Rüzgar'ın gidişinin üstünden iki gün geçmişti . Sanırım gerçekten ayrılmıştık , telefonlarımı açmıyordu . Beni her yerden engellemişti. İçim burkulmuştu biraz ama bir yanım da bunun olacağını bildiğini söylüyordu.
Beni neşelendirmeye çalışan Eva'ya baktım.
"Biliyordum böyle olacağını" dedim.
"Kendini böyle teselli etmeyi bırak" dedi Eva . Melankolik halimi sevmemişti. Haklıydı fazla dramatiktim. Oflayarak kendimi oturduğum yatakta geriye bıraktım.
Gelen mesaj ile Rüzgardan mı diye hevesle telefonumu açtım.
Sarp: özür dilerim
Mesajını beğenip sadece bıraktım şu an ona kafa yoramazdım.
Tekrar gelen mesaj sesi ile telefonuma bir kez daha baktım . Fakat mesaj bana değil Eva'ya gelmişti. Çok mutsuzdum , Rüzgar nasıl bana yazmazdı!
Eva'nın iyileşen gözleri ile bir terslik olduğunu anladım.
"Nolduuu" dedim.
"Siktirrr!" Diye sesini yükseltti. Bu sayede daha çok merak etmiştim.
"Kızım söylesene ne oldu?"
"Asel bunu görmen gerekiyor" diyip elindeki telefonu uzattı. Dehşet ile ekrana baktım. Peri, Melis , Rüzgar ve Can birlikte masada oturuyorlardı. Üstelik Melis , Rüzgar'ın yanındaydı. Dehşetle fotoğrafa baktım , neler oluyordu? Bizim evde şişe çevirmece oynadığımızda Peri ile Melis iyi anlaşmıştı fakat görüşmeye devam edeceklerini düşünmüyordum. Üstelik benim ortamıma ne cüret ile girerdi .
"Austen attı , Melis seninkine yürüyor olabilir" dedi Eva.
Sabır dilercesine tavana baktım.
"Gitmemiz gerekiyor" dedi Eva.
"Ya saçmalama Eva, çocuk beni her yerden engelledi. O da Sarp gibi adi işte terk etti beni" dedim çocukça.
"Kızım sen sıkıntılı mısın? Çocuğun sabrını çok sınadın. Bu çocuk senin için bıcaklandı! Daha ne yapsın" diyerekten geçmişi anımsattı. Gözlerim yorgunca ona baktı. Haklıydı Rüzgar'ı davranışlarımdan dolayı kaybetmiştim. Geçmiş peşimi bırakmıyordu.
"Mekanı sor gidiyoruz hayatım" dedim.
"Hopp nereye gidiyorsunuz" dedi Baha. Ne zamandır orada dikiliyordu? İkimizde korku ile kapı girişindeki Baha'ya baktık.
"Hiçç" dedi Eva.
"Kendinize gelin saat 11 olmuş, yatın uyuyun. İyice erkek delisi oldunuz" dedi Baha.
"Kes be sen sabahlara kadar gezerken iyi" diye cırladı Eva.
"Mehmet abiii" diye bağırmaya başladı Baha . Ne yapmaya çalıştığını hemen anlamıştık. Gözlerimi kocaman açarak biricik üvey kardeşime baktım(!)
Sanki bu anı bekler gibi babam şıp diye odamın önüne damlanıştı.
"Mehmet abi bu ikisi var ya bir yere gidicez diyorlardı" diyerek eli ile hem bizi işaret etti hem şikayet etti.
"Yalan söylüyor baba , biz yarın sabahtan bahsediyorduk" diye savunmaya geçti Eva.
Babam tek kaşını kaldırarak bize baktı. Allah'tan işte çok yoruluyordu . Bu yüzden hiç sorgulamadan gitti. Baha ise bozulmuş bir şekilde odadan çıkmıştı.
Çıkmalarını fırsat bilip bizde arkalarından odadan çıkmıştık. Yürüyüşe gittiğimizi söyleyecektik bu yüzden üstümüzü değiştirme gereği duymamıştık. Altımda lacivert eşofmanım üstümde ise yarım beyaz tişörtüm vardı. Eva da ise tayt ve oversize tişört vardı. Fazla vaktimiz olmadığı için bu şekilde evden çıkmaya karar vermiştik. İkimizde çok kezbandık.
