"Chan bugün gökyüzü çok açık, yıldızlar çok güzel görünüyorlar." Hyunjin önündeki kahvesinden bir yudum alırken Chan'ın tek odağı sevgilisinin heyecanla parlayan gözleriydi. "Senden başka herhangi bir şeye bakasım gelmiyor Hyunjin, her zaman olacağı gibi karşımdaki güzel olan tek şey sensin bebeğim." Hyunjin sakince gülerken Chan'ın omzuna bir yumruk geçirmiş kahvesini kenara bırakıp olduğu yerde geriye yaslanmıştı. Şimdi tüm yıldızları çok net bir şekilde görebiliyordu.
"Üşüteceksin aşkım, öyle yatma." Chan kendisini arkadaki minik basamağa yaslarken bacaklarını aralamış, Hyunjini kendine doğru çekmişti. Şimdi sevgilisinin sırtı onun göğsüne yaslıydı. Hyunjin gözlerini tekrardan yukarı çevirirken Chan onun minik suratını izliyordu. Sevgilisi dünyanın en güzeliydi, ondan daha güzel birisiyle tanışma imkanı yoktu. Her Hyunjini gördüğünde kalbi deli gibi atıyor, bedeninden çıkacakmış gibi hissettiriyordu. Chan aşkın en dibine batmıştı bile, bu oğlan onu en dibe çekiyordu.
Hyunjin üstünde olan bakışların farkındaydı ve bunum hoşnutluğu ile mutlu mutlu sevgilisine sığınıyordu. Chanın bebeği olmaktan çok mutluydu, daha önce hissetmediği ne kadar şey varsa chan ona hepsini sağlıyordu.
"Çok güzelsin lan, çok ciddi söylüyorum bak." Duyduğu ile kocaman gülerken sevgilisinin dudaklarına uzanıp bir öpücük bırakmıştı. "Biz güzeliz, Chan. Sadece ben değil." Chan sıcak parmaklarını yumuşacık olan yanaklara değdirdi ve gülümsedi. "Bizi güzel yapan sensin Hyunjin."
Hyunjin mutlulukla karışmış heyecanla yerinde hafifçe kıpırdanırken gördüğü şeyle gözleri kocaman açılmış, hızla yerinden kalkıp Chanın omzuna tutunmuştu. "Ne oldu aşkım?" Hyunjin gülümsemiş, gökyüzüne bakmıştı tekrardan. "Yıldız kaydı Chan, ilk defa kayan bir yıldız gördüm." Hemen gözlerini kapatmış, dilek dilemeye koyulmuştu. Chan da sevgilisine ayak uydururken yıldızı görmese bile o da dilemişti dileğini. Benden hiç gitmesin diye geçirdi içinden.
"Dilek tuttun mu Chan?" Başını salladı ve onayladı heyecanlı sevgilisini. Şu an minik bir bebeğe benziyordu ve onu mıncırarak sevmek istiyordu. Yumuşak yanakları parmakları arasına alırken sert bir öpücük bırakmıştı dolgun dudaklara. Sevgilisini öpmeyi çok seviyordu, Chan sevgilisiyle ilgili her şeyi çok seviyordu.
"Bir sürü seçenek olsa da yok sen gibisi inan bana," Hyunjin hafifçe şarkıyı mırıldanırken Chanın yüzünden eksik olmayan sırıtışı gittikçe her an genişliyordu sanki. "Sana kapım açık her zaman, olurum seninle tastamam." Bu ikisinin şarkısıydı, aynı şarkıda da söylediği gibi onlar birbiriyle tamamlanıyordu.
Çevresindeki insanlar da dahil biliyordu ki Chanın ya da Hyunjinin birbirlerine olan sevgisi bitemez, onlar ayrılmazdı. Kader onları kopmayan bir iple birleştirmişti. Bu iki insan ne kadar zıt olsalar da birbirleri için yaratılmışlardı.