sexy footballer-mert hakan yandaş

three

Kafama gelen sert cisim ile  yüzümü buruşturdum.Bu acı Dzeko manyağının sert şutuyla bir değildi.Gerçi o artık yaşlı bir bunak olduğu için takımdakiler kadar iyi şut çekemiyordu.Zamanında milyonlar kazanan adama sallamanın zevki de bambaşkaymış.

Tamam bunu o yapmamış olabilir.Ama bu takımdakilere yaptırmayacağı anlamına gelmiyor.Bu eylemi gerçekleştirmeleri için tehdit yoluna baş vura bilirdi.Buradaki herkesin ondan korktuğunu ben bile biliyordum.

15 günde işlerin nasıl olacağını öğrenmiştim.Çoğu kişi benimle konuşmak istemediği için aklımdakileri ve gördüğüm şeyleri her zamanki gibi enişteme soruyordum.Hiç sıkılmadan ve detay atlamadan bana her şeyi anlatıp,sorularımı cevaplıyordu.Bir kaç futbol oyunu bile indirmiştim.Boş zamanlarımda sık sık oynuyordum.Beş gün için iyi sayılırdım.Gerçi hala ofsaytın ne demek olduğunu bilmiyordum.

Arkadaş edinme konusunda kelimenin tam anlamıyla sınıfta kalmıştım.Bunun en büyük sebebi Mert Hakan ile olan kavgamdı.Akademide baya bir seveni olduğu için kime yanaşsam benden kaçıyordu.Tadić'in tüm öğrencilerine beni kötülemiş olacak ki hepsi bana garip garip bakıyor ve iğrenç biriymişim gibi davranıyorlardı.Hatta geçen gün perma ve sarı saçlı,iri bedenli çocuğa elimi uzattığımda ters ters bakıp,elimi itmişti.Kırıcı olsa da umursamamıştım.

Sadece içlerinden bir tanesi bu durum saçmalık olduğunu ve daha fazla uzatılmaması gerektiğini söyleyip,beni korumuştu.Burada hala aklı başında birinin var olduğunu görmek beni mutlu etse de bu mutluluk uzun sürmemişti.Mert Hakan keskin bir dille benimle konuşan her kesi hayatından çıkaracağını söylemişti.Abartma perisi olsaydı ismi Mert Hakan Yandaş olurdu.

O günden sonra onu görmemiştim.İnanır mısınız  her zaman tıka basa dolu olan kantinde bile karşılaşmamıştık.Onun antrenmanı sabah olduğu için ben o sırada duşa girip,göğüs korsemi değiştiriyordum.O da beni görmek istemiyor olacak ki antreman sonrası yapılan güreşi izlemeye bile kalmıyordu.Bir gün bu döngünün bozulacağından ikimizde farkındaydık.

Gözümü açıp,telefona baktığımda ablam,eniştem ve Sera'dan bir kaç cevapsız çağrı ve yeni mesaj olduğunu görmüştüm.Elimi alnıma vurup,ofladım.Ablam bu sefer gerçekten beni öldürecekti.Zaten Mertten sonra her şey için kolayca endişelenip,enişteme kafasında kurduğu türlü türlü senaryoları anlatıyordu.İşin ilginci eniştemin aklına şüphe düşürüp onu da işlerine alet ediyordu.

Jayden ile gece üçe kadar konuştuğumuz için aramaması normaldi.Bu gün çocuklarla toplanacakları için erken yatmasını söylemiştim.Ama o umursamdan geç saatlere kadar benimle konuşmak istediğini söylemişti.Bende en az onun kadar özlediğim için üstelememiştim.

Anlık gelen hevesle düğün kararımızı da değiştirmiştik.Hem sahilde,hem de düğün salonunda yapacaktık.Sahildeki düğünümüz arkadaşlar arasında olacağı için eniştemin bizi eve bırakmasını söylemişti.Garibim eniştemin nasıl içtiğini hiç bilmediği için böyle bir teklif yapmış,anında reddedilmişti.

Düğün organizasyonunu yapacak şirketten tut,ikramlıklara kadar her şey hazırdı.Tek eksiğimiz hâlâ kayıp olan kardeşimdi.Dzeko beni harıl harıl çalıştırdığı için hiç bir şey bulmamıştım.Yarın hafta sonu olduğu için yurtdışından gelen öğrenciler hariç herkes ailelerinin yanına gideceklermiş.Bu fırsattı sonuna kadar kullanmalıydım.Bu Merti bulmam için son şans ola bilir.

Sera'ya bilgilendirici bir mesaj atıp,bizimkileri sakinleştirmesini söylemiştim.Liseden beri Mert ve benim yediğimiz haltları saklamamıza yardımcı eden anneminde dediği gibi hayırlı arkadaştı.Ona ne kadar minnettar olsam azdı.Ay olarak büyük olduğum için onu küçük kız kardeşim gibi görüyordum.Kimse ile arkadaş olamadığım için onun yakışıklı birini bul isteğini yerini getiremeyecektim.