KORKU

7 1 0
                                    


Kaza mı kaderdi
Kader mi kazaydı?

Son otuz saniye. Otuz saniyede olmuştu her şey. Murat Ayşegül'ün ellerinin arasından kayıp gitmiş, beyaz bir arabayla yok olmuştu.

Fren sesi, Ayşegül'ün n çığlıkları, kırmızı ışıkta durmakta olan arabalardan inen insanların sesleri...  Her şey fazlaca karışıktı artık.

Ayşegül, bu hayatta en çok korktuğu şeylerden birini yaşıyordu. Kardeşini, küçücük kardeşini, yerde yatarken görmek dünyanın en zor şeyiymiş gibi geliyordu.

Koşarak yirmi metre ilerisindeki kardeşinin yanına gitti. "Murat! Murat!" Murat'ın cansız bedenine baktığında hem ağlıyor hem bağırıyor hem de yalvarıyordu. "Lütfen ölme, lütfen ölme!" Bacağı ters dönmüş, kanlar içinde kalmış kardeşine acıyla baktı. "HAYIR!" diye haykırdı. Etrafında toplanan insanlara döndü. "Ambulansı arayın! ÇABUK!"

Kardeşinin nabzını kontrol etmek istese de bir türlü istediği sonuca ulaşamıyordu çünkü elleri zangır zangır titriyordu. Başında toplanan insanlardan kimisi kazayı geçirenin küçücük bir çocuk olduğundan dolayı büyük bir üzüntüyle bakıyor kimisi ise Ayşegül'e yardımcı olmaya çalışıyordu. "Sakin ol, belki yaşıyordur."

Ayşegül'ün kulakları duymuş olsa da beynine işlememişti.

"Murat, ne olur ölme! Lütfen!" Normalde pek çıkmayan sesi şimdi herkesin duyduğu tek ses haline gelmişti.
Kardeşinin yanaklarını avuçlarının içine aldığında daha çok ağlamaya başladı. "Murat..."

Ellerinde büyümüştü, neredeyse her gece o yatırmıştı kardeşini; kendi elleriyle parklara götürmüş, onu yıkamış, masallar okumuştu.  Şimdi ise ölecek miydi yani?

Yaşlı bir adam Ayşegül'ün sırtını sıvazladı. "Ah kızım," dedi. "Başın sağ olsun yavrum."

Genç bir adam korkuyla arkadan seslendi. "Ölmüş mü?" Yerde, Ayşegül'ün ellerinin üzerinden çocuğun nabzını kontrol eden genç adam, "Sanırım." dedi. "Nabzını hissedemiyorum."

Birkaç dakikanın ardından ambulans geldiğinde kardeşinin küçük bedenini kaldırıp arabaya taşımalarını izlerken birkaç kişi Ayşegül'ü teselli etmeye devam ediyordu.

Ayşegül, Murat'ın hayati fonksiyonlarını kontrol eden ambulans görevlilerine yapıştı. "Yaşıyor mu?" Kıpkırmızı gözlerini irice açtı. "Ölmedi değil mi?"

Çocuğun durumunun aciliyetinin farkında olan görevliler hiçbir şey söylemeden arabaya doğru ilerlediler.

Korkunç düşüncelerle geride kalan Ayşegül'ün payına ise seyirciler kalmıştı.

"Allah sabır versin."

"Yaşıyordur, üzme kendini."

"Allah rahmet eylesin."

"Ya ölmedi amca böyle konuşma artık!"

"Yavrum benim, küçücük bir şeydi. Allahım sen onu anasına bağışla."

Ayşegül ambulansa doğru yürüdüğünde gözünün tek gördüğü kardeşiydi, tek hissettiği korkuydu. Fakat polis siren sesini duymasıyla sadece üç saniyelik bi an yaşandı.

Polis arabası, kazayı yapan arabanın yanında durdu. Beyaz araba sanki hiç kaza yapmamış gibi durmaya devam ederken Ayşegül şoför koltuğuna baktı. O an bunu düşünecek halde bile değildi ama o anlık gelişmişti ve gözlerine mavi gözler değdiğinde başını çevirip ambulansa binmeyi tercih etti.

SON HAYAT Where stories live. Discover now