İkisi de kahvelerini içip kafeden ayrıldıktan sonra Sungchan Wonbin'i eve bırakmak için otoparkta duran arabasına binmişlerdi.
Fakat Wonbin arabaya bindikleri andan itibaren Sungchan'a yaklaşmıştı. Sungchan Wonbin'e baktı yüzleri arasında santimler vardı ve aralarında çok büyük bir çekim vardı.
Wonbin Sungchan'a yaklaşarak dudaklarını birleştirdi elleri Sungchan'ın yüzünü kavradı ve onu biraz daha kendine doğru çekti. Öpücük yumuşak bir şekilde başlamıştı fakat zamanla daha hırçın bir hâl almıştı. Wonbin elleri rahat durmuyordu.
Wonbin yerinden kıpırdandı dudaklarını Sungchan'ın dudaklarından ayırmadan kucağına yerleşti Wonbin'in kucağına oturmasından sonra kollarını onun beline doladı.
Sungchan kasıklarında oluşan gerginliği hissediyordu. Wonbin'in elleri Sungchan'ın saçlarına dolandı ve onları sıkmaya başladı.
Gittikçe öpüşleri derinleşiyordu. Wonbin'in dudaklarından ufak bir inleme çıktı ve istemeyerekte olsa nefes almak için Sungchan'dan ayrılmıştı.
Wonbin alnını Sungchan'ın alnına yasladı ve orada bir nefeslendi. İkisi de soluk soluğaydı, gözleri yoğun bir şekilde kenetlenmişti.
"Wonbin," diye fısıldadı Sungchan, "tadın çok güzel."
Wonbin kızararak gözlerini kaçırdı onun bu hareketine Sungchan gülümsedi ve tekrardan dudaklarını birleştirdi.
Devam ederken, Sungchan'ın elleri keşfetmeye başladı, Wonbin'in gömleğinin altına kaydı. Wonbin'in teninin sıcaklığını ve dokunuşta vücudunun hafifçe titrediğini hissetti. Wonbin hafifçe nefes aldı, Sungchan'ın dokunuşuna doğru eğildi, devam etmesi için onu cesaretlendirdi. Sungchan'ın elleri Wonbin'in sırtında dolaştı, omurgasının kıvrımını takip etti ve her titremeyi hissetti.
Wonbin öpücüğü böldü, Sungchan'ın çenesinden aşağı doğru sıcak, yumuşak öpücükler bıraktı. Sungchan başını geriye doğru eğdi, Wonbin kulak memesini nazikçe ısırırken dudaklarından bir inilti çıktı. Hisler eziciydi - Sungchan nefessiz bırakan baş döndürücü bir şefkat ve tutku karışımı.
"Wonbin," diye mırıldandı Sungchan, sesi arzuyla kalınlaşmıştı. "Bundan emin misin?"
Wonbin hafifçe geri çekildi, Sungchan'ın bakışlarına onu şaşırtan bir yoğunlukla karşılık verdi. "Hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım," diye cevapladı, sesi kararlıydı. "Bunu istiyorum. Seni istiyorum."
Sungchan'ın kalbi Wonbin'in sözlerindeki samimiyet karşısında kabardı. Başını salladı, Wonbin'in yüzünden bir tutam saçını düzeltti. "Tamam," diye fısıldadı, dudaklarında bir gülümseme belirdi. "Yavaştan alalım."
Sungchan'ın elleri Wonbin'in pantolonunu ustalıkla açtı, aşağı itti ve zaten sert olan uzunluğunu ortaya çıkardı. Sungchan'ın eli onu sardığında ve onu tekrar tam bir uyarılmaya doğru okşadığında Wonbin'in nefesi kesildi.
"Çok hassassın," diye mırıldandı Sungchan'ın, sesi hayranlıkla doluydu.
Wonbin'in başı arkaya yaslandı, gözleri mutluluktan kapandı. "Sungchan, sana ihtiyacım var..."
Sungchan sırıttı, kendi kıyafetlerini çıkaracak kadar geri çekildi.
"Buna razı mısın?" diye sordu Sungchan, sesi boğuk ve kontrollüydü.
Wonbin başını salladı, gözleri ihtiyaçla doldu. "Evet, evet, ben..."
Sungchan bir saniye bile kaybetmedi. Hemen kendini Wonbin'e yavaşça bastırdı, vücutlarının birleştiği hissin tadını çıkardı. Wonbin'in inlemesi yüksek ve dizginsizdi, boş arabada yankılanıyordu.
Sungchan hareket etmeye başladığında Wonbin nefesini tuttu, hamleleri yavaş ve dikkatliydi. "Sungchan..."
Sungchan'ın elleri Wonbin'in vücudunda gezindi, her santimini keşfetti. "Çok iyi hissediyorsun," diye mırıldandı Wonbin'in boynuna doğru, dişleri hassas tenine değdi.
Wonbin'in elleri Sungchan'ın omuzlarına yapışmıştı, tırnakları tenine batıyordu. "Daha hızlı," diye yalvardı Wonbin, sesi çaresizdi.
Sungchan hızını artırdı, itmeleri daha hızlı ve sert hale geldi. Wonbin'in inlemeleri arabayı doldurdu, zevk ve çaresizliğin bir karışımıydı. Sungchan onu dikkatle izliyor, her ifadeyi ve sesi içine çekiyordu, her biri kendi arzusunu körüklüyordu.
"Bu hoşuna gitti mi?" diye sordu Sungchan, sesi alaycıydı.
"Evet," diye soludu Wonbin, vücudu her vuruşta titriyordu. "Daha fazla, lütfen."
Sungchan itaat etti, eli tekrar Wonbin'in kalçasına indi, bu sefer daha sert. Wonbin'in tepkisi anında oldu, hareketleri daha da çılgınlaştı. Sungchan'ın diğer eli Wonbin'in göğsüne doğru hareket etti, meme uçlarını çimdikledi ve oynadı, vücuduna zevk sarsıntıları gönderdi.
"Böyle çok güzel görünüyorsun," diye fısıldadı Sungchan, Wonbin'in boynunu emmek için eğilirken, arkasında öpücükler ve izler bıraktı.
Sungchan'ın dudakları Wonbin'in köprücük kemiği boyunca bir yol çizdi, öptü ve emdi, bölgesini işaretleyen bir aşk ısırığı izi bıraktı. Wonbin'in sert ve sızdıran sertliğini karnına bastırdığını hissedebiliyordu. Eli vücutlarının arasına kaydı, Wonbin'in uzunluğunu sardı, hareketleriyle aynı anda onu okşadı.
Wonbin'in başı geriye düştü, gözleri mutluluktan kapandı ve Sungchan'a daha sert bindi. Sandalye ağırlıkları altında gıcırdadı, paylaştıkları zevkin senfonisine katkıda bulundu. "Çok iyi... çok iyi hissettiriyor," diye inledi Wonbin, sesi nefes nefese ve çiğdi.
Sungchan Wonbin'in kalçasındaki tutuşu sıkılaştı ve onu daha hızlı hareket etmeye yönlendirdi. "Hadi, Wonbin. Daha sert sür beni. Bana bunu ne kadar istediğini göster."
Wonbin'in adımları hızlandı, vücudu aciliyet duygusuyla hareket ediyordu. Her hamle ikisine de zevk dalgaları gönderiyordu, vücutları ter ve arzuyla kayganlaşmıştı. Sungchan Wonbin'in sertliğine yaptığı vuruşlar hareketlerinin yoğunluğuna uyuyordu, Wonbin'i uçuruma daha da yaklaştırıyordu.
İkisi de sona geldiklerinde aynı anda kendilerini bırakmışlardı. Wonbin nefes nefese Sungchan'ın göğsüne yaslandığında Sungchan saçlarına ufak bir öpücük kondurdu.
Bir süre öylece kaldılar, birbirlerinin kucaklaşmasına sarılmış bir şekilde, araba huzurlu bir sessizlikle doldu. Bağlantılarının yoğunluğu ikisini de tamamlanmış hissettirdi, kalpleri mükemmel bir uyumla atıyordu.
