Dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla gözlerimi sonuna kadar açtım hafif çakır olsam da gayet ayıktım şu an beni öpüyordu ben bunları düşünürken karşılık vermediğimi anlayınca çekildi hala çenemde olan eli orayı okşarken gözleri o kadar derin ve anlamlı bakıyordu ki "bi şey demek zorunda değilsin" dediğinde kaşları hafif kalkmış dudağıma bakarak konuşmuştu bedenim hala onun üzerindeyken hafifçe doğruldum ne olucaksa olsun du ben bu adamın yanında güven kelimesini iliklerime kadar hissediyor ve ondan etkileniyordum aramızdaki çekimin o da farkındaydı biliyordu inkar edilecek bir şey değildi.
Ben doğrulunca o gideceğimi düşündüğünden hafif kasılmış bana bakıyordu bense o anımıza yakışır bi harekette bulunarak az önce dudaklarıma yapışan dev bedenin dudaklarına yapıştım hafif gülümsemesi dudaklarında hissettiğimde anında karşılık aldım ve arabada bizim öpüşme seslerimiz yankılandı onun elleri o kadar sahiplenici cüretkar şekilde belime gelmişti ki yıllarca düşünsem bi erkekten bu denli etkileneceğim aklıma gelmezdi benim de ellerim onun ensesine çıktı yaklaşık 20 dakika sonra ayrılabilmiştik sanki ömrümüz boyunca su içmemişiz gibi dudaklarımızı içmiştik. Normalde olsa iğrenirdim ama asla iğrenmiyordum bilakis hoşuma gidiyordu.
Ben nefeslenmek için ara ara geri çekildiğimde o öyle aralarda hiç boş durmuyor dudakları boynuma yapışıyordu o kadar istekli o kadar keyifle öpüyordu ki bedenim ona aitmiş gibi hissetim.
Bir süre sonra ben yoruldum o da beni anında göğüsüne koyup saçlarımı okşadı bence burada ikimizde bunu beklemiyorduk o sesizliği seviyor olucakki elleri her an saçlarımı okşuyordu sanki konuşmamı istemez gibi iyice mayışmıştım "böyle yaparsanız uyurum ama" dediğimde gülümsediğini göğüsünden hafif hissetmiştim kafamı kaldırdım ona alttan bakıyordum çenemi tam göğüsüne koyup bakarken o bu sefer elmacık kemiklerimi sevmeye başladı iki eliyle "yaparsanız resmi kaçmadı mı beyfendi zira az önce güzel dudaklarınızı öpüyordum" diyip bi kere daha uzanıp öpücük koydu
"Ama napıcam nasıl yani siz benim patronumsunuz su anki durumumuz çok saçma" dediğimde elleri yine belime gitti dev elini açtığında iki eli tarafından belim komple sarılmış haldeydi "sen benim çalışanım değilsin kurtarıcı meleğimsin o gün daha o gün anladım bunu , çalışanım olman yanımda durman için bahaneydi" dediğinde gözlerim gerçekten mi der gibi açıldığında o günü hatırladım "peki şimdi ne olucak" dediğimde yine başımı göğüsüne gömmüştüm "şimdii ne istersen o olucak" dediğinde elleri belimde yerini belli etmek ister gibi kıpırdandı.
"O Cenki niye işe aldın" dediğimde artık senli benli konuşmaya anlık geçişim beni şaşırtmıştı ama şaşıracak en son şeyimin bu olduğunu hatırladım
"Şoförlüğü iyi beğenmediysen gitsin" dediğinde bana verdiği otorite ve yetkiyle kafamı ondan kaldırıp yine tam yüzüne çıkardım ama bu sefer yerimde kıpırdandığımdan tam kalcamın altındaki bir şeyi hissetmemle alnındaki iki damarın çıkışı ve "rahat durmazsan durmam" demesi bir oldu hiç bir şey yapmadım ve kıpırdamadan durdum hala hissediyordum "beğenmedim sen nasıl beğendin" dediğimde gülümsedi bunu bana sık yapıyordu eli yine çeneme gitti yüzümü yüzüne yaklaştırdı.
"güzel sürüyor Önder ama sen kadar olamaz" dediğinde benimle kıyaslayışı güzel sürüyo demesi hoşuma gitmemişti hemde hiç
"Motoruna bindiğin çocuk kimdi?!" Diye sorduğunda belimdeki eli sıkılaştı ve o bunun farkında bile değildi ellerim onun iki koca eline giderken biraz sıkmamasını isteyecektim ki yüzüme bakıyordu "Oğulcan okuldan arkadaşım" dediğimde
"sen arkadaşlarına belini tutarak mı tutunuyorsun" sesinde sorgulayıcı tavır vardı sorduğu sorudan kendi bile rahatsız olmuş olucak ki varlığını hatırlatmak adına kafasını boynuma gömdü dişleye dişleye öpüşleri hırçınlaştı cevap vermediğim her saniye "hayır tabiki" dediğimde oynayan adem elmama çıkmıştı dudakları orayı öpüyor diliyle darbeler atıyordu "kokun" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntı
Storie d'amoreRobert Del Piero ünlü İtalyan mafyası Önder Fehmi Nalcı makine mühendisi öğrencisi ikilinin yolu Türkiyede bir tesadüfle kesişir ve bu tesadüf hayatları kökten değiştirecektir