love of the full moon- tk

10.Bölüm- Şımarık Omega

Merhaba,

Yeni bir bölümle geldim.

Aynı zamanda yeni bir hikayeye de başladım...

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim....

----

Jeon Jungkook'dan

Günlerdir Taehyung'un aldığı yerin planlanması için uğraşıyordum. Yaptığım iş görüşmelerini de iptal ettiğini itiraf etmişti. Bunun için ona kızamazdım, benim için uğraşıyordu ve açıkacası iyi ki de öyle yapmış. 

Ama bugün Taehyung işe gittikten sonra bedenim de bitmek bilmeyen sıcaklık yüzünden bir türlü çalışamamıştım. En sonun da pes ederek bilgisayarımın ekranını kapattım ve klimayı açarak tavanı izlemeye başladım. Sanırım kızgınlığa girecektim, bu yanmanın başka açıklaması olamazdı. 

Telefonum çalmaya başladığında etrafıma bakıp buldum ve hızlıca açıp kulağıma getirdim.

"Efendim Taehyung?" 

"Güzelim, napıyorsun?" Sesi endişeli geliyordu;

"Bir şey yapmıyorum, ne oldu ki?" 

"Evde misin?" 

"Evet?" 

"Kurdunu hissedebiliyorum güzelim, çıkıyorum şimdi ofisten. Gelirken bir şey almamı ister misin?"

"Dondurma istiyorum ama sen alırsan gelene kadar erir, marketten sipariş edicem birazdan." 

"Nasıl istersen güselim, gelince görüşürüz." 

"Görüşürüz." Telefonu kapattığımda yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Beni hissediyor olmasına daha alışamamıştım; bunu söylüyor oluşuda hoşuma gidiyor istemsizce.

Ama bedenim de ısınsı aynı oranda arttığında yüzümde ki gülümsemede son buldu. Kendimi zorlukla ayağa kaldırıp kendi odama gittim. Odalarımızın hala ayrı olması artık garip gelmeye başladı. Tamam hala tam olarak sevgili değiliz ama teklif etse kabul ederdim..

Odamda ki banyoya girdiğimde üstümde ki ağırlıklardan kurtulup kendimi duşa kabine attım. Suyun altında ne kadar süre kalsam da bir türlü rahatlayamamıştım. En sonunda kurdum bir anda rahatladığında fazla sorgulamadan suyu kapattım. 

Bornozumu giydikten sonra yüzüme losyonlarımı sürdüm; saçıma da krem sürüp taradıktan sonra parfümümü sürüp aynada son kez kendime baktım. İyi olduğumu düşündüğümde odama açılan kapıyı açtığımda yatağımda sırtını yatak başlığına vermiş siyah eşofmanlı; beyaz tişörtü Taehyung'u gördüm. Telefonunu bırakıp bana bakarken;

"Taehyung? Geldiğini duymadım." 

"Olsun gel hadi, nerede benim hoşgeldin öpücüğüm." İstifini bozmazken elini elini uzatarak sırıttığında uzattığı eline elimi uzattım. 

Elimi tutmak için biraz öne uzanıp bileğimden kavradı ve üzerine çekti bedenimi. Üzerinde uzanırken yanaklarımı öptü.

"Güzel kokulum benim." Burnunu boynumda gezdirirken söyledikleri ile gülümsemiştim. 

"Teşekkür ederim." 

"Geldiğimde su sesini duyduğum için buzluğa baktım ama dondurma yoktu. Bende odana gelip telefonuna baktım sipariş verip vermediğini görmek için; vermediğini görünce de ben sipariş verdim. Kurye teslim aldı, birazdan gelir." Gülümseyip kısaca teşekkür edip omzuna yaslandığımda kurdumun sakin olduğunu fark ettim.