Sonraki gün okula gitmedik. Anlaştığımız gibi alışveriş merkezine gittik. Şortlar etekler elbiseler aldık. Ama o olmasaydı daha iyi olacaktı.
"Ayy irem şu elbiseye baaak."
"Yağmur koşş"
İçeri girdik. Elimize beğendiğimiz kıyafetleri aldık kabine doğru ilerledik. Kabine girdim tam pantolonunu indiriyodum ki biri kabinin perdesini açtı.
"N'apıyon pis sapık. Maymun surat. Embesil. Orangutan. Beyinsiz. Göt sirat. Sıçmık. Kabın sapığı." diye bağırdım.
"Ö-özür dilerim. Ben sizi şey sandım. Yani sizi değil.. Yani.."
"Dur bi dakika sen sen o sun ulaş. Evet ulaş. Yine mi sen ya."
"Yağmur"
"Çık git hayvan." dedim ve perdeyi çektim.
Off bu salağın ne işi var burda. Üzerimi değiştirdim. Ve kabindem çıktım. Koltuğa oturmuş aptal. Sırıtıyordu.
"İiiiiiiiiireeeeeeeeeemmmm. Nerdesin kankoooooooaaaa"
"Ya ne bağırıyon yağmur yaa. Sal-.. Onun burda ne işi var?"
"Bilmiyorum. Ya ardalara söylerse."
"Söylemem merak etme. Yani şort çok yarışmış amaaa bence bunun sarısı daha çok yakışır."
"Ya bir gitsene sen ya kabı sapığı."
"Yanlışlıkla oldu. Abartma."
"Abatma ne ya. Eğer bir kaç saniye daha sonra açsaydım. Benim namus gidiyordu."
"Üff." dedi ve koltuğa oturdu.
"Kanka güzel olmuş mu bu yaa?"
************************************
Bir kaç kıyafet aldıktan sonra kahve içmek için yukarı çıktık. Allahım. Neden ben yaa. Niye heryerde karşıma çıkıyor?
"Şuraya oturalım mı yağmur?" dedi irem ulaşların oturduğu masayı göstererek.
"Hıı çk komk kptm rsmn.s.s"
"Ciddi söylemiştim. Ama.."
"Seni şura 32 yerinden pıçaklar. Oasanın altına gömerim."
"Tamam. Kanka o zaman yapıyoruz oraya otur muyoruz. Şuraya oturuyoruz." dedi ve başka masayı gösterdi.
"He şunu bileydin be kanka." dedim ve masaya oturduk.
Kahvelerimizi içerken ulaşımı geldi.
"Ya ne var be ne var niye geldin yine niiiii yeeeeeeeeeee. Neden ya?"
"Bizle oturmak istermisiniz diye sorcaktım?"
"Ee sor az mı geçtin?" dedi benim salak arkadaşım. Gerizekalı.
İkimizde ona inekleri uçarken görmüş gi i baktık.
"Hayır vazgeçmedim. Neyse. Bizimle oturmak istermisiniz?"
"Sebep?" dedim. Kollarımı birbirine kenetlerken.
"Arkadaş olmaya çalışıyorum yağmur."dedi ciddi bir şekilde.
" Ya. Şey özür dilerim. Yani biz yeni gelenlere karşı pek iyi davranmayı. Dizide öncekiler gibi sandım." dedim. Vay be bunu ben mi söylüyorum. Ben yağmur. Hayret lan.
"Önemli değil. Gelmek istiyor musunuz?" dedi. İreme baktım oxa gitmek istiyordu.
"Tamam... Ama eğer burda olduğumuzu birine söylersen.."
"Tamam tamam. Aramızda." dedi gülerek onların masasına geçtik.
Baya konuştuk aklıma telefonun geldi. En son kapatmıştım. Ekranı açtığımda 50 cevapsız, arama. Hepside arda ve kaandan.
"Ohaaa"
"Ne oldu."
"İrem bittik kızım biz. Sizde hakkınızı helal edin. Öldükten biz." dedim
"Yağmur noldu anlatsana?"
"İrem arda ve kaandan 50 cevapsız arama."
"Evet. Ulaş. Rüzgara. Egemen. Hakkınızı helal edin. Daha yeni tanışmıştık. Zaten Annemler helva yapar. Bol bol yersiniz artık. Yağmur kalk gidiyoruz." dedi ve çantasını omzuna aldı. Bende çantamı aldım. Gidiyordum ama ulaşımı beni tuttu.
"Ya ne saçmalıyosunu? Kim kimi öldürüyor? Bişey olmaz."
"Hıı çk bilyn sn eğer eve gidip yatakta hasta rolü yapmazsak. Bittik biz." dedim ve koşmaya başladık.
Eve geldiğinde anneme olayı anlattım. Sonra odama gidip pijamalarımı giydim. Ve ulaşım söylediklerini,gülüşünü,bakışını düşündüm.
Üff ne diyorum. O arkadaş olmak istediğini söyledi hem biz diye bişey olamaz. Üff. Ama hala odun. Hala bir kabın sapığı.
#gıız aşık mı oldun sen?
Ya iç ses ya olmadım aşık falan. Yok öyle birşey.
#hadi hadi ben seni içini bilirim.
İç ses
#olmadı mı?
Olmadı.
#Amaan biz bizeyiz kim var ilimizden başka?
İç ses. Git. Terket burayı.
#Tamamm. Öptüm canısı.
Bende canısı... Ne diyom. Off iç ses ya hep şenin yüzünden.
Bunları düşünürken kapı çaldı. Ve arda nın sesi duyuldu. Annemle konuştuğum için o da rol yapacaktı. Ve birden odanın kapısı açıldı.
"Yağmur. İyi misin?"
"İyiyim arda yol bişeyim. Sadece yorgunum."
"Niye cevap vermedin kaç kez aradık seni?"
"Telefonum sessizdeydi. Duymamışım."
"Çok merak ettik seni."
"Niye beni. Yoksa iremi merak etmediniz mi?"
"Ettik. Ya yağmur. Saçmalıyosun."
"Tamam. Tamam kızma."
"Neyse ben gidiyim. Birde şu ireme bakıyım."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz." dedi ve gitti. Salak ya. Nasılda kandı.