Buyrun efendim ‌] Chanmin

🐾

Sonunda varmıştım hemen içeriye koşar adımlarla girmiştim beni sarışın bir çocuk karşılamıştı

"selam" dedi bende hemen "selam" diyerek karşılık verdim elimi sıktı ve "yeni çalışan seungmin sen olmalısın" diye sordu

"evet merhaba seungmin benim biraz heyecanlıyım kusura bakmayın"

"önemli değil her yeni çalışan böyle zaten kendimi tanıtmadım ben Felix cafe sahibinin kardeşiyim"

"memnun oldum acaba nerde başlayabilirim?"

"abimin odası burda buyrun şöyle geçin ben sonra geleceğim"

"tamamdır" dedim ve hemen önümdeki kapıya vardım içeriye girdiğimde iri yapılı yakışıklı bir adam sandalyesinde oturmuş beni bekliyordu. bakışlarını hemen bana çevirdi ve hafif bir gülümsemeyle "selam" dedi.

"selam siz bay bang olmalısınız"

"evet memnun oldum sizde seungmin dimi?" ismimle hitap ettiği için biraz garipsedim ama samimi bir kişiliğe benzemekten daha çok kaba ve soğuk biri duruyordu "evet bende memnun oldum"

"o zaman işe başlayabilirsiniz kardeşim Felix içerde olmalı o size yardımcı olacaktır" teşekkür ettikten sonra odasından çıktım ve Felix in yanına gittim.
"hey Seungmin burdayım gelsene"
"geldim Felix bu kim?" dedim kulağına sessizce yanında bir çocuk vardı adı sanarım hyunjin di konuşurken az çok duymuş gibiydim hemen cevap verdi Felix "bu benim erkek arkadaşım hyunjin hyunjin bu cafe nın yeni çalışanı seungmin" tanıştıktan sonra hyunjin Felix i alıp dışarı çıkmıştı koskoca kafe boştu sadece ben ve odasında oturan bang Christopher Chan vardı.

------------------------------------
Chan

Odamdan çıkarken en yakın arkadaşım minho ile konuşuyordum kendisi çocukluk arkadaşımdı hep yanımda olan her türlü derdime ortak olan biriydi

"Chan çıkışta bir yere gidelim mi? evde küflendim amq"

"bende çok yoruldum bir yere gitmeyelim direkt bizim cafe ye gelsene"

"olur hem sen yeni gelen çalışandan bahset nasıl biri adı ne? belki gelirken tanışma fırsatımız olur"

"ona da yavşamayacaksın dimi minhocum"

"aman be yalnızlık beni bıktırdı gelirken birini bulsam iyi olur ya"

"tamam minho buluruz sana birini be hadi kapat"

"tamam be" telefonu hemen yüzüme kapatmıştı giderken içerde mutfak ile ilgilenen seungmini gördüm yanına gittim ve minho nun geleceğini söylemek istedim "hey Seungmin" hemen bana baktı "a şey siz Chan bey yani bang bey yani" elimi dudağına götürüp sus işareti yaptım yüzü kızarmış bir şekilde bana bakıyordu "hemen konuya gireyim bu akşam arkadaşım gelecek eğerki gay bir arkadaşın varsa onu da getirirsen sevinirim çünkü arkadaşım neyse sen anladın" elimi dudağından çektim "tamam aslında bu işe meyilli bir arkadaşım var gelebilir yani" tamamdır anlamında bir bakış attım ve odama çekildim

Seungmin

Neden bu kadar kızardım bilmiyorum utangaç bir kişi olduğumu kabul edelim tamam ama bu fazla kırmızıydı. Hemen telefonuma koştum ve jisung u aradım
           
                                            Jisung + Seungmin
                                            telefon konuşması

"Alo ne var seung?"

"Jis sana iyi bir haberim var"

"ne var ya"

"sana manit buldum"

"KİM NE KİMMİŞ"

"sakin ol benim patronun bir arkadaşı varmış akşam kafe ye gelecekmiş kendine manit arıyormuş o da benimde aklıma ilk sen geldin hemen hazırlan akşam gel sende"

"hemen hazırlanıyorum" dedi ve telefonu yüzüme kapattı bende fazla vakit kaybetmeden mutfağa gittim ve hazırlık yaptım hemen arkamdan biri beni çağırdı ve aynı sesle "Hey Seungmin" bugün daha kaç defa daha duyarım bilemedim hemen arkama baktım arkamdaki Chan dı hemen yanıma geldi "herşey hazır dimi" dedi bende "evet yani sayılır" dedim neden bu kadar telaşlıydım anlamadım

"herşey mükemmel olmalı en yakın arkadaşım söz konusu"

"zaten neredeyse bitti siz geçin isterseniz ben kahvenizi getireyim masanıza yorulmuşsunuzdur eminim" dedim ve arkamı döndüm o ise bana "bence de iyi gelir arkadaşını aradın dimi?" diye sordu ve dibime girdi nefesimin kesilmesiyle zar zor cevap verdim "evet geliyor olması lazım" dedim ve içeriye "Hey Seungmin ben geldim" diye bağırarak jisung girdi

Chan boğazını temizleyerek biraz geriye çekilmişti jisung bizi böyle görünce "umarım yanlış bir anda girmemişimdir" dedi yüzünde gülmemek için zor duran bir ifade vardı kaşlarım çatılı bir şekilde bende geriye bir adım attım ve "ben masayı düzelteyim" dedim ardından  jisung u kolundan tutarak arkamdan sürükledim. Yolda yürürken jisung meraklı sorular soruyordu "seungmin ne yapıyordunuz" "çok tatlı duruyordunuz ya" aniden bağırarak "JİS SESİNİ KES BİR KELİME DAHA EDERSEN" derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım "şimdi sadece sessiz ol ve burda bekle" diyebildim

----------------------------------

Yarım saat sonra minho ve Chan içeri girmişti Chan minho yu karşılamak için aşağıya inmişti ben ve jis kulaktan kulağa konuşuyorduk "seung ben bu minho denen çocuğa aşık oldum aq"
"sakin ol be zaten senin olacak merak etme" hemen yanlarına gittik ve selam verdik minho jisung un elini öptü  ve selam verdi jisung da ona selam verdi ben ve Chan yan yana durmuş  gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk.

Minho ve Chan masalarına oturmuş ben kahveleri hazırlarken jisungu dinliyordum "yakışıklılık desen var karizma desen of çok yakışıklı bu ya" "jis sakin şimdi kahvelerini götürüyorum sende benimle gel" tamam gibisinden bir bakış attı elimde kahveler varken bir yandan jisung un heyecanıyla elim titriyordu. jisung sandalye çekerek minho nun yanına oturdu ben kahveleri masaya bırakırken Chan bana "ayakta kalma gel otur sende" dedi ve yanındaki sandalyeyi çekti yanına oturdum kahveleri içerken bir yandan da minho ve Chan ın anılarından konuşmalarını dinliyordum.

jis artık minho ya öyle alışmıştı ki minho tek elini jisung un koluna atmıştı.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Uzun bir sohbet ten sonra minho ve jisung eve gitmeye karar vermişlerdi bende jisung un kulağına "bu ne hız daha dün baekhyun vardı" " baek kim ya ben bunu istiyorum akşam benden haber alamazsan bilki anladın" kolumu çekerek "minho hadi biz gidelim" dedi ben ve Chan şaşırmıştık ama artık çok geçti kafe den çıkıp gitmişlerdi bile...

WOHOO BİR BOLUM DAHA BİTTİ UMARIM SEVERSİNİZ 

BYEEE🐾🎀