huzursuzluğun huzura kayışı

291 24 2
                                    

Lucas yan tarafımda bende arabanın önüne yaslanmış patronları beklerken zaten uzun bir toplantı olacağını söylemişlerdi ama bu sefer gezebilirsin gibi talimat vermediğinden yerimde duruyordum Lucasla yan yana geldik konuşmaya başladık iste genel konulardan ben hala bilmediğim şeyleri soruyordum işle alakalı

o ise cevaplıyordu sıkılmadan etmeden Lucası sevmiştim Deniz e benziyordu aklıma gelen Deniz le Lucas dan müsade alıp İstanbula yani canım arkadaşıma telefon açtım (ağzıma sıcıcaktı)

ikinci çalışta açtı
"buyurun çıkaramadım numarayı"
duyduğum trip sesiyle
"ya oğlummm deme öyle napıyon nasıl gidiyo"
"he abartmayım lan çok özledim seni nerdesin hayırsız yemin ediyorum sensiz çok leş kaldım burda"

"bende kardeşim bende nasılsınn bi söyle len artık"
şakaya karışık dediğim şeye sıkıntılı nefes verip bi sorunu olduğunu anlamıştım

"ya bak Önder söylicem ama kardeşim sakin olucaksın"

"noldu lan adamın canını sıkma" bu sırada arabalar çoğalmış çeşitli iş insanları ve korumalar Lucasın başına toplanmıştı korumalar bana bakıyordu arada ben arkamı dönüp odağımı tamamen Deniz e verdim

"deniz dinliyorum hadi"

"ya oğlum nasıl desem yani tamam hayırsız bir evlat oldum he baba parası yedim sen gitmeden bana okuldan biri bi yer önerdi 30 bin giriş ücreti olan bir yer"

duyduğum şeyle "nasıl bi yer"

"casino tarzı böyle dışarıdan bar gibi ama kadıköyün en bilindik yeriymiş ben kumar masasına oturdum kardeşim tek amacım fazla para kazanıp babama artık yük olmamaktı tamam kızıcaksın biliyorum ama ben sanırım sıçtım"
"deniz sen sen ne diyosun"

"devamı var Önder dur bi okuldayım tuvalete ilerleyeyim heh" offfff dedi sıkıntılı sesle "işte oyun başladı ben tabiki bir şey bilmeyerek bir sürü coin aldım bi masaya oturttular beni kadınlar meyveler kokteyller anlayacağın cok mekan gibi yani neyse bi kadın beni yavaşca etkisi altına almaya baslarken bana bir şey içirip bi belge imzalattılar yemin ediyorum sadece imzayı attığım anı hatırlıyorum"

Sesim cok kısık sinirli ve telaşlı
"Ne vardı belgede"

"ben sonra öğreniyorum tabi üzerime çok yüksek miktarda borç yatırmışlar ben kadınla beraber bile olmadım yaka paça dışarı atıldım ve"
kısık sesle
"tehdit mesajları alıyorum Önder yemin ederim bilmiyorum ama parayı görsen sıfırdan başka sayı yok götümü satsam ödeyemem"

allahım sen sabır ver "gerizekalı aptal beyinli salak mısın sen kumarın kazandırdığı nerde görülmüş salak"
ben ona saydırırken iş işten geçtiğini biliyordum ama içimdeki öfkeye engel olamıyordum yarın salıydı izinliydim kimseye bir şey belli etmeden Türkiyeye uçabilirdim

"Deniz beni dinle"

"dinliyorum" sesi suçlu ve kısık çıkıyordu

"sen bana bu adamlar kim neyin nesi isim cısım mekan adresi her şeyi at ben yarın Türkiye ye geliyorum çözücem bugünlük sık dişi i başına bir şey gelmesine engel ol gerekirse kaç tamam mı"

"abi ben cok ozur dilerim yemin ederim tamamm"
dediğinde direkt kapattım zaten Robert merdivenden iniyordu gözü direkt arabaya kaydı orda beni göremeyince güneş gözlüklerinden bile olsa eliyle koymuş gibi sol tarafa bana baktığını anladım ona doğru yürüdüm o merdivenlerden inerken sıraya dizilmiş adamlar onun önünde hürmetle takımını ilikliyor korumalar esas duruşa geçiyordu bende garip kaçmayalım diye ön kapıyı açıp onu bekledim ruganlarıyla yanıma kadar geldi bana bakarak gözlüğünü çıkardı bi şey demeden oturdu koltuğa hemen soför bölümüne oturdum

TakıntıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin