Türk Kızı ve Makedon Subayı/Bölüm 2

860 24 7
                                    

Hellö!
Yeni hikayemi bu kadar sevmeniz beni çok mutlu etti. Şimdiden iyi okumalar herkese, umarım bu bölümü de beğenirsiniz.
Yorumlarınızı bekleyeceğim 😘😘

.....
Asi geçen bir hafta boyunca hep düşündü, ablası ve kız kardeşi ile sohbet ederken, ailesi ile vakit geçirirken, Fransızca pratik yapmak için yanına gittiği komşuları Eleni Teyzesi ile konuşurken hep onu düşündü. Rüyalarında onu gördü, durumunun gittikçe daha da beter bir hal aldığını düşünüyordu artık.
Bir haftanın sonunda artık içinden taşan bu düşüncelere dayanamayıp ablası ve kardeşine odalarında oturup sohbet ederlerken konuyu anlattı. Ablası Nur'un ağzı açık kalmıştı, kardeşi Melek ise sadece siz bunları bizim olmadığımız tek bir günde mi yaşadınız demişti.
Asi ne diyeceğini bilemiyordu. Ablasına bakıyordu sadece, onun yorumunu merak ediyordu, Asi'nin cevap bekleyen bakışlarını görünce konuşmaya başladı Nur,
'Neden ihbar etmedin Asi Nehir? Babam duyarsa seni affetmez. Sen... sen böyle bir şeye nasıl cesaret edebildin. Bu adam Yunan askeri, sana zarar verebilirdi. İzmir'deki köylerde kadınlara tecavüz etti bu pislikler. Sen... sen hangi cesaret ile!' Konuşamıyordu Nur, kardeşinin böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini aklı almıyordu.
'Yaralıydı abla, ölecek diye korktum. Hem anlayıp dinlemeden ihbar etmek istemedim. Birilerinden kaçıyor gibiydi.'
'Asi Nehir! düşman askerinden daha tehlikeli bir şey varsa o da ne yaptığı belli olmayan bir düşman askeri! Aklını mı kaybettin sen! Bak sinirden konuşamıyorum bile, bir daha asla görüşmeyeceksin onunla, anladın mı beni!'
'Nasıl görüşeceğiz ki abla, gitti. Birilerinden kaçıyordu belli ki, şimdi Yunanistan'a dönmüştür zaten.'
'Asi Nehir salaksın gerçekten, adam sana başkası olmasın demiş. Sana göz koymuş demek ki. Ya seni kaçırıp götürseydi?'
'Öyle biri değildi abla.'
'Nereden biliyorsun? Ne kadar tanıyorsun onu. Belki ismi falan her şey yalan. Sadece kendisini kurtarmaya çalışıyordu. Bilemezsin bunu, bir daha asla görüşmeyeceksin. Yoksa babama her şeyi anlatırım.'
'Abla ne diyorsun sen, beni anla ve yardımcı ol diye anlattım sana, beni azarla ve tehdit et diye değil.'
'Asi Nehir! Bu gavur askeri gönlüne düşmüş senin, seni anlamadığımı ya da 1 haftadır deli divana hallerini fark etmediğimi mi sanıyorsun. Ben bir Türk beyefendisine ya da ne bilim muallim okulundan birine gönlün düştü sandım. Ama bak tekrar söylüyorum, olmaz. Sana ne dediyse dedi, onu bir daha görmeyeceksin.' Konuşmanın başından beri ablalarının tartışmasını izleyen Melek daha fazla dayanamadı ve,
'Nur Abla çok fazla tepki vermiyor musun, belki de iyi biridir. Hem ablamın halini görmüyor musun sen konuştukça daha da çok üzülüyor.'
'Sen karışma Melek, babam bunu duyarsa Asi Nehir'i hemen evlendirir... onu Anadolu'ya gönderir. Düşünsene bir kişi bile gelip babama senin kızın gavur askeri ile görüşüyor dese ne yaparız. Babam asla kaldıramaz böyle bir şeyi.'
'Görüşmüyorum kimseyle abla, yeter. O şimdi gitmiştir bile, memleketine dönmüştür. Korkma babamın adına leke sürecek bir şey yapmam ben.' Dedi ve ayağa kalkıp yürümeye başladı Asi, ağlıyordu ve ablasının göz yaşlarını görmesini istemiyordu. Kapıdan çıkmadan bir şal aldı askıdan ve bahçeye çıktı, kapıya yakın tarafta duran masaya yaklaştı ve sandalyeye oturarak seslice ağlamaya başladı. Ablasının söylediği şeyler doğruydu, babası onu hemen anlamadan dinlemeden yargılar ve ceza olarak evden gönderirdi, istemediği biri ile evlenme düşüncesi bile onun tüylerini diken diken etmişti. Sonra Alaz'ın gitmeden önce söylediği cümleler aklına geldi. Bundan sonra başkası da olmasın demişti, şimdi uzaklardadır zaten neden bana umut verdi ki, neden başkası olmasın dedi ki diye düşünüyordu sürekli. Düşünceleri onu daha kötü bir duygusal bunalım durumuna sokmuştu...

...

Alaz günlerdir kendini ve masumiyetini kanıtlamak için uğraşıyordu, en sonunda kendisine yardım eden birkaç üst düzey subay sayesinde olay yeniden incelenmiş ve masumiyeti kanıtlanmıştı ya da Alaz'ın deyimi ile işleri o masummuş gibi gösterdikleri için olay kapanmıştı. Alaz ilk kez yaşamıyordu bu durumu, savaşın başından beri bilgi almak ve gizli planlara ulaşmak için hayatını defalarca tehlikeye atmıştı ama bu sefer gerçekten öleceğini sandığı bir macera yaşamıştı. O gün o bilgiler yüzünden vurulmuştu hatta ama buna değmişti, hem aldığı gizli bilgi yerine ulaşmıştı hem de Asi Nehir ile tanışmıştı. Aklından bir an bile çıkmayan gözleri ile o Türk kızı ile tanışmıştı...
İlk birkaç gün canı söz konusu olduğu için olayları çözmeye çalışmış ve düşünme fırsatı bulamamıştı ama son 3 gündür ondan başka bir şey düşünemiyordu, yaralı olduğu için istirahat verilmişti revirden ama o yine de askeri işlerine dönmüştü, belki biraz kafam dağılır da düşünmem diyordu kendi kendine...ama asla işe yaramıyordu. Günler sonra dayanamayıp kendisini yine o kapının önünde bulmuştu bu yüzden Alaz, sadece camdan birkaç saniye yüzünü görse bile yeterdi onun için, belki o da benim gibidir diye düşünüyordu sürekli, benim gönlüm ona düştü, onunda bana düşmüştür belki... Hem ben başkası olmasın diyince olumsuz tepki vermedi diye kendisini telkin ediyordu sürekli.
Bu düşünceler ile geldiği evin kapının yan tarafından ilerleyip bahçe duvarının daha alçak olan kısmına tırmandı Alaz ve kenarlara tutunarak camları görebileceği konuma kadar kendisini yan tarafa kaydırdı, camları görebildiği zaman ise hayal kırıklığına uğradı. Perdeler çekili ve ışıkları sönüktü evin, tam mutsuz bir şekilde aşağı inecekken ise ufak bir hıçkırık sesi duydu, emin olmak için tekrar dinledi ve bunun bir ağlama sesi olduğunu fark etti, hemen konumu değiştirip diğer tarafa doğru duvarın üstünden ilerlemeye başladı ve bahçenin kapısına yakın bir masada oturmuş olan Asi Nehir'i gördü...
Kız ufak bir gaz lambası ışığında oturmuş ve başı önünde bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu. Alaz'ı ufak bir endişe kapladı, neden ağlıyordu yoksa babası ona yardım ettiğini mi öğrenmişti? Belki de ona çok kızmıştır ya da ailesel bir durum mu olmuştu, Alaz ile alakası olmayan bir durum? Alaz bütün bunların cevabını alması gereken kişinin tam karşısında ağlayan Asi Türk kızı olduğunu biliyordu, kararını vermişti, yakalanmak ya da babası tarafından vurulmakta umrunda değildi. İyiki çıkarken sivil giyindim diye düşündü sadece ve hiç beklemeden duvarın yan tarafına kayıp bahçenin içine atladı. Asi duyduğu sesle ile birlikte bir anda korkup ayağa fırladı ve elindeki gaz lambasını ileri itince ise Alaz Asi'nin kendisini gördüğünü fark etti .

Geçmiş Zaman HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin