♠️3♠️

3 0 0
                                    

Evime dönelim 3 gün oldu polisler etraftaki binaları komşularımıda sorguya çekmişti arkadaşlarımıda ve geçmişimde bana takıntılı yada benden nefret eden biri varmış diye banada sordular ama yoktu.

3 gündür bana yazmamıştı polisler en ufak şüphende bile bize ulaş demişti ama içimdeki ses git belanı bir yerde bul diyordu. Draken bana 1 aylığına işten izin vermişti en azından dinlenicektim ve bir yere gitmeyecektim hem asıl derdim sapığımı izleme şansı yakalamıştım.

Yemek bile artık boğazımdan geçmiyordu ve 3 gündür ne bilinmeyen numaradan bir mesaj bile almadım. Ve dolabımda sapığımdan aldığım çikolata öylece duruyordu.

Şahsen zehirlimi ya da ne var içinde onu bile bilmiyordum. Ama zaten bozulacak ve çöpe atacaktım.

"Çöpe atmadan yesem ne olur ki?"  İrkilmistim ve arkamı döndüm kimse yoktu durdum. Tamam sakin olacaktım iyice kafayı yiyordum iyice paranoyak olmaya başladım.

Ama neden olmasın ki belki hayatıma son vermem için yapmıştır. Buzdolaba yürüdüm ve kapağı açıp çikolatayı aldım ve dolabı kapağını kapattım. Oturma odasına geçtim ve koltuğa oturdum ve çikolatayı masaya koydum. Ve anında bildirim sesi gelmişti. İrkilmiştim ve telefonu elime yavaşça aldım ve gelen mesaja baktım.

Bilinmeyen Numara
(1 okunmayan mesaj)
Bilinmeyen Numara: Yiyeceksin ha?

Buradaydı gene beni izliyor beni görüyordu. Tırstım ve ilk başta ekrana bakılı kalsamda geri durmadan cevap veriyorum.

Bilinmeyen Numara

İnui: Hala peşimi bırakmadın mı?

Bilinmeyen Numara: Ne yapayım aptallıklarını özlemişim İnupi hemen polise gideceğini düşünmemiştim. Beni dövebileceğini düşünmüştüm.

İnupi: Kapa çeneni ahmak benden ne istiyorsun ve İnupi demeyi kes.

Bilinmeyen Numara: Gerçekten bana kafa tutman hoş ne yaptığını görebiliyorum nerde yaşadığını biliyorum evine girebiliyorum.

İnui: Senden korkmuyorum ahmak götün yeseydi yanıma gelirdin.

Bilinmeyen Numara: Haha güzel olurdu cidden madem o zaman çikolatayı yesene Inupi~

İnui: bana şunu demeyi kes seni pislik.

Elime çikolatayı aldım ve paketinden çıkardım ve yemeye başladım. Koltuğa yaslandım ve bir şey olucak mi diye beklerken keskin bir ağrı başıma girmişti. Evet cidden içinde bir bok vardı ve bu şey hem başıma ağrı sokmuştu hemde her kafamı hareket ettirdiğimde başım dönüyordu.

Orada ne kadar saat oturdum emin bile değildim telefonumdan bildirim yağmuru geliyordu sanki. Sonra bir kapı sesi duydum artık gözümü açamıyordum bile sanırım evimde biri vardı.

"Ah cidden ahmak Inupi" tanımadığım ses eğildi ve bana baktı hissediyordum ama gözümü açacak mecalim bile yoktu.

"Ne kadar ahmaksın İnupi her bulduğunu yer mi ha bir insan" kucağıma oturdu ben ne olduğunu anlamıyordum artık. Kafasını boynuma gömdü ve sertçe dişlerini bastırdı.

Mırıldansam da kolumu kaldıramıyordum bile o keyifle boynumu emip daha fazla iz bırakıyordu ve işin tuhaf yani bu hoşuma gitmeye başlamıştı. Uzun bir süre boynumla uğraştıktan sonra kafasını kaldırdı ve yanağımı öptü.

"Bu bizim küçük bir sırrımız artık " dedi ve kucağımdan kalktı. Bana son kez baktı ve gözünden bir yaş döküldü. Derin nefes aldı ve kapının yanındaki aynaya bakti Kokonoi.

Onu tek bırakamazdı Koko. İnui'yi kucağına aldı ve yatak odasına bıraktı. Gözlerini bile açamaıyordu cidden yiyeceğini düşünmemiştim ahmak çocuk zaten sabaha hiç bir şey hatırlamayacaktı. 

Boynunu özenle temizledim zaten elimde eldiven olduğundan tedirgin etmiyordum sadece izler kalmıştı ve onda çok hoş duruyordu. İyice kafayı yiyordum sanırım onu hala eskisi gibi Akane'ye bile benzetmiyordum bildiğin içimden geldiğinden yapmıştım. Yoksa ben Gay miydim? Hayır bu aşır saçma.

Kafamı bu düşüncelerden dağıttım ve dolapları karıştırdım elime geçen ağrı kesicileri yatağın yanındaki lambanın üstüne koydum ve yanına sürahi ile dolu suyu mutfaktan doldurup getirdim. İlaçların yanına bıraktım ve kıvranan İnui'ye baktım terlemisti.

Üstündeki t-shirt'ü çıkartıp makineye attım ve yeni kıyafetler giydirdim. Ardından yatağın yanındaki koltuğa oturup onu izlerken düşüncelere dalmıştım.

Akane'yi unutmuştum ama bunca yıl gizliden gizliye onu izlemiştim ve şimdide bu boktan uyuşturucuyu almıştı sayemde ve bense anın krizini kendi lehime kullanmıştım.

Burada fazla kalamazdım Mikey öğrense beni mahvederdi. Ayağa kalktım ve son kez dudaklarını o günki gibi ama bu sefer Akane olduğunu düşünmeden uzun uzun öptüm. Seishu ise gözünü açamıyordu. Acaba bu olanları hatırlayacak mı ya da tekrar polise gider mi hiç bilmiyordum.

Derin bir iç çektim evden çıkmadan son kez fotoğrafını çektim ve dış kapıya doğru yürüyüp evden çıktım.

зChifuyu'danз

Sabah olmuştu ve hafif bir bel ağrısı çoktan bedenimi sarmıştı. Eh dün akşam fazla huyuna gidincede Bajim isteğimi kıramamıştı.

Yanımdaki uyuyan yorgun Baji'nin dudağını öpmüş ve uyanmasını beklemiştim. Uyanmayinca kikirdadim ve tekrar tekrar öptüm en sonunda farketmis ve uyanmıştı beni belimden cekipsıkıca sarılmıştı.

"Günaydın meleğim belin nasıl iyimi?" Kikirdamıştım düşunceli kocam yaa. Baji belimi eliyle okşuyordu.

"Hayır daha da iyiyim sayende~" gülmüştü aşırı utangaç olsada yatakta gerçekten iyiydi- a tamam bu kadar ayrıntı yeterli.

"Sen yatmaya devam et güzelim ben kahvaltımızı hazırlayıp geliyorum hemen" dudağımı öptü ve yataktan kalkıp mutfağa geçti bende o sırada telefonda takılmaya devam ettim ardından bana kısa bir süre sonra kalkıp duş aldım ve etrafı toplayıp kirli olan herseyi kaldırdım.

İşleri hallerinde üstümü giyindim ve Baji'nin yanına gidip beline sarıldım."Bu kadar yeter
Bebeğim git duş al gerisini ben hallederim" alnımı öptü ve saçlarımı kokladı aşırı huzur vericiydi. Ama ben bir an ne olduğunu bile anlamadan belimi tutup masaya oturttu.
Tam itiraz edecekken tekrar dudağımı öptü ve bende ona karşı gelemedim bile ve öpücüğün karşılık verdim.

Öpücük git gide derinlesiyordu ve sanırım bu gidişle 4. Rounda başlayacak gibi karnımda kelebekler uçuşurken bir anda çalan telefon her şeyi bozmuştu. Baji sinirlendi.

"Ah cidden bu saatte kim olabilirdi ki." Ben onun bu haline gülerken aklıma Inui geldi ve titredim yoksa o mu arıyordu.

"Baji dur Inui o olabilir hemen açmalıyız telefonu" Baji dediğime kulak vermiş ve kafasını sallayıp telefonu açtı.

"Alo? Evet benim Keisuke bir sorun mu vardı?... nE oh tamam hemen oraya geliyoruz." Telefonu kapattı ve telaşla konuşmaya başladı.

"Hayatım Inui hastaneye kaldırılmış sakin ol tamam mı hemen duş alıp çıkalım tamam sende sakin ol lütfen" Ne ne oldu birden bire.

"Baji ne diyorsun ne alaka saçmalama Inui iyi değil mi?" Tedirgin bir şekilde sordum olamazdı.

"İyi olucak guzelim söz veremem ama o güçlü o yapacak emin ol şimdi beni bekle" yanağımı öptü ve banyoya gitti bense dua etmeye başladım nolur bisey olmasın ne olur..

Baji bir kaç dakika sonra duştan çıkmış beraber hazırlanmıştık ve hemen yola koyulduk.









𝐆𝐞𝐫𝐢 𝐆𝐞𝐥𝐝𝐢𝐧 // 𝐊𝐨𝐤𝐨𝐧𝐮𝐢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin