four

68 7 8
                                    

Beren'den

"Günaydın"Mert neşeli sesiyle konuştuğunda şaşırmıştım.İki gündür bana karşı aşırı iyi davranıp,gittiği her yere beni de sürüklüyordu.Acaba bipolar falan mıydı?

"Günaydın,Merto"yüzündeki gülümseme büyürken bende gülmüştüm.Çok güzel bir gülüşü vardı.Rakip takımları kudurtacak ve sevdiklerini mutlu edecek cinsten bir gülüşü vardı.Her güldüğünde bende istemsizce gülümsüyordum.

Kolunu omzuma atıp,beni çıkışa doğru yürütürken aşırı neşeliydi.Pazartesi günü beni hiçbir kuvvet mutlu edemezdi.Okula başladığım günden beri böyleydi.Kendi organizasyon şirketime sahip olmamda bu durumu değiştirememişti.Aksine daha çok sorumluluk almama ve pazartesiden daha çok nefret etmeme sebep olmuştu.

Odadan çıktığımız gibi Karam tayfa ile karşılaşmıştık.İrfan,Cengiz ve Çağlar üçlüsüne İsmail'le bulduğumuz isimin güzelliğine bakar mısınız?Daha bulalı iki gün oluyordu ama çevremizdeki neredeyse herkes bu lakabı kullanıyordu.

Aniden aklıma gelen şeyle Mert'in kolunu ittirip,dolu olan asansöre atladım.Üzgüm bir ifadeyle bana bakarken,konuştum."Kurt gibi açım Merto.Kusura bakma"açtım ama abartılacak derecede değildim.Sevgilisinin olduğu ortamda kolunu omzuma atması doğru gelmediği için böyle saçma sapan bir yalan bulmuştum.Daha fazla vaktim olsa neler icat ederdim de,şu anlık bununla yetinmeliyiz.

Bay Dzeko ve Tadić ikilisi bana tuhaf tuhaf bakarken,"Aa Hocam.Hoşgeldiniz.Aslında ben yeni geldiğim için ben hoşgeldiniz.Ben hoşgeldim mi hocam?"ne güzel saçmaladın sen öyle aferin gerizekalı,Beren.Aman,Aren.

Bay Tadić gülümseyip,başını olumlu anlamda sallarken Bay Dzeko ölümcül bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.Son yaşadığımız olaydan sonra benden daha da nefret ediyordu.Hafta sonu dinlendiğimiz için bu olaydan sonra ilk karşılaşmamızdı.

Asansör kantin katında durduğunda,kapının açılmasıyla herkes kendini dışarı atmıştı.Hızlı adımlarla kantine ilerlerken koşan alt sınıfları görünce şaşırmıştım.Daha dün anne yemeği yediniz ne bu açlık?Anne demişken annemi çok özlemiştim.

Hafta sonu tatil olduğu için çoğu kişi evine gitmiş,aileleriyle vakit geçirmişlerdi.Mert Hakan bunun bir kural olduğunu söyleyince bir umut ablamı arayıp,Mert'in eve gelip gelmediğini sormuştum.Ablam telefonumu açmadığı için net bir yanıt alamamıştım.Sera da tatilde olduğu için rahatsız etmek istememiştim.Mertin böyle bir durumda eve gitmeyeceğini biliyordum ama yine de emin olmak istemiştim.

Yemeği tabağıma doldurup,İsmail'in yanına geçtim.Altay ve Samet kimin yemeğindeki et daha fazla diye kavga ederken,Ferdi Abdülkerimin yemeğini masaya bıraktı.Abdülkerim meyve suyunu unuttuğu için Ferdi'yi bir güzel azarlayıp,almaya yolladı.Ferdi oflayarak meyve suyu için sırada beklerken,Abdülkerim  sırıtıyordu.Buraya geldiğim gün Abdülkerim'in yapışkanlı şampuan faciasının sebebi Ferdiymiş.Onunla aynı odada kalmak istemediği ve Abdülkerimin onu kovmasını istediği için böyle bir şey yapmış.O günden bu yana Abdülkerim Ferdi'yi Volkan hocaya söylemekle tehdit edip,istediklerini yaptırıyordu.

"Günaydın"karşımdaki sandalyeye oturan Semih'e gülümseyip,"Günaydın,sarışın"dedim.Bu çocuğu neden bu kadar çok sevdiğimi bilmiyordum.O kadar saf ve temiz geliyordu ki,buradakilerden çok farklıydı.Yaşanan olaydan sonra beni hiç yalnız bırakmamış,hep yanımda olmuştu.Hatta dün gece benimle sohbet edip,istediğin zaman tekrarlayalım demişti.İstediğim zaman konuşacağım biri olduğunu bilmek nedensizce iyi hissettiriyordu.

"Afiyet olsun"Barış masadaki herkese baş selamı verip,Semih'in yanına oturdu.Semih umursamadan yemeğine devam ettiğinde Barış iç çekti.İki gündür Semih'in peşinde pervane olmuş,affetmesi için elinden geleni yapmıştı.Semih pas vermediği için tüm çabaları boşa gitmişti.Buna rağmen vazgeçmemesi takdir edilmeyecek gibi değildi.

sexy footballer-mert hakan yandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin