love of the full moon- tk

5.Bölüm- Simgelerin Anlatımı

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Çok tatlişlerrrrrr...

Devam ediyoruz..

Keyifli okumalar dilerim...

---

Jeon Jungkook'tan

Gözlerimi açtığımda Taehyung hyungun odasındaydım. Ama yalnızdım. Üzerime baktığımda hala baloda ki elbise üzerimdeydi ama sağ omzumda ki sızıyla tıslayarak kafamı oraya çevirdim. Gördüğüm lale sembolleriyle beraber kaşlarım çatıldı. Dün ne oldu? Nasıl buraya geldim? 

Aniden kapı açıldığında gözlerim oraya döndü. Taehyung hyung gülümseyerek gelip yüz üstü yanıma bıraktı kendini.

"Omzuna baktın mı?" 

"Dün ne oldu hyung?" Sırıtarak oturdu ve tişörtünü çıkardı. Köprücük kemiğinin altında omzumda ki simgenin aynısını gördüğümde kaşlarım çatıldı. Omzuma tekrar bakıp simgesine baktığımda kıkırdayarak kendi simgesine dokundu. Anında bedenime yayılan elektrikle dizlerimi kendime çektim. 

"Dolunay parladığında ikimizinde eli tenimize değiyordu ve bende aylardır rüyalarımda gördüğüm minik omegamla simgemi paylaşıyorum." Anlamaz bakışlarımı ona yönlendirdiğimde iç çekip kolumdan tuttu ve göğsüne çekti. Kolları etrafıma dolanırken hareketsiz kaldım; "Ne düşündüğünü bilmiyorum ama artık benden uzak kalma minik omega." 

Ne düşünmem gerektiğini ya da ne yapmam gerektiğini bilmediğim için bir şey söylemedim. Sessizce yatağa bakarken bir süre sonra geri çekildi. 

"Banyoya temiz kıyafetler bıraktım. İstediğinde içeri gel." Kafamı hafifçe olumlu anlamda salladığımda kalkıp odadan çıktı ve kapıyı kapattı. 

Banyoya girip üzerimde ki kırışmış elbiseyi çıkardım. Parmağımda ki yüzüğe bakarken hyungunda hala parmağında takılı olduğunu hatırladım. Bana sarılırken görmüştüm. Kolyemi çıkarmış olmalıydı ama küpelerim duruyordu. Küpelerimi çıkarıp omzumda ki lale simgesine baktım.

Jungkook

Kurdumun nadiren duyduğum sesini duydum o an.

Efendim?

Ne hissediyorsun? Yani simgeye baktığında. 

Bilmiyorum. Sanırım, huzur?

Lale aşkı ve huzuru temsil eder Jungkook. Simgeler ruh eşlerinin birbirinin yanında hissettiği duyguları temsil eder. 

Kurdumun söyledikleri ile aynaya baktım tekrar. Taehyung hyungun yanında huzuru hissediyorum ama aşk konusunda emin değilim. Yanında birini görmeyi hiçbir zaman istemedim. Bir gün bu benim sevgilim diyerek birini getirmesi korkulu rüyamdan farksızdı her zaman. 

Duşa kabine girip sıcak suya bıraktım kendimi. Parmaklarım buruşurken etraf buharla çerçevelenmişti. Suyu kapatıp havluya sarılırken aynada kendime bakmaya devam ettim. Tezgahın üzerinde ki Taehyung hyunga ait ve benim için bıraktığı kıyafetleri aldım elime. 

Siyah şortu ve siyah tişörtü üzerime geçirip saç kurutma makinasını aldım elime. Saçımı kurttuktan sonra üstümü ve saçımı düzeltip odadan çıktım. Mutfaktan gelen seslerle o tarafa doğru çıplak ayaklarımla sessizce gitmeye başladığımda Taehyung hyungun omega babamla konuştuğunu ve bir yandan da yemek hazırladığını fark ettim.

"Sebzeleri ince ince kestim, şimdi?" 

"Tamam onları sosun içine at, beraber haşlansınlar. Onlar haşlanırken tavukları da kesip eklersin. Yarım saat kırk dakika sonra altını kapat."