"Şebnem, Hanne, Ece, Gamze siz dördünüz Müdürün odasına " diyen Elif Hoca' ya Ece' yle aynı anda göz devirirken bu işten nasıl sıyırıcağımızı düşünüyordum. Okul müdür' ünün kızını dövmüştük ve kız anında babasına koşmuştu.
En önde Şebnem ilerlerken sınıfta ki Yaren kaşarı pis pis sırıtıyordu. Bunu da bi gün sıkıştırsak fena olmazdı aslında da... Gamze aklımdan geçenleri anladığında onay veren bir bakış attı ve arkamdan gelmeya başladı. Sınıftan çıktığımız da aynı anda saydırmaya başladık. Müdürün yanına gitmeden önce kızlar tuvaletine girdik. Ne yapıcağımızı düşünürken kolumdan dirseğime kadar bi acı hissettim. Tırnaklarını etime gömen Şebnem'e öldürücü bakışlarımı gönderirken masum köpek bakışlarını atmaya başladı. Sinirlerimi zor zapt ederken dişlerimin arasından "Ne yaptığını sanıyosun Şebnem?" Diye tısladığımda yüzüne ne yaptığını bildiğini bir ifade yerleştirerek " Ben değil Göksu yaptı" deyince amacını anladım. Müdürümüzün en nefret ettiği şey kız kavgalarında etin tırnakla çizilmesiydi. Tabi bunu biricik kızı yaptıysa bum...
Şebnem'e "Peki bunu benim üzerimde uygulamak zorundamıydın ?" Diye sorduğumda yüzüne üzgün bir ifade yerleştirdi. Yapmacık bir sesle " Ama seni çok seviyoom" dediğinde üstüne atladım " Bide dalga geçiyon birazda ben seni tırmıklıyımda salak Gamze daha çok suçlu olsun ne dersin?" Diye sorduğumda müdürün odasına doğru koşmaya başladı. Kapının önünde durduğunda kolumdaki çiziğe baktım yüzüme canımın acıdığına dair bir ifade yerleştirdiğimde Ecem kapıya vurdu. İçerden müdürümüz Hasan beyin " Gel" diyen kalın sesini duyduğumuz da en önde ben içeri ye girdik. Bir sınıfın yarısı kadar büyüklükte olan odanın ahşap masasının önündeki deri koltuğa çizili kolumu müdürün görebileceği şekilde oturdum. Karşıma Şebnem otururken Ece yle Gamze de ayakta beklemeye başladı.
Babasının yanında bilmiş bi suratla Gamze ye bakan Göksu' ya bi tokat daha indirmek istedim. Ama belki daha sonra diye içimden geçirirken Hasan Bey biri bana olayı anlatsın dediğinde boğazımı temizleyerek anlatmaya başladım. " Hocam öncelikle biz dördümüz bahçede bankta sakin sakin oturuyoduk. Kimseye bir zararımız yoktu. Fakat bazı bizi çekemeyen arkadaşlarsa bize dik dik bakmaya başladı. Bu durumdan rahatsız olan Ece sorun ne dediğndeyse sevgili kızınız görüldüğü üzere kolumu tırmıkladı ve Gamze de beni korumak için kızınıza tokat attı." Göksu " Baba ben kızın kolunu tırmaklamadım" Diye lafımı kestiğinde Ece " Bu ne lan o zaman" diye bağırarak kolumu gösterdi. Göksu babasına bişeyler anlatmaya çalışırken Hasan Bey Göksu yu odasından gönderdi. Bize de bidaha böyle olmasın diye başlayan nutuğunu 10 binincikez çekerken dışardan Göksu nun ağlayan sesini duyduk. Bizi de odadan gönderirken son olarak "Göksu yu gönderin" dediğinde başımızı sallayarak odadan çıktık. Çıktığımızda Göksu odaya girerken ona acıyarak baktığımızı görünce daha da ağlamaya başladı. Acaba çok mu kötü davrandık diye düşünürken Şebnem bunu dile getirdi. Ecem le omuz silktiğimizde " Bize bulaşmamaları gereltiğini anlasınlar"diye mırıldandım.
Kantine inerken kimsenin canı derse girmek istemiyordu. Ve bu açık açık ortadaydı. En kenarda ki benimsediğimiz masamıza geçerken Gamze bişeyler almak için kantinci Gurbet teyzenin yanına gitti.
Paralar her zaman Gamze de dururdu ve kantinden alıncakları o belirlerdi.
Kafamı masaya gömdüğümde bu gün çok yorulduğumu fark ettim. Ve galiba Göksuyla kavga ederken kafamı duvara çarpmıştım. Büyük ihtimalle moraracaktı.
Gamze elinde çikolatalarla masaya geri döndüğünde kendi kendime eve gidip uyicağımın planlarını kuruyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHEG
Teen FictionOnlar süper dörtlü Onlar manyak eğlenceli Onlar sonsuza dek en iyi arkadaş İşte onlar SHEG Onların hikayesi burda