip sıramı temizlememe yardım etmişti. Okulun en güzel kızı olmasına rağmen hiç egoist bir kız değildi. Bence bu yanıyla daha güzeldi. O gün boyunca derslere girmedik. Bahçede oturup uzun uzun konuştuk. Çağataydan hoşlandığımı ilk ona söyledim mesela. Bütün sırlarımı bilir. Onunla iyiki tanışmışım. O gerçek bir dost.

Dostluk dediğin zombilerdeki gibi olur. Adamlar her yere beraber gidiyor.Hiç tek dolaşan zombi gördünüz mü? Göremezsiniz. Bizimki de öyle işte. Başak, adeta benim zombi ikizim...

Gözlerini dikmiş tepemde bekliyor. Hayır yani ne yapmamı istiyordu. Anlamış değilim. Başımda dikilince yataktan kalkacağımı falan sanıyordu herhalde. Hiçbir kuvvet beni bu saatte bu yataktan kaldıramaz. Saat daha 06:30 ne diye geliyorsun kızım sen. Tamam okula gideceğiz ama bu saatte değil. Ders 07.30'da başlıyor.

Başak, yorganla birlikte beni yataktan aşağıya attı.

"Ne yapıyorsun"

Bir süre yerde oturarak söylendim.Uykum hala açılmamıştı ve üşüyordum. Kendimi yorgana doladım.

"Hahahha günaydın kanka."

"Ya birde sırıtıyosun Başak. Daha karga yemeğini yememiş, sen burdasın."

"Anan çağırdı beni be. Çok meraklıydım sabah sabah o çapaklı yüzünü görmeye."

Ah, tahmin etmeliydim. Bugün cildimize masaj yaptıracaktık. Annem balo gününe kadar bunu yapmamızı istemişti. Balo da cildimiz daha parlak ve pürüzsüz olacakmış. Bu balo konusu fena halde büyütülmüş durumda. Annem benden daha heyecanlı.

***

Başak beni sürükleyerek banyoya getirdi.Bende halıyı sürükleyerek peşimden getirdim haliyle... Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra odaya koşup üzerimi değiştirdim. Sonra başakla kahvaltıya indik. Bu sefer kahvaltı hazırdı. Şaşırdım.

Kahvaltıdan sonra biraz sohbet ettik odamda. Sonra annem cildimize masaj yapmak için odaya geldi. Masajı yaparken başak bana mezuniyete kiminle gideceğinden bahsettiğinde çok şaşırdım...

Çağatay'ın en yakın arkadaşı Fatih'le gidiyormuş. -Çağatay'la Fatih anaokulundan beri arkadaşlar. İnanılmaz bir dostlukları var yani.-

Başak, Fatih'i daha liseye gelmeden önce tanıyormuş. Onu gerçekten beğendiğini biliyorum, ama hakkında pek fazla bilgisi yok. Dış görünüşe aldanmış diyebiliriz.

Fatih'in başak ile gelmesi Çağatay'ın da mezuniyete gelmesi demek... Bu da demek oluyor ki Çağatay da mezuniyette bizimle takılacak. Biz bunları konuşurken ders saatine az kalmıştı. Hemen üstüme okul kıyafetlerimi giyip, okula gittim. Zaten okul kıyafetlerimi giyip nereye gidebilirdim ki.Ben ve harika ötesi esprilerim.

Başak da evine gitti. Fatih onu evden alacakmış ve beraber okula gideceklermiş.. Klasik erkek tavırları, sahiplenmeler falan.

Bisikletime atladığım gibi okula gittim. Bisikletimi her zaman ki gibi bekçi kulubesinin oraya bıraktım. Bisikleti bıraktığım da bekçinin kulubesinin orada toplanan birkaç kız mezuniyet hakkında konuşuyorlardı. İçlerinden bir kız "kızlar sizce mezuniyette saçımı topuz yapayım mı?" dediğinde, "Canım sim de dök istersen" dedim, kızın yüzüne. Kızlar bana ters ters bakarak oradan ayrıldılar. Zaten bu kızı bir daha nerede görecektim. Önüme gelene laf söylüyordum.Sanki bugün kral bendim.En azından kendimi öyle hissediyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MUTLU VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin