.....Öğlen saat 14.00
Baş ağrısıyala birlikte gözlerimi açtığımda yanımdaki odadan sesler geliyodu. Bu sesler o mafyaya aitti. Evet, artık Rüzgar çocuğu falan demiycektim mafya diyecem. Küçük kızı almışlardı ne yaptıklarını bilmiyodum bu konuyla olan tedirginliğim artmıştı.
Birde fazla acıktım serumla birşeyler vermişlerdi ama bu acıktığımı değiştirmiyor. Şimdiye kadar açlıktan bayılmamamın nedeni o ne olduğunu bile bilmediğim serum tabi organlarımı alcaklarya sağlıklı olmam gerekiyor. Mafya bir an daha kuvvetli bağırdı. Yan odada olmama rağmen duyulmuştu.
"Baba sen ne diyosun ikisi de çok masum" hiç bir şekilde anlamasamda ne dediğinde belki işe yarar bir şey der diye dinleycektim tabikide mesela beni neden kaçırdığı hakkında organlarımı almak için kaçırdı ama dünyada beni mi buldu kaçırcak.
Yataktan sesiz olmaya çalışarak kalkmaya çalıştım. Yatak ise bana inat çatırtılar çıkarıyodu.
Parmak uçlarıma yükselerek daha az ses çıkarmaya çalıştım ve en yakın bulmduğum duvara kulağımı dayadım."Kızı öldürcem ama ne zaman öldürüceğim hakkında bir şey söyleme ne zaman öldümek istersem o zaman öldürürüm" benden mi bahdediyo o sanki hayvanmışım gibi
Ne zaman öldüymek istersem o zaman öldüyüyüm diye onu tekrar ettim ,gıcık gıcıkkkk.....
Odadan sesler geliyodu bir şeylerin kırılma sesi , onla konuşan kimse onu fazla sinirlemdirmiş olmalıydı.
Benide sinirlendiren ondan başka birisi değildi mafyalar neden bu kadar gıcık.
Kapının açılmasıyla beraber yerimde zıpladım."Ne o korktun mu?" Hayvan gibi daldı içeriye bir de korktun mu diyo karşımda gördüğüm kişi mafyadan başka birisi değildi.
"Ben korkmam sen korku ne iyi bilirsin itlerinide yanında dolaştırıyosun bu kadar korktuğunu belli etme"ben korkarım ama çokta korktum sayılmaz sonuç olarak ben yanımda koruma taşımıyorum.
"Belli hiç korkmadığın" kapının önünden uzaklaştı ve yanıma yanıma doğru gelmeye başladı. Aramızda beş adımlık yer kalınca durdu.
Kızım aptal mısın ya mafyayla böyle mi konuşulur her an seni parçalayabilir.
Kalp atışlarım gittikçe daha fazla hızlanırken konuşmaya başladım. Korkmıycaktım ondan korkmamalıydım.
"O küçük kızı öldürmediyini söyle bana" kelimeler ağzımdan korkuyla çıkmıştı."Diyelim ki öldürdüm ne yapabilirsin ki"
birini kaybetmek korkutucu bir şeydi ve o bunu kulanıyordu tanımadığın biri bile olsa yinede üzülürdü insan ben o kızın gözünün içine baktığımda ne kadar iyi bir insan olduğu gözlerinin içinden anladım , onun için herşeyi yapabilirdim ama o ölmemeliydi.
"Söyle nolur söyle" gözümden bir yaş damladı onun ölmesini göze alamazdım.
"Tanımadığın birine neden bu kadar değer veriyosun"
Sadece sustum cevap vermesini bekledim."Bir seçeneğin olsa o kızı mı seçerdin kendini mi?" Susumaya devam ettim cevabı çok açıktı tabikide o kızın yaşamasını seçerdim belki ben yaşadığım kadar yaşamışımdır benim sevenim çok azdı ama o kızı seven bir abisi olmalıydı.
Bir an o kızın kulağımı fısıldadığı o söz geldi aklıma
"Ben ölüceğim bunu abime sakın söyleme tamam mı"
Bu söz aklıma gelince her defasında onu kurtarmak istiyodum. Kalbim her defasında fazla acıyodu.
"Hani hiç bir şeyden korkmazdın rengin değişti"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acılarımı İçinde Hisset
Teen FictionBir kız vardır hayatı çok güzel gözükür ama asıl cehenem onunkidir... "Beni kaçıran adamı öpmemi mi bekliyordun??" "Evet, olabilir."