5

251 17 7
                                    

Barış Alper Yılmaz'dan

"Barış babama söylerim seni."

"Tamam be sustuk. Hadi git getiriyosan getir bende açayım şu Marsupilamileri."

"Ay ben bu günlere de mi şahit olacaktım?"

Yalandan gözünü siler gibi yapıp evden çıktığında aptal aptal sırıtmaya başlamıştım yine. Yıllar geçse de üstünden, İlkin aynı İlkin'di. Ben aynı Barış mıydım bunu bilmiyorum ama karşımdaki İlkin Aydın, hayatımda görüp görebileceğim en güçlü ve olgun insanlardan. Fakat olgun insanların kimseye göstermediği çocukca davranışları vardır. Çocukca dediğime bakmayın, onların rahatlama mekanizmasıdır bu. İlkin bu çocuk tavırlarını sadece güvendiği kişilere göstermeye özen gösterenlerden. Ki bu yönünü çok çok çok seviyorum ama konumuz bu değil.

Düşüncelerimden sıyrılıp televizyondan Marsupilamileri açtığım sırada kapı çaldı. İlkin gelmişti.

⭑⭑⭑⭑⭑

Yaklaşık 12 bölüm izlemiştik. Ben boş boş televizyona arada da telefona bakıyordum fakat İlkin pür dikkat çizgi filme odaklanmıştı. Şuan onu ısırasım var ama konumuz bu değil.

Kafamı yan tarafa çevirdiğimde İlkin'in uyuduğunu gördüm. Ne ara büzüşüp uykuya dalmıştı anlayamadım. Küçükken de büzüşerek yatardı değişmemiş.

2012, Ankara

"MAÇ BİTTİ ŞAMPİYON GALATASARAY"

"ŞAMPİYONUZ ULAN ŞAMPİYON OLDUK BARIŞ"

"ALLAH'IM ÇOK ŞÜKÜR YARABBİM"

"Hadi yürü dışarı. Herkes sokağa döküldü bayrağı al gel bekliyorum."

"Bayrak neredeydi hatırlıyor musun sen?"

"Yine mi unuttun? Tamam ben alırım in sen."

"Sen varya bi tanesin İlkin."

"Tabii ki öyleyim."

Karşısındaki kıza gülerek aşağı indi kıvırcık saçlı oğlan. Galatasaraylı olan herkes coşkularını sokaklara dökülerek yansıtıyordu. Her yer meşalelerle ışıl ışıldı.

İlkin bayrakla aşağı indiğinde bir koşu kalabalığa yetiştiler. Gecenin geç saatlerine kadar neredeyse tüm Ankara sokaklarını turlamışlardı.

Barış bir haftadır İlkinlerde kalıyordu ailesi yaylaya gittiğinden. O yüzden misafir odasına adımlayacağı sırada uykusu geldiğinden ayakta zor duran İlkin'i görmesiyle onun yanına gitti. Onu odasına götürüp yatağına yatırdı fakat ufak bir sorun vardı. İlkin onun elini bırakmıyordu. Uykulu uykulu sayıklamaya başladı.

"Barış, bu akşamlık yanımda uyur musun? Lütfen, bak uyumam yoksa."

"Annene sormam lazım bekleyebilir misin?"

"Hmhm."

Kapalı gözleriyle başını sallayıp Barış'ın elini serbest bıraktı. Barış da bir koşu İlkay Teyzesinin yanına gitti. Şansına uyanıktı İlkay Teyzesi.

"İlkay Teyze."

"Efendim Barış oğlum, bir ihtiyacın mı oldu?"

"Şey, hayır olmadı ama İlkin tutturdu yanımda yat diye bende sana sormaya geldim. Yoksa başımın etini yiyecek. Uyumam yoksa dedi."

"Oğlum bana neden soruyorsun? Gidin uyuyun kardeş kardeş."

"Tamamdır İlkay Teyze. İyi geceler."

kebelekli aynaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin