Bahçede oturmuştu çağırdığı arkadaşlarıyla koyu bir muhabbete dalmıştı kıvırcık çocuk. Anneannesiyle ilgilendiği için arkadaşlarına vakit ayıramamış ve en sonunda arkadaşları dayanamadan gelmişti. Onları kapıda gördüğünde tarifi imkansız bir mutluluk olmuştu içinde.
Kıvırcığın gözleri ara ara bakkala doğru kayıyordu onu gördükçe daha çok gülümsüyor ve kalbi hızlı hızlı atıyordu. O bahçede oturduğundan beri tam 3 kez göz göze gelmişlerdi. Farkında değildi bunlar ya bilerek bakmaktı ya da etrafa bakarken gözlerinin değmesiydi.
Sadece bir tanesinde onun baktığını yakalamış ve ondan bir göz kırpması kazanmıştı. Aşırı derece şaşırmış heyecanlanmış ve eli ayağı birbirine dolanmıştı o an. Sakince baş selamı vermişti ona karşılık.
Tabi onun bu tavırlarını gören arkadaşları onu köşeye sıkıştırmış ve bahçede çoluk çocuk sesleri eşliğinde olan biten her şeyi anlattırmışlardı. Hem de her zerresine kadar.
Arkadaşları yönelimini biliyordu hiçbir zaman söylesem mi söylemesem mi diye düşünmemişti. Onları tanıyordu biliyordu iyice ölçüp dartmış ve ona göre söyleme kararı almıştı ve hayatında verdiği en doğru kararlardan birini verdiğini böylelikle anlamıştı.
"Çocuk aşırı keko bu arada ama tipi iyi." Gökçe'nin dediği ile önce güldü. Her zaman böyleydi zevkleri tam zıttı. Asla beğendiği hiçbir çocuğu o beğenmiyor onunkileri de kıvırcık olan beğenmiyordu.
"Bence iyi ya yakışırsınız ne zaman düğün?" Elindeki bardağı masaya bırakırken konuştu Hande oda her zaman ne olursa olsun destekliyordu. İkisinin de desteğini sonuna kadar hissediyordu ama ikisi de bunu farklı şekillerde yapıyordu. Gökçe zorbalarken yeri gelip Hande de zorbalamaya katılınca kıvırcık çocuk çileden çıkıyordu ve deli gibi kavga ediyorlardı ama işin sonunda yine üçü bir aradaydı.
Birbirlerinden başka kimseleri yoktu kısaca.
"E berat platonik mi takılmayı düşünüyorsun yoksa bir şeyler belli edecek misin?" Handeye bakıp bir iç çektim.
"Hayır ama önce bu duruma alışmam lazım. Çocuktan bir şeyler isterken bile kekelemek için zor duruyorum amına koyayım ya önce bir durmam gerek."
İkisi birden gülüp mal der gibi baktılar.
"Git direkt yapış dudaklarına deki ya benimsin ya kara toprağın." dedi Gökçe. Bu durumdan aşırı keyif alıyorlardı.
Hande kahkaha atarken ona destek çıkar gibi konuştu. "Yap yap biz arkandayız ters bir tepki verirse imdat sapık var gay bu bana saldırıyo dersin zaten herkes gelip döver onu." Bu sefer onlara katılıp bende yüksek bir kahkaha attım.
Tam o sıra onunla göz göze geldim. Muhtemelen yüksek sesten dolayı bakmıştı. Bir süre öyle bakıp sonrasında arkadaşlarına cevap verip sohbetine geri döndü.
-----------