Kanatsız kuş

5 bölüm,, Ölüm anasızın gelir

Merhaba öncelikle belirtmek isterim ki
Hikayeme çok fazla talep var fakat bilgisayarımla bazı SORUNLAR yaşadığım için telefonumla yazmak zorundayım bu yüzden yazım hataları oluyor lütfen mazur görün hepinize keyifli okumalar dilerim ☺️

Leyla sabaha kadar mavinin çığlıklarını dinledi sabaha doğru Mavi'nin sesi kesildi kocası Yasin'e bakıp onun da uyumadığını fark etti gözleri yaşlı bir şekilde biz bunun vebalini nasıl ödeyeceğiz küçücük kız daha dün gece 16 yaşına girdi hiçbiriniz onun doğum günü olduğunu bilmiyordu Yasin ne diyeceğini bilemedi karısı haklıydı fakat elinden bir şey gelmiyordu Yavaşça kalkıp banyoya yöneldi karısından çok utanıyordu hele sabaha kadar mavinin çığlıklarını duyduktan sonra,,

Mavi sabaha kadar uyumamıştı Sabah olduğunda yataktan kalkıp üzerine bir şeyler giyindi odadan çıkıp ahıra doğru yöneldi bu konağa geldiğinden beri tek arkadaşı beyaz yel olmuştu bu at çok seviyordu ona yaklaşıp atın yelesini sevdi ağlayarak götür beni buradan dedi yavaşça üzerine bindi deh diye bağırdı atı Ormanlık alana sürdü o kadar hızlı gidiyordu ki konak kapısındaki adamlar maviyi durduramadı birbirlerinin yüzüne baktılar mavi ormanlık alana girdikten sonra uçuruma doğru sürdü attı

Hazar  sabah kalktı başım çok ağrıyor diyerek hızlandı sağına soluna bakıp maviyi göremedi 2 dakika sonra aklına düşenlerle bir küfür savurdu hemen Yorganı kaldırıp çarşafa baktı her yer kandı hızla yerinden doğruldu banyoda olmalıydı hışımla banyonun kapısını açtı yoktu üzerine bir şeyler alıp aşağıya indi avluya göz gezdirdi mutfağa doğru yöneldi orada da yoktu sokak kapısına çıkıp adamlarına sordu mavi nerede adamlar birbirlerinin yüzüne bakıp mavi yeleile birlikte hızlı uzaklaştı buradan niye izin verdiniz durduramadık efendim çok hızlıydı Hazar hemen ahıra yönelip diğer ata bindi kapıdan çıkıp adamlarına sordu ne tarafa gitti adamlar ormanlık alanı işaret etti aslında o tarafa doğru sürdü

Mavi uçurumun önüne geldiğinde atından yavaşça indi  uçurumun en ucuna geldi yavaşça ayaklarını sarkıtıp uçurumunda oturmaya başladı gözleri bir sicim gibi yaşlar akıtıyordu buradan atlamak istiyordu fakat atlayamaz da gözünün önüne babası geldi sonra annesi ve kız kardeşi en çok da abisi Murat çok severlerdi birbirlerini öyle ki Murat mavi evlendiğinde çekip gitmişti bu topraklardan kaç dakika kaç saat orada öylece oturdu bilmiyordu arkasında olan hareketlilige kafasını çevirdi Hazar gelmişti

Hazar Mavi'nin öylece oturduğunu gördü uzaktan yavaşça yanına yaklaşıp altından indi maviye yaklaşıp hiçbir şey söylemeden aynı şekilde o da oturdu bir sigara yaktı ikisi de sessizdi Bu sessizligi ilk bozan mavi oldu Hazar'a dönüp çok mu Sevmiştin Hazar şaşkındı ne demek istediğini anlamadı ne demek istiyorsun dilda'yı diyorum çok mu Sevmiştin gece sabaha kadar onu sayıklardın Hazar gözlerini sıkıca kapatıp açtı derin derin nefes daraldı bunu da yapmış olamazdı bu kıza söz vermişti sana dokunmayacağım diye dokunmaya geç onu dilda sanmıştı çok sevmiştim evet
Neden onunla evlenmedin evlenecektik onunla düşündüklerini neden bana uyguladın neden benim çocukluğumu elimden aldın

Hazar duyduğu sözlerle kendine küfürler edemeden duramadı kafasını aşağı eğip sarhoştum ne yaptığımı bilmiyordum özür dilerim dileme özür dileme sen benim çocukluğumu aldın sen benim hayatımı çaldın ben şimdi nasıl temizleneceğim dün geceyi bana geri verebilir misin dün gece benim doğum günümdü sen bana doğum günümde en acı şeyi yaşattın

Hazar ne diyeceğini bilemiyor  Duyduğu sözler Hazar'ı dumura uğratmıştı doğum gününde diye tekrarladı Sustu bir süre sonra maviye dönüp senin annene götürmemi ister misin birkaç gün orada kalmak ister misin
Mavi sıkıca kapattı gözlerini yavaşça başını aşağı yukarı salladı şu an en çok ihtiyacı olan annesiydi onlar birbirlerinin gözlerine bakarak konuşuyorlardı annesine gidip bir şey anlatmasa bile gözlerinden anlamasini istiyordu üç aydır annesini görmüyordu çok özlemiş