Bölüm-4

85 13 51
                                    

WATTPAD KAPANDİGİNDAN BERİ YAZAMİYORDUM İLHAM GELDİ VPNLE HEM İNSTAYA HEM BURAYA GİRDİM OH MİS. NEYSE NEYSE İYİ OKUMALAR ASKLARİM

Uyandığımda Edgar yanımda yoktu,korkuyla kalktım fakat bacağım öyle acıyordu ki inleyerek yerime tekrar oturdum.O sırada ayak sesleri duydum ve odaya Janet girdi.

"Senin ne işin var burada?"

"Hey sen bu durumdayken gelmeliydim."

"Siktir git buradan ve bana Edgar'ı getir."

"Uh,boşver o zavallıyı,zaten yoğun bakıma aldılar."

Şokla gözlerim açıldı.

"NE!?"

Janet ağzını açıp konuşacaktı ki onun sözünü kestim.

"NESİ VAR?O İYİ Mİ!"

"Ah maalesef ki- bir dakika niye maalesef diyorum banane ki,durumu kötüymüş 1 saattir komada."

"BENİ ONA GÖTÜR."

"Ah bu çocukla neden bu kadar ilgileniyorsun ki,aptalın te-"

"KES SESİNİ." ayağa kalkmaya çalışıyordum,acım umrumda değildi.

Koşarak (en azından koşmaya çalışarak) yoğun bakıma gittim.

"HEY BİRİ SOYLESİN ONUN DURUMU NASİL!"

Benim yüzümden ona birşey olmamalıydı.O herşeyin üstüne birde bunu hak etmiyordu.

Yoğun bakımın kapısı kapalıydı fakat camından baktığımda içim paramparça oldu.Edgarın yüzü kesiklerle doluydu,bir kolu kırıktı ve bacağında ciddi bir yara vardı.Fakat o bunlara rağmen o kadar masum bir şekilde uyuyordu ki.

Yanımdan geçen doktor,

"Durumu ağır ama düzeleceğini düşünüyoruz." dedi.

Gözlerim umutla parladı.Doktor gitti ve Edgar'ı izlemeye devam ettim.

***

Edgar'ın gözleri hafifçe açıldığında hemen ayaklandım ve bir hemşire çağırdım.

"HEY! GÖZLERİNİ ACTİ,LUTFEN ONUNLA İLGİLENİN!"

Hemşireler içeri girerken Edgar'ın bana baktığını gördüm.Çok masum bakıyordu.O an kalbimin acıdığını hissettim.

"İçeri girebilir miyim?Lütfen."

İlk başta hayır deseler de doktorları ikna ettim ve içeri girdim.Edgar gözlerini araladı.Hemen yanına oturup iki elimin arasına alıp,soğuk elini ısıttım.

"Özür dilerim Edgar."

"Senin suçun değil."

Zar zor konuşuyordu.Yanağına çok hafif bir öpücük kondurdum.

"Sen iyileşene kadar buradan asla ayrılmayacağım."

"Beni boşversene."

"Ne demek boşver!Haline baksana."

"BU HALE GELMEMİN SEBEBİ SENSİN! BİRDE GELMİŞ HALİNE BAK DİYORSUN,CİDDİ OLAMAZSİN"

"Uh,özür dilerim.."

"Tamam,sorun değil."

"Canın acıyor mu?"

Hafifçe elini okşadım.

"Acım umrumda bile değil."

"Öyle söyleme,sağlığın herşeyden önemli."

"Benim gibi bir ucubeyi neden önemsiyorsun ki,bırak gitsin."

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Küçüklüğümden beri bu kelimeleri duyan bir insanın ne düşünmesini bekliyorsun ki."

"İnsanların düşünceleri neden bu kadar umrunda peki?"

Yavaşça saçlarını okşadım.

"Bir daha bu kelimeleri duymana izin vermeyeceğim,emin olabilirsin."

"Nasıl olucak ki o?"

"Şimdi bunları düşünme ve dinlen,en kısa sürede iyileşeceğine inanıyorum."

Alnına bir öpücük kondurdum.

"İstediğin birşey var mı?İstersen dünyayı bile önüne serebilirim,istemen yeterli."

"Bana acıdığın için böyle davranma."

"Sana acıyor olsaydım burada olmazdım."

Kapıya doğru yürürken Edgar'ın yüz ifadesi şaşkındı.Odadan çıktım.Doktorlardan birine gidip ne zaman çıkabileceğini sordum.Bir hafta kadar hastanede kalması gerektiğini söyledi.

Bende (sargılı bacağıma rağmen) Edgar için birkaç atıştırmalık aldım ve odaya geri döndüm.

Edgar boş boş etrafa bakıyordu.

"Birşeyler yemek ister misin?"

"İyi olabilir."

Bir paket kek açıp ağzına uzattım.

"Bana yedirmene gerek yok."

"Kolun sargıda Edgar."

"Olabilir."

"Kes şu havayı ve ye şunu."

"Off peki."

Ona keki yedirip suyunu içirdikten sonra çöplerini attım ve yanındaki ziyaretçi koltuğuna oturdum.

(Edgar hasta odasına alındı bu arada söylemeyi unutmuşum.)

"Biraz uyumalısın."

"Saat daha 7."

"Dinlenmelisin."

"İstemiyorum."

Bu çocuk neden böyle?

"İtiraz yok bebeğim."

Hafifçe saçını okşayarak uykuya dalmasını sağladım.

...

OHA BEBEKLERİM YA. BEN BU EDGOSA KİYAMAM COKTATLİ. NEYSE OY VERİR MİSİNİZ? SİZİ COK SEVİYORUM CANİM OKUYUCULARİM😭💋

MY LOVE FOREVER~FANGAR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin