düğün

46 2 4
                                    

Yarın kınam vardı bugün çıkıp gelinliği bindallıyı halletmiştik kara ağada gelmişti fakat şirkette işi olduğu için erkenden çıkmıştı onun gitmesi ile rahat bir nefes almıştım çünkü ne giysem şurası burası açık diyordu onun gitmesiyle düşük omuzlu kol kısmı tüllü kalp yaka bir gelinlik alıp konağa geldik akşam olmuştu yorgunlukla kendimi yatağa atıp uyudum.  

kına saatti yaklaşmıştı bindallımı giyip saçımı ve makyajımı yapmıştım şimdi de ayna karşısında kendimi süzüyordum kırmızı gayet şık bir bindallı üstümdeydi sade bir makyaj yapıp dudaklarımı öne çıkarmak için kırmızı bir ruj sürdüm saçmı ablam gelip yapmıştı dağınık bir topuz yapıp birkaç tutam dışarda bırakıp maşayla kıvırmıştı çok güzel görünüyordum.  

Kapının tıklanıp açılması ile o tarafa döndüm annem karşımda dolu gözlerle bana bakıyordu yanıma geldi sarıldık yüzümü avuçlayıp "annem çok güzel olmuşsun" dedi "sende çok güzel olmuşsun annem" dedim gayet özenerek hazırlanmıştı "yarın bu konaktan uçup gideceksin orda mutlu ol kızım seni üzmelerine izin verme kara iyi insandır eminim seni koruyup kolla sende ona bir şans ver kızım" dedi "bilmiyorum annem ne yapıcam hiçbir şey bilmiyorum severek evlenseydik her şey daha güzel olurdu ama şimdi evli bir adama kuma gidiyorum ne kadar o kadına elini sürmemiş olsa dahi Allah katında dini nikahlı karısı ben herkesin gözünde bir kuma olucam ikinci kadın olucam ben buna nasıl dayanıcam peki" dedim "haklısın kızım ama dediklerimi asla unutma zamanla anlarsın" dedi ve yanağımı öptü o sırada ablam girdi odaya "hadi aşağı inelim herkes seni bekliyor" dedi "tamam" dedim ve odadan çıktım.

Gece tüm güzelliği ile devam ediyordu erkekler Alparslanların konağında sıra gecesi yaparken kızlar yılmaz konağında şarkılar eşliğinde oynuyorlardı gece bir köşede oturmuş oynayan kızlara bakıyordu telefonundan gelen bildirim sesiyle eline aldı ve kilit ekranını açarak mesaj bölümüne girdi mesaj kara dan gelmişti hemen girip okudum.

Karan: konağın arkasında bekliyorum.

Mesajı gördükten sonra ablamı çağırdım hemen "abla kara konağın arkasında beni çağırıyor napicam" dedim hemen "tamam sen lavaboya diye git ben seni idare ederim"  hızla tamam diyip kalktım annem benim yanıma gelince lavaboya diye gecistirip konağın arkasına gittim arka kapıdan çıktığım gibi kolumdan çekilip duvara yaslanmam bir oldu. Tam bagiricakken iri eller ağzımı kapattı ve koyu kahve irislerle göz göze geldim elimi elinin üstüne katıp indirdim "napiyorsun sen burda ne işin var" dedim "müstakbel karımı bindallıyla görmek istedim" dedi gözlerimin içine bakarak söylediği sözler ruhuma işleniyordu "gördün git hadi biri görür şimdi" dedim hemen "görsünler nolucak" "ne demek nolucak konağın arkasında yanlızız biri görse söz laf olur" dedim elini yüzümün yan tarafındaki saç tutamlarına atıp yavaş yavaş okşadı "yarın benim karım olucaksin helalim olacaksın bundan sonra kim gelirse gelsin seni benden alamaz" dedi
"Benim içeri dönmem lazım"dedim titrek sesimle sırıttı ve yanağıma bir öpücük kondurdu gözlerim açılırken "şimdi gidebilirsin" dedi hemen arkamı döndüm ve içeri girdim...

Gece içeri girdiğinde arkasından aşkla bakan adamdan bir haberdi kara ağa ezelden beri aşinaydı geceye kokusuna gülüşüne gözlerindeki o yoğun duyguya hala küçük geceydi o ne kadar büyürse büyüsün gözlerine bakınca hala aynı çocuğu görüyordu.

gün bitmişti sabah odasının kapısı çalınmasıyla gözlerini araladı kara ağa kafaını yastıktan kaldırıp gel dedi içeri yengesinin girdiğini görmesiyle yatakta düzleşti "ağam birşey konuşmak istiyorum" dedi "gel yenge" dedim geldi yatakta karşıma oturdu "ağam kaç kere dicem bana yenge deme karınım ben senin" dedi "aynı konuları açıp durma yenge sen benim yengemsin hep öyle kalacaksın" "ben sana daha kaç kez dicem kara ağa ben hep seni sevdim sevmeyede devam edecem beni Ahmet'e zorla verdiler benim gönlüm hep sendeydi" karan ağa kaşlarını çattı "sen ne söylersen söyle benim gönlümde gece var senden öncede vardı senden sonrada olacak eğer seni boşamıyorsam töre yüzündendir söylediğin sözler sadece senden iğrenmemi sağlıyor şimdi çık git düğünüm var bugün hazırlanıcam" dedi ve yengesini odadan kovdu.

yılmaz konağında gün ağarması ile koşturmacalar başlamıştı öğleye yakın kuaför gelmiş gecenin hazırlığında yardım etmişti gecenin hazır olmasının üstünden yarım saat geçmişti ve Alparslanlar konvoy halinde yılmaz konağının önüne gelmişti kara ağa inip yılmaz konağının kapısını çaldı kapı yarım açıldı öte tarafında Meryem'in sesi geldi " kapı açılmıyor ağam" dedi kara ağa iç cebinden yüklü bir miktar çıkarıp Meryem'e verdi ardından kapıyı açtı kara avluya girdi ve geceyi beklemeye başladı.

salonda gece dolu gözlerle babasına bakıyordu kuşağını bağlamış ve onun için dualar okumuştu "güzel kızım, gecem gönül isterdi ki seni sevdiğin biriyle evlendireyim ama kaderinde kara varmış ne olursa olsun her zaman kapımız sana açık kızım arkanda dağ gibi bir baban var senin ne zaman yorulsan sıkılsan gelip bana yaslanabilirsin" dedi ve anlımdan öpüp dolu gözlerle çıktı salondan abim geldi yanıma "gecem ben babam gibi uzatmicam çünkü biraz daha uzatsak kara ağa basıcak burayı. mutlu olduğunda üzüldüğünde ne olursa olsun sadece bir telefon uzağında olucam bunu asla unutma küçük kardeşim" dedi ve o da bana sarıldı annemlerle odada vedalaşmıştık ağlarız makyajlarımız akar diye önlem almıştık abimin koluna girdim ve salondan çıktık merdivenlerden inmeye başladık merdivenlerin bitiminde başımı kaldırdım kara büyülenmiş gözlerle bana bakıyordu duvağım yüzünden net görmüyordum etrafı. karanın yanına varınca abim kolumdan çıktı "bacım önce sana sonra Allah'a emanet" dedi karan ağa bendeki bakışlarını çekip "gözün arkada kalmasın saçının teline zarar gelse urfayı yakarım" dedi ardından kolunu bana uzattı koluna girip konaktan zılgıtlar eşliğinde çıktık arabaya bindik ve büyük aşiretlerin düğünlerinin yapıldığı açık düğün salonuna doğru yola çıktık.

düğün salonuna girdik ve bize ayrılan masaya geçtik bir süre sonra nikah memuru geldi ve nikahımızı kıydı ayağa kalkıp evlilik cüzdanını aldım ve karaya döndüm duvağımı kaldırı yüzümdeki gözü açık omuzlarıma ve göğüs dekolteme kaydı kaşları anlık çatıldı kendini toplamaya çalışıp bana yaklaştı ve dudağını anlıma bastırdı ardından kulağıma eğilip "bu gelinliğin hesabını bu gece altımda inim inim inlerken vericeksin" dedi ve geri çekildi kızaran yanaklarımla etrafa baktım ve yerime oturmam için kolumdan tutup çekti.

alparslan konağına gelmiştik üstümde uzun kapalı beyaz bir elbise başımda beyaz bir tülbent vardı dini nikahımız kıyılıcaktı salona geldik ve hocanın karşısında oturduk.

dini nikah kıyılırken odaların birinde intikam yeminleri eden bir kadın vardı gözlerindeki kin tek bir kişiye karşıydı GECE ALPARSLAN . kocasını elinden aldığını düşünüyordu fakat bilmediği şey vardı kara hiçbir zaman onun kocası olmamıştı olmicak da. 

Gecenin oyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin