İnansın mı?

347 25 14
                                    



Aras:
Yan komsumdan mesaj geldi
kapımı ayı gibi çalan sen misin

Demir:
Yanına geliyorum demistim

Aras:
Evde degilim

Demir:
Nerdesin?

Aras:
Sanane

Demir:
Aras
Gerekirse tüm şehiri ararım
seni bulurum.

Aras:
Bulupta napcan
bu sefer konusmayı keselim mi
Dicen?

Demir:
Yanına geldigimde sacma sapan seyler söylersin, simdi konum at.

Aras:
Sitenin karsisindaki parktayim

Görüldü...















Aras, parkta bir bankta oturmuş düşüncelere dalmıştı. Yaz akşamı olduğu için hafif bir esinti vardı. “Keşke Demir’e yerimi söylemeseydim,” diye mırıldandı. Çevre sessizdi, sadece uzaktan gelen cırcır böceklerinin sesleri duyuluyordu.

Etraf karanlıktı, parkın gündüzki canlılığı gitmiş, yerine derin bir sessizlik çökmüştü. Aras, içindeki huzursuzlukla kıpırdandı. Yerinden kalkmayı düşündü ama bir şey onu yerinde tutuyordu. Yaprakların arasından gelen hafif bir hışırtı duydu ve karanlıkta beliren bir figürü fark etti.

Aras, o an ne yapacağını bilemez halde, karanlıkta gelen kişiyi beklemeye başladı.

Demir, uzun adımlarla ve kendine has bir güvenle bankın olduğu yöne doğru yaklaşıyordu. Üzerindeki siyah deri ceket, akşamın serinliğine rağmen ona ayrı bir hava katmıştı.

Demir, nihayet bankın önüne geldiğinde, birkaç saniye durup Aras’a baktı. İkisi de bir süre sessizce birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Demir, sonunda hafif bir gülümsemeyle bankın kenarına oturdu. Aras, hala ne söyleyeceğini bilemez haldeydi. Kalbinin ritmi hızlanmış, kafasında binbir düşünce dönüp duruyordu.

"Yazdığın şeyler, ciddisin değil mi?" Diye sordu Demir.

Aras alınmış bir tavırla "Buraya ciddiyetimi sorgulamaya geldin yani?" Der.

"Yaşanmamış gibi davranalım derken, bunu seni öptüğüme pişman olduğum için demedim, ya da seni görmezden gelmeye çalışırken iğrendiğim için değildi Aras. Ve hayır senden yararlanmak için veya eski sevgilimi falan unutmak için öpmedim seni."

Demir konuşmasını bitirdiğinde, Aras bir süre sessiz kaldı. Gözleri Demir’e kilitlenmiş, ama ne diyeceğini bilememenin verdiği bir kararsızlıkla dudakları aralanmıştı. Şaşkınlık, hala hissedilen kızgınlıkla bir araya gelince, Aras’ın aklında tek bir net düşünce belirmişti: Bu durumu anlamak ve kendine bir yön bulmak, düşündüğünden çok daha zor olacaktı.

"Beni neden öptün ozaman? Anlık bir şey değilse neden? Gay olmadığını biliyorum ve benden hoşlandığınıda çok düşünmüyorum. Tanıştığımız ilk günden beri sadece kavga ediyoruz."

Demir, bütün vücudunu Aras'a döndürdü ve banka ona biraz daha yaklaştı.

"Seni öylesine öpmedim, o an seni gerçekten öpmek istedim hatta bir süredir seni öpmek istiyordum, hala da istiyorum."

Aras ona dalga geçiyormuş gibi baktı ama Demir ciddiydi.

"Şu ana kadar hep kızlarla oldum, birden içimde sana karşı duygular oluştu bunları fark ettiğimde kendime inanamadım, reddetmek istedim. Ama senden uzak kaldıkça her şey daha kötü oluyor."

"İnaniyim mi sana?"

"İnanman için her şeyi yaparım. Geç fark ettim ama ettim işte, benim tek istediğim sensin."

Aras’ın iç dünyası adeta fırtınalı bir deniz gibiydi; duyguları birbirine karışmış, düşünceleri çalkalanıyordu. Demir’in sözleri, bu karmaşayı daha da derinleştiriyordu. "Benim tek istediğim sensin" demişti Demir, samimi ve içten bir şekilde. Aras, bu itiraf karşısında hem şaşkınlık hem de eski kırgınlıklarının gölgesinde kalmıştı.

Aras, sessizliği bozmadan birkaç saniye düşündü. İçindeki çatışma, ne yapması gerektiği konusunda onu adeta parçalıyordu. Demir’e inanmak mı, yoksa geçmişin gölgesinde kalmak mı? Bu ikilem, onun kalbini sıkıştırmıştı. Gözlerinde beliren karışık ifadeyle, Demir’e bakmaya devam etti.

"Demir," dedi sonunda, sesi hafif titreyerek, "söylediklerin... gerçekten anlamaya çalışıyorum. Ama yaşananlar yüzünden sana tamamen güvenemiyorum. İnanmak istiyorum, ama..."

Demir, Aras’ın bu sözlerini dikkatle dinledi. Gözlerinde samimiyet ve anlayış vardı. "Anlıyorum Aras," dedi yavaşça. "Hatalarimim farkındayım ve bunların seni üzdüğünü biliyorum. Ama gerçekten seni önemsiyorum ve birlikte yeni bir başlangıç yapabileceğimizi düşünüyorum."

Aras, Demir’in içtenliği karşısında bir an duraksadı. İçindeki duyguların karmaşası az da olsa bir huzur bulmaya başlamıştı. Ancak, eski kırgınlıklarının tamamen geçmediğini de hissediyordu. "Zaman vermen lazım Demir," dedi sonunda. "Duygularımı toparlamam ve sana güvenmem için biraz zamana ihtiyacım var ."

Demir, başını sallayarak onay verdi. "Tabii ki, ne zaman hazır olursan. Ben burada olacağım ve seni bekleyeceğim."

Aras, hafifçe başını eğdi ve iç çekti. Bu karşılaşma, onun için eski duygularla yeni umutların birbirine karıştığı bir dönüm noktası olacaktı. Karar vermek için zamana ihtiyacı olduğunu biliyordu, ancak Demir’in samimiyeti ve arzusu, ona yeniden bir şeyler deneme cesareti veriyordu. İçindeki fırtınanın biraz daha sakinleştiğini hissederek, bu yeni sürecin zorluklarını kabullenmeye hazırlanıyordu.





~Drama QOWIEJWKSKSKLAİ uzundur bölüm atmiyorum cok sorry ama ben de mesgul bir insanim😔(üsendim) ama valla bundan sonra cok aticam(umarim)~

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin