Henüz çocuktum 5. Sınıftı sanırım, hiç sıradışı bi olay olmamıştı. Bilirsiniz o zamanlar oyundan başka derdimiz yoktu hep gazoz kapakları tasolar ve şu futbolcu kartlarıyla oynardık. Neyse 6. Sınıfa geçtik anlarsınız ya ergenlik dönemi. O zamanlar kızlarla aramız olmuştu ama benim hiç sevgilim olmamıştı. 7. Sınıf, en sevdiğim dönem. Tamam bi sevgilim yoktu ama büyümüştüm hem ben birini sevmiyorum sevemiyorum sevsem söylerdim zaten ben cesaret dolu bi çocuktum. Taa ki onu görene kadar Deniz. Biz 8.sınıftaydık o yeni gelmişti ve ben ilk defa birine aşık oldum ve sevmek gerçektende çok güzel bi histi. Bi gün tam söylicektimki en iyi dostum Oğuz "Öyle kuru kuru söylersen olmaz bence bi hediye felan al dedi". Ama benim param yoktu. Beni tanıyan bilir ve ona beni sorduğunuzda " İstediğini yapar o dişi diştir."der.
Neyse bi işe girdim fakat sonradan o acı şeyi öğrendim. Benim patronun Deniz'in babasıymış. Bakın size anlatayım. Bir cuma günüydü ve içeriye deniz girdi fakat o benim için gelmemişti. Neden burdasın dedim ve güldü dediki "Can babam nerde?". Bende utandım tabii ve başını eydim ve sabah gelmez o dedim. Ona hediye alacağım paranın babasından çıkması garip olaydı ama olsun aşk bu.
