0.2

3 0 0
                                    


Duyduğum sesle hızla ayağa kalktım ve kabinden çıktım.

"Yoongi Hyung?" Titrek sesimle konuştuğumda gözleri bedenimde gezindi ve endişeli bakışları beni buldu.Titreyen bedenim,kızarmış gözlerim ve ıslak yanaklarımla kötü gözüktüğümün çokça farkındaydım.

"Jungkook,ne bu halin ne oldu?"

Endişeyle yanıma gelip elini omzuma koyduğunda dudağımı ısırıp elimin tersiyle yanaklarımı sildim.

"Hiçbir şey,midem bulandı sadece." Dediklerimle kaşlarını çatıp daha dikkatli baktı sanki bana.

"Jungkook bak,emin misin?Kötüysen söyle Taehyung'a haber vereyim gelsin" Dediğiyle gözlerim büyürken hızlıca kafamı iki yana salladım.

"Yok,yok hiç gerek yok.Bir şey olmadı Taehyung'u meşgul etmeye gerek yok." Dediğim şey çok saçmaymış gibi bakıp göz devirdi.

"Saçmalama lütfen Jungkook,Taehyung için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun.Asıl böyle düşündüğünu ve bunu söylediğini duysa çok sinirlenir ve rahatsız olur."

Dediklerinin haklılığıyla iç cektim ve yine gerek olmadığını söyleyip musluğa yöneldim.Ağzımı birkaç kere çalkalayıp yüzümü yıkadım.

"Hyung,sen neden geldin?" Kollarını göğsünde bağlamış beni izlerken omuz silkti.

"Az önce bir gariptin,aniden kalkıp gidince Taehyung peşinden gelecekti ama ben tuvalete gelme bahanesiyle peşinden çıktım.Sınıfına çıktım önce olmadığıni görünce de buraya geldim."

Anladığımı göstermek için kafamı sallayıp elimi enseme attım.Gergin bakışlarım etrafta gezerken iç çektim.

"Hyung,gerçekten bir sorun yok."

"Jungkook,sana güveniyorum ama bir sorun varsa söyle.Hepimiz sana yardımcı oluruz." Eliyle omzumu sıvızlarken konuşmasına gülümsedim ve kafamı salladım.

Sınıfa girdiğimde Jimin benim girdiğimi görünce telefonunu masaya bırakıp gözlerini bana dikti.

"Neredeydin uyuyan güzel?Uyuyacağım diye çıktın yemekhaneden?"

Yanına kurulurken tuvallete olduğumu söyleyip tekrar uyumak için hazırlanırken Taehyung'un içeri girmesiyle derince nefes aldım.

"Neredeydin,dersten önce seni görmek için sınıfa geldim ama yoktun."

"Tuvaletteydim Taetae" Kaşlarını çatıp kafama vurdu hafifçe,

"Bin kere diyorum bana şunu deme diye."

Omuz silkip kıkırdadığımda gülümseyip yanağımı sıktı,zil çaldığında saçımı her zamanki gibi kulağımın arkasına atıp çıktı sınıftan.Onun gitmesiyle arkasından aptal gibi gülümsediğimi omzuma omzuyla vuran Jimin sayesinde fark etmiştim.

"Bu aşık sana ha,benden söylemesi"

Gözlerim kocaman açılırken omzundan ittirdim

"Saçmalama olur mu öyle şey küçüklüğümden beri benimle o."

"Eee yani?Küçüklükten beri birlikte olduğunuz için aşık olamaz mı? Bal gibi de aşık iste anlarım ben sana bakışları bile farklı." Muzip bir sırıtışla konuşmasıyla oflayıp kafamı masaya koydum.

Ne kadar ona belli etmesem de,dediği şey kafamı kurcalamış karnımın garip bir şekilde kasılmasını sağlamıştı.Hem de beni rahatsız etmeyen bir şekilde.

'''''''
Çantamı dolabıma bırakırken esnedim ve acıyan gözlerimi ovuşturdum.İçerde kimse olmamasını fırsat bilip kafamı dolaba yasladım ve biraz öyle durdum.Kendimi daha iyi hissedince geri çekildim ve çıktım.

eat! taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin