yonderlysé

149 15 32
                                    

yeni kurguya hos geldiniz kızlar☀️☀️

beynimin içinde mutlak bir savaş var. öyle derin, öyle sarsıcı ki, korkuyorum.
ölüyor gibi hissediyorum ama biliyorum ki nefes alıyorum. bütünüyle bitmesini istemediğim o savaş aslında askerlerin birer birer ölmesiyle daha da nüksediyor.

tırnaklarım sızlıyor sanki. koşmuyorum ama o kadar yoruluyorum ki tarifi yok. nefes alıyorum ve veriyorum. sonra alıyorum elime kalemimi, çiziyorum birilerini.

sarılarıyla göz kamaştıran lalisa. siyahlarıyla onun yanına yakışan jungkook. gözümün önüne ilk gelen o ikisi oluyor.

lalisa, bir hazine. jungkook, hazine avcısı.

birbirlerine bakıyorlar derince. onlara baktığımda gördüğüm hisler, epey güzeller.

lalisa'nın saçları ve kahkülleri. jungkook'un kulağında ki küpeler. birbirlerine bakışları sarsıcı.

lalisa'nın büyük kahve gözleri, jungkook'un koyularında. onları çizmek güzel ama dikkat gerektirir.

ben dikkatli değilim.

hemen dibimden gelen öksürük sesiyle daldığım ikiliden çektim gözlerimi.

başımda dikilen sınıf başkanı jisoo'ydu.

"chaeyoung, bayan kim seni çağırıyor." anlamsız bakışmamızdan sonra onaylayarak ayaklandım. bayan kim yanlış hatırlamıyorsam okula yeni gelen rehberlikciydi.

sınıftan kimsenin odağı olmadan çıkarak iki kat merdiven çıktım. yorulduğumu hissetsem de oyalanmadan bayan kim'in kapısının önünde geldim ve tıklattım.

"girebilirsin." içeriden gelen onayla beraber kapıyı açtım. elindeki kağıtlarla ilgilenirken gözlüğünün ardından bana baktı ve konuştu.

"gel chaeyoung, otur."

öğle arasına girdiğimizi belli eden zille beraber, matematik hocası bay jung sınıftan ayrıldı. bununla eş zamanlı olarakta sınıfta ani bir uğultu baş gösterdi.

parmaklarımı birkaç kere saydıktan sonra çantamdan çizim defterimi çıkardım. aslında öncelikle bir şeyler atıştırmam daha iyi olabilirdi ama kendimi o kadar da aç hissetmiyordum.

okullar başlayalı biraz oluyordu, bu yüzden her yıl olduğu gibi bu yılda sınıflar değiştirilmişti.

geçen yıl ki sınıf arkadaşlarımdan jongin, bambam ve yerim vardı. diğerleri okulda adlarını duyduğum , birkaç kez görmek haricinde daha önce hiç muhatap olmadığım kişilerdi.

jennie, lalisa, jisoo, taehyung, jungkook, namjoon, jin, hoseok, jimin ve yoongi. okulda birçok kişinin sevdiği, aynı zamanda saygı duyduğu büyük bir gruptu. onları çok uzun süredir tanımıyor olsam da bunu anlamak çok zor değildi.

jongin, yerim, bambam de hatrı sayılır şekilde sevilirlerdi.

sana, dayhun, mina, irene, seulgi, sehun ve bangchan okulda nam salacak kadar çalışkan olan arkadaş grubuydu.

son olarak chanyeol, eunwoo, yugyeom ve jaehyun ise okulun sporda önde gelen isimleri olmaya hak kazanacak kadar yeteneklilerdi.

bunları bu yılın başlangıcın da, tüm dalgınlığıma rağmen istemeden öğrenmiş ve sonrasında onları gözlemek yaptığım ufak şeylerden biri haline gelmişti.

son olarak demiş olsam da benimle beraber aynı ismi taşıdığım sıra arkadaşım chaeyoung da vardı.

ve biz en arkada oturan, derslere karşı pek ilgisi olmayan, göze batmamaya çalışan, birbirine daima mesafe koyan o iki arkadaştık(?) işte. diğerleri gibi pek bir olayımız yoktu. namımız falan da duyulmamıştı.

en önemlisi son sınıftık.

chaeyoung bugün olmadığı için ekstra yalnız hissediyordum. sınıftan çıkan birkaç kişi haricinde herkes oturuyor, sohbet ediyordu. garipti, öğle arası bile sınıf bir şekilde dolu olabiliyordu.

odağımı sınıf başkanı jisoo'ya verdim. hararetli hararetli bir şeyler anlatırken diğer 9'lu onu dinliyordu.

jennie kafasını taehyung'un omzuna koymuş haldeyken mutlu görünüyordu. lalisa jungkook'la ara sıra göz teması kuruyor, böylece birbirlerine gülümsüyorlardı. namjoon dikkatle jisoo ya bakıyor, hoseok ise duvara yaslanmış bir şekilde yere bakıyordu. yoongi hayal dünyasında gibi gözükse de jisoo'yu dinliyor gibi gözüküyordu. jimin olduğu yerde ısınmak ister gibi sekiyor, jin de elindeki telefonla kendini çekiyordu. yine de birbirlerine odaklı olmayı başarmış gibi görünmeleri ilgi çekiciydi.

eğer başka şartlarda olsaydı belki de ilgimi çekmezler, resimleri çizim defterimde yer alıyor olmazdı. tıpkı diğer sınıf arkadaşlarımın olduğu gibi onları çizmeyi kısa sürede alışkanlık haline getirmiştim.

odak problemlerim öyle bir noktaya gelmişti ki ilgimi başka bir şeylere vermeye çalışmazsam daha da batacağımın bilincindeydim.

hâlâ onları izlerken bir yandan konuşmalarına tam olarak odaklanamıyor olsam da ne konuştukları zaten ilgimi çeken bir unsur değildi. sadece kendimi toparlayana kadar bana bilmeden yardımcı oluyorlardı işte.

selam bebeklerööö🙊🙊

yine ben yine ben (serenaycore) yeni kurgu yazmayı çok özlemişim o yüzden daha farklı bir kurguyla cb yapmak istedim (çön: diğer kitaplara yeni bölüm öğlen ya da akşam geleceeök)

giriş bölümü hakkında ufak ufak yorumlar yaparsanız sevinirim bu kurgu benim için cööök ayrı olacak benden söylemesi👀👀👀

vote atmayı unutmayın (unutun)🥸🥸

uykum geldi o yüzden hemen kaçıyorum öpüldünüz༝༚༝༚༝༚༝༚

yonderlysé | rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin