sensedim

0.4

Will elinde bir kaç parça kıyafet ile geldi. Elindeki kıyafetleri Mike'a uzatıp.

"Bunları buldum umarım size olurlar."

Mike teşekkür edip kıyafetleri aldı.

Üzerindeki gömleğin düğmelerini hızlıca açtı. Will Mike'ın bembeyaz teni ile karşılaşınca afalladı. Mike omzunun üstünden Will'e baktı ve sırıttı. Hızlıca üzerini giydi. Ve arkasına döndü.

"Vücudumu izlemek hoşuna gitti bakıyorum da  Byers? "

Will kızarıp gözlerini kaçırdı.

"Yok öyle birşey majesteleri ya. "

Mike Will'e doğru geldi. Mike yaklaştıkça Will geriledi. En sonunda Will'in sırtı duvara deyince Mike ellerini duvarın iki yanına koydu. Will yutkunup kafasını aşağı eğdi.

Mike sırıtıp elini Will'in çenesine koyup kaldırdı. Will'in kızarmış yüzünü görünce sırıtışı daha da büyüdü.

Will'in kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Maraton koşmuştu sanki. Göğsü inip kalkıyordu.

"Bundan sonra bana majesteleri demeni istemiyorum Byers. "

"A-ama."

"Aması yok. Mike diyeceksin. "

"Pekala ee hadi gidelim evime. "

Will Mike'ın kolunun altından geçti. Mike arkasınk dönünce Mike'ın elinden tutup ara sokaktan çıkarttı.

"Hava kararmadan gitsek iyi olacak. "

Mike gözünü hâlâ birbirlerini tutan ellerine kilitlemişti. Will bunu fark ettiğinde hızlıca elini çekti ve yutkundu. Bunun üzerine Mike kıkırdadı.

"Utanınca çok tatlı oluyorsun Byers. "

"Hey! "

Will hızlıca Mike'ın koluna pekte sert olmayacak bir biçimde vurdu. Ardından Mike daha çok kıkırdamaya başladı. Will sinirlenip kollarını göğsünde birbirine bağlayıp yürümeye devam etti.

Sonunda kalabalık caddeden çıktılar. Tek tük insanın olduğu caddeye gelince Mike Will'i kolundan tutup kendisine çekti. Tek kolunu Will'in omzuna attı. Will bunun üstüne daha fazla kızardı...

Saçma oldu çok çaktırmayın sakın. Nereye bağlayacağım ben bu fici pek bilmiyom ama neyse umarım okunur amk gerçi güzel olmadı.