SHEG

SHEG -3

Şebnemden
--------------------------------
Bitmiş pizza kutusuna şaşkınlıkla bakıyordum. Yüzsüz çocuk sesini hiç çıkarmadan bütün pizzayı bitirdi. Bende Gizem'in adının Emre olduğunu öğrendiğimiz çocuğa geçireceği yastığın rengini düşünmekle meşguldüm ki kafama aldığım darbe ile beynimin bütün işlevini bir anlığına kaybettim. Keşke o salak çocuğun yanına oturmayıp Gizem'in hiçbir zaman hedefi tutturamadığı yastığa maruz kalmasaydım.

Hanne'ye bir şeyler olmuş olmalı ki hiç sesini çıkarmadı. Ece zaten umursamazın tekiydi. Emre bulunduğu yere taht kurmuş gibi oturup gitmemekte ısrar ediyordu "Artık kalksa mı birileri " dediğimde Hanne o anda yerden kalkıp çocuğu kolundan tutup çekmeye başladı. Emreyi kaldıramayınca sırtına tekme attı. Lan bu çocuğa hiç bir şey mi etki etmezdi. Hanne yardım edin lan bakışını attığın da üçümüz Emre nin yanına geldik.Emre hiç bir şey anlamazken Hanne ne yapıcağımızı el işaretleriyle anlatıyordu. Üç dediğinde benle Gizem Emre'nin bacaklarından, Hanne'yle Ece de kollarından tuttuğumuz da sürüklemeye başladık. Tabi hayvan kaldırabilir miyiz. Kapı dışarı attığımız da Emre de" bırakın lan" diye bağırıyordu. Odanın uzağına bırakıp kaçtık arkamızdan kapıyı kilitledik.

Emre " Dilinizi kolunuza yapıştırırım lan" diye bağırınca Hanne göz devirerek benim yatağıma geçti. Ben ne diyo bu der gibi baktığımda. Gülerek "Hep aynı replik." dedi. Bence bu Hanne Emre'ye karşı birşey ler hissediyordu ama söylesem inkar eder , bir de trip atardı. Gülerek önüme döndüğümde. Telefon da oyalanmaya devam ettim. Akşam yemeği vaktinde yemekhaneye inerken Hatice hoca Hanne' yi odasına çağırdı.

Hanne'den ----------------------------

Hatice hoca beni odasına çağırdığın da kızlardan ayrılıp odaya geçtim. Otururken odayı inceliyordum. Aslında oda çok kötü değildi. Hatta lila duvarları ,beyaz ahşap masası, mor koltukları beyaz halısıyla gayet uyumluydu. Odanın sağında büyük bir pencere vardı. Pencere denize bakıyordu. Perdeler yine mor çiçek desenliydi.

Ben odayı incelerken Hatice hoca gürültülğ bir şekilde boğazını temizledi "Hanne cim çikolata alır mısın." diyerek bana çikolata tabağını uzattığında içinden bir tane alarak teşekkür ettim. Ben çikolatayı yerken Hatice hoca konuşmaya başladı. "Hannecim direk konuya giricem güzelim" dediğinde içimden bu kadın iyi değil bakalım ne isteyecek diye geçiriyordum.

"Bizim Emre' nin kaydı sizin okula alında. Ayrıca aynı sınıftasınız. Erkekler yurduda yan bina biliyorsun. Emre de yurtta kalıcak. Eşimle ayrı olduğumu biliyosun. Emre babasıyla kalıyordu fakat sorun yaşamaya başlamış artık benle kalıcak. Senden istediğim Emre ye göz kulak olman.Sonucunda yurtta hiç bir şeyine karışılmiyacak" dediğinde yediğim çikolata boğazım da kaldı ve öksürmeye başladım. Hatice hoca bana su uzatırken suyu aldım ve tek dikişte bitirdim.

"Düşünücem." diyerek odadan çıktığımda koşarak yemek haneye geldiğimde, benimsediğimiz masaya geçtim. Ece" Noluyo kızım ya" diye cırladığında elimle bir dakka işareti yaparak masada ki sulara abandım. Aldığım bardak suyu kafama diktiğimde tek sefer de bitirdim. İkinci suyu da tek dikişte bitirdiğimde, üçüncü suya uzanıyordum ki. Şebnem suya el koydu."Hadi anlat." dediğinde anlatmaya başladım.

Her şeyi tek tek anlattığımda kızlar aynı anda "Kabul ediyosun" diye bağırdıklarında Gizem "Kalk çabuk Hatice hocaya gidiyosun" dediğin de gülerek masadan kalktım. Hatice hocayı yemekhane de ararken en arkada ki masada tek başına oturduğunu gördüğümde ona doğru ilerlemeye başladım. Aslında kadına üzülüyordum. Kocasıyla ayrıydı. Hayat arkadaşı yoktu. Aslında benim de yoktu ama benim arkadaşalarım vardı.Bu hayatta tek arkadaşı oğluydu. Her zaman tek otururdu. Yanına ulaştığımda düşüncelerimden sıyrılararak yanına oturdum.

"Bir şartla" dediğimde

"Neymiş o şart"dedi

"Benimle birlikte üç arkadaşıma da yurtta karışılmıyacak" dediğimde öksürmeye başladı. Sonuçta onlar benim her şeyimdi. Ben onlarsız yurtta hüküm sürsem ne anlamı kalırdı ki. Su uzatma sırası ben de olduğunu fark ettiğimde Hatice hocaya bir bardak su açarak uzattım. Öksürüklerinin arasından teşekkür ederken

Benim gibi suyu tek dikişte bitirdi. "Düşünücem." dediğinde gülerek masadan kalktım. Kızların yanına gittiğim de düşünücek dedim. " Neyi ?" dediklerinde onlara ortaya sürdüğüm anlaşmayı söyledim. Çığlık atarak yanıma gelip sarıldıklarında ben de onlara sarıldım."Ecem sen bizim herşeyimizsin" diyerek yanaklarımı sıktığında ondan zor kurtularak yanaklarımı kurtardım. " Siz de benim" dediğimde gülerek yemeye devam ettik.

Masayı sömürdüğümüzde yemek hane yavaş yavaş ayaklanmaya başlamıştı. Bizde masadan kalkarak çıkışa doğru ilerledik. Hatice hoca "Hanneeee" diye beni çağırdığında Şebnem "Senin ki çağrıyo koş" diyerek dalga geçerken gülüyordu. Bende gülerek yanlarında ayrılırken "Biz seni bekliyoruz " diye bağırdı arkamdan.

Hatice hocanın yanına vardığımda teklifimi kabul ettiğini belirten bir işaretle başını salladı. Ben çok tehlikeli bir şey yaparken Hatice hocanın omzuna vurarak

"Anlaştık ?"

"dedim. ne olucağını endişeli bir şekilde beklerken Hatice hoca beni ve bizi izleyen arkadaşlarımı şaşırtarak omzuma vurdu.

"Anlaştık."