MEOW/MİNSUNG

dalga mı geçiyorsun?

Selamm bu sefer bölümü erkenden salıyorum çünkü canım öyle istedi🤷🏾‍♀️

Ve okuyan kişiler ufak da olsa yorum yapabilirler mi mutlu oluyorum da

Nefret yorumu da yapabilirsiniz o da uyar

Neyse bölüme geçelim🥕

~~~~~~~~~~~~~~~~~

♬Bibi-Bam Yang Gang♬

Yorucu ve zor bir günü ardında bıraktığı için mutluydu jisung beden dersinde olanları şuan hatırlamıyordu ve bunun için moralini bozmuyordu ama istese de istemese de gece aklına gelip yine ağlıyacaktı. Ama şimdilik gününe devam edecekti. Arkadaşlarıyla beraber okul çıkışına doğru ilerlerken birden önünü kesen bedenle gözleri karşısında dikilen kişinin yüzüne kaymıştı.

Karşısında Lee Minhoyu görmeyi beklemiyordu ve bu şaşırmasına yol açmıştı. Gözleri hızla yardım istermişçesine arkadaşlarına kaydığında onlara fırsat vermeden konuştu genç

'Han jisung benimle geliyorsun'

'neden geliyormuş? Gidemez bir yere çünkü bizim planımız var!'

Karşısındaki kendinden iki kat büyük ve kaslı olan gence hırlayan felixi minhonun sert bakışları durdurmuştu.

'size soran oldu mu? Jisung benime geliyosun'

'nedenmiş? Kim oluyosun da buna karar veriyosun sen, istediğim yere giderim'

'canımı sıkma da düş önüme yoksa gerçek yüzünü herkes görür'

Jisungun arkadaşları minhonun dediklerini düşünürken minho çoktan jisungun bileğini sertçe kavrayıp onu okula geri sokmuştu. Ne koridorda ne de okulun bahçesinde tek bir kişi bile kalmamış güvenlik herkesi çıkarmıştı. Minhonun söylediklerini düşünürken jisungun kalbi daha hızla atmaya başlıyordu. Neyden bahsettiğini bilmyordu tek bildiği herkesin korktuğu Lee Minhodan o da korkuyordu.

Boş bir sınıfa geldiklerinden minho jisungun bileğini bırakmış omuzlarından sertçe ittirip tahtaya çarpıp acıyla yere düşmesini sağlamıştı

Jisung bedenindeki acıyla gözlerini sıkıca kapatıp içinden küfürler savuruyordu. Minho cebindeki telefonu çıkarıp arkadaşlarına da gösterdiği hesabı açtıktan sonra jisunga doğru eğildi yüzüne yaklaşıp acıyla başa çıkmaya çalışan küçüğünün çenesini elleri arasına aldı

'han jisung bi orospu olmadığın kalmıştı değil mi? Ah özür dilerim onu da olmuşsun değil mi unutmuşum bi anda'

Alayla konuşan gence şaşkınca bakakalan jisung hala olayın ne olduğunu anlayamamıştı. Ağzını aralayıp zar zor konuşmuştu.

'neyden bahsediyosun sen? Ne yaptım ben sana?'

'hm bi düşeyim mesela göz zevkimi oldukça bozuyorsun ve hareketlerin beni sinirlendiriyor han jisung yoksa jisirella mı demeliyim?'

Son cümlesini bastırarak söylediğinde telefonunun ekranını jisunga gösterdiğinde jisung kendi hesabıyla karşı karşıya kalmış yapabildiği tek şey hafifçe yutkunmak olmuştu.

'n-neyden bahsediyorsun bu kim bilmiyorum'

Kurtulmak için aklına ilk gelen şeyi yapıyordu jisung karşısındaki gencin buna inanmayacağına bile bile

'beni salak mı sanıyorsun jisung? Bak bakalım bu fotoğrafa bacağında ne varmış aa şansa bak tam seninkiyle aynı yerde ve aynı büyüklükte bi ben. Çocuk muyum ben jisung!'