(2ci bölüm)

18 1 9
                                    

Hani yep yeni sayfa açıyoruz ya, şimdi bende yep yeni hayata başlıyorum...

Sevdiklerimle, Annem, ablam ve ben küçük ailemiz. Abimi kaybetmiş ola biliriz ama o hep benim sanki, yanımda gibi hiss ediyorum.

Yazı yazdığınızda birinci satırı bitip, ikinci satıra yani beyaz satıra keçeriz ya. Şimdi benim hayatım. Böyle yep yeni olucaq.

Küçükken her gece yıldızların kaymasını bekliyordum. Yıldızlara konuşuyordum. "Yıldızlar kaymanız gerek" diyordum. Defalarca dua ediyordum. Neden kaymasını isdiyordum. Çünki hep resim çize bilmek için kalem ve defter istiyordum. Evet babam almıyordu. Annem hep alardı. Babam ama yırtardı. Kıratdı. Yakardı. O yıldan sonra hiç bir resim çizmemiştim. Aslında gizli Annem alıp saklıyorduk.

                        (2ci bölüm)
Günlüyümü kapatıp. Uyumak isdedim. Yatağıma uzanarak telefonda "Yan oda'ya bakarak uykuya dalmışım gözmümü açtığımda sabah olmuşdu. Okula gidecekdim. "Biraz uykumu alıyam,", alarım koymuştum yastığa kafamı koyduğumda alarım çaldı. "Kalkmak istemiyorum", Annem benden önce kalkmış sofranı hazırlamıştı. Odamda ki, banyoya gidip yüzümü yıkadım. Hayla çok uykum olmasına ramen. Gitmek zorundaydım. Okul ünüformanı giyinip. Aynanın karşısına keçtim. "Hadi kızım yeni okulun var. Yep yeni hayat. Başara bilirsin". Yüzüme azıcık makyaj yaptım. Azıcık derken nemlendirici falanfilan, saçımıda at kuyruğu yaptım. Mutfağa doğru yön aldım. Annem buzdolabın üstüne kağıt bırakmıştı.
"Ben yeni işime gitdim Hesna. Kardeşini bıraktım okula. Anahtarı kapının yanındaki gül vazonun altına bırak. Öpüyorum seni"   (Hesna'ya)
Mutfak masasının üstünde yemek bırakmıştı. Karın aç diyildi diye yemeden çantamı alıp. Kapını anahtardan kapatıp. Anahtarı vazonun altına koydum. Okul çokta uzak diyildi. Çok merakda etmiyordum okulum nasıl keçiçek diye. Nasıl olsa eski okulumda hiç sınıf arkadaşlarımı sevmiyordum. Okula vardığımda her kes okula doğru yürüyorlardı. Okula girdiyimde her kes bana bakıyordu. Ne var ya bitane bir çakacam onlara elimin tersiyle. Kızmı görmemişler ya. Sınıfıma girdiyimde. Her kes bana bakıyordu. Zill çaldığında her kes oturdu yerlerinde bir ben ayakda duruyordum. Öretmen içeri girdiyinde her kes ayağa kalktı. "Merhaba çoçuklar", bana ters ters baktı. Sonra gülümseyerek " ha sen Hesna", hiç sevmedim ya bunu bu ne çok kötü konbin yapmış ya bu. "Evet öretmenim benim" ," hadi geç Kwanç'ın yanına" gülümseyerek içaret parmağıyla Kwanç dediyi çoçuğun yanına geçtim. Çok yakışıklıydı. Yüzüme bile bakmıyordu. Kalemle defterine bir şeyler çiziyordu. Hangi ders olduğunu bilmyordum. "Merhaba ben Hesna. Hangi öretmen bu?" elimi uzatdım. El sıkışmadan dedi "Merhaba bende Kwanç. Ders çizim dersi". Çantamnan resim defterini çıkartmak için yerden çantamı aldım. Defteri ve kara kalemimi çıkartdım. Öretmen masadan kalkıp tahtanın karşısıma geçib bir şeyler yazdı. Tahtada böyleyazıyordu. "Aşk çizmekle anlata bilinirmi?", ben hiç aşık olmadım ve erkek arkadaşımda olmadı. Ben hiç kimseye güvenmiyorum. Güvendiyim insanlar gitdi. Aşka güvensem oda gidicek. Eski okulumda arkadaşlarımın hepsinin sevgilisi vardı. Bir tek sınıfta benim erkek arkadaşım yoktu.
        Şimdi ki okul
Her kes şaşırarak bir-birlerine bakıyorlardı. Bazıları tahtaya bakıp alay geçiyorlardı. Öretmen, "çoçuklar sesizlik, hem bakalım kim daha güzel cize bilir başlayın der bitmesine iki daqqa kala bitireceksiniz", şimdi her kes gülmek yerine deftere bakarak ne çizsek diye düşünüyorlardı. Ben resimm kursuna gitmesemde güzel çiziyordum. Kwanç çoktan çizmeye başlamıştı. Ve güzel gidiyordu. O çoktan bitirmişti. Bende son dokunuşları bitirdim. "Öeretmenim bitirdim" dedik aynı anda bende şok olarak onun yüzüne baktım. Oda şok içerisinde bana bakıyordu. Kafamı sınıf arkadaşlarıma baktığımda her kes bize bakıyordu. Kafamı dönerek defterime doğru baktım. Öretmen, "bitirdinsze başdayalım,", öretmen her kesin yanına gelip nasıl olduğunu. Rakamlardan defterine yazıyordu. Sıra bana geldiyinde. Şok içerisinde yüzüme bakıyordu. Öretmen,"Hesna sen resim kursunamı gidiyorsun?". Yüzüne gülerek "Hayır" dedim. Öretmen," arkadaşlar her zaman Kwanç güzel çizib birinci yer olardı. Şimdi ise Hesna'da güzel çiziyor" her kes başımıza toplandı. Öretmen,"hadi geçin yerinize,bir yarışma yapalım". Her kes yerlerine oturdu öretmen, Öretmen," Kwanç ve Hesna tahtaya çıkın çizdiyinizle". Yerminden kalkarak çizdiyimide alıp tahtaya çıktım. Aynı anda Kwanç'da çıktı. Öretmen, " Hesna diyenler el kaldırsın". Sınıfta yirmi kişiydik. 9 kişi el kaldırdı. Öretmen,"şimdi elinizi aşağı indirin," bana oy verenler elini aşağı saldı. Öretmen, "şimdi Kwanç diyinler el kaldırsın" 9 kişide Kwanç kaldırdı. "Eee biz eşit olduq yani şimdi kim kazandı", öretmen gülerek "ikinizde birinci oldunuz". Yüzüm asık şekilde yerime geçtim öretmene telefonu çaldı. Masanın üstanden alarak telefonu açtı. "Tamam" diyerek keçişdirdi. Öretmen gülümseyer "çoçuklar evinize gidin. Bu gün öretmenlere toplantı olacak. Hadi yarın görüşürüz" sınıftan çıktı diyip. Her kes sevinereken ben üzülüyordum. Nedeni hayla hiç kimseni tanımıyordum. Kwança gülümseyerek " bana yardım edermisin ödevlerde,malum ben yeni geldim. Şimdi yarın her kesin içinde öretmen kızmasın." onaylayarak kafasını saladı. Her kes gitmişti biz kalmıştık. Ödevi bitirdiyimizde. Telefonumda saate baktım. Saat 06:30 ah tamamen gece olmuştu. Pencereden dışarı baktığımda hava karalıyordu. "Gece oluyor hadi kalk gidelim" diyerek. Kitaplarımı alıp çatama koydum. Evet sınıfın kapısı kapalıydı. "Hayır ya olamaz"  sinirden gülüyordum. "Hayda ben bu işin " küfür savurdu. İlk defa Kwanç küfür ediyordu. İlk defa derken ben yeni geliyordum. Telefonuma baktım. "Yarın Pazar" diyerek bu defa Kwanç güldü. Şarjım yoktu telefonum kapandı. Bu defada ikimiz bir kahkaha atdık.

Yıldızlar kaymanız gerekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin