The Amazing Spiderman || Jikook

Chapter 10

Jungkook, insanları Dr. Lee'den kurtarmak için ne yapacağını bilemeden sinirli bir şekilde karakoldan ayrılır. Karakolun hemen dışında küçük yeşil bir kertenkele görür ve hareketlerini takip eder. Daha sonra kertenkelenin bir grup yeşil kertenkeleye katılıp birer birer kanalizasyon giderine girdiğini görür ve şüpheli görünür. Ve giderin yanında bir sürü gazete vardır. Jungkook manşette kalın harflerle "KANIT İÇİN ÖDÜL!" yazısını görür.

Yani, temelde biri Seul'de dolaşan dev bir kertenkelenin varlığına dair kanıt elde ederse ödül alır. Jungkook bunun harika olduğunu düşünür çünkü en azından o zaman polis ona inanır ve gerekli işlemi yapar. Ancak bir şey yapmadan önce Jimin'e haber vermeli ve randevusunu iptal etmelidir. Bu yüzden Jimin'le buluşacakları restoranda buluşmayı planlar.

Jungkook oraya ulaşır ve Jimin'in ulaşıp ulaşmadığına bakar ancak onu fark edemez. Birkaç dakika bekler ve Jimin'i aramaya çalışır ama açmaz. Jungkook birkaç kez daha dener ama yine de erkek arkadaşı açmaz. Bu yüzden, serbest dolaşan bir canavar olduğu ve Jimin'in güvende olmadığı için endişelenir. Jungkook gizlice takım elbisesini giyer ve Jimin'i aramaya gider.

Jungkook ağında sallanarak şehri arar ve şiddetli yağmur yağmaya başlar. Birkaç dakika sonra, kimsenin olmadığı bir sokakta bir kişiyi çevreleyen bir grup haydut görür. Bu yüzden, Jungkook hemen o kişiye yardım etmeye gider ve onlara yaklaştığında, Jimin'in haydutlar tarafından taciz edildiğini görünce tamamen şok olur.

"Hey güzel çocuk! Bir kuzu olup bize tüm paranı verir misin?" diye sorar içlerinden biri, Jimin'e sakin bir şekilde ve sırıtarak. Jimin köşeye sıkışmıştı ve kaçamıyordu.

"Bence siz insanlar benimle uğraşmamalısınız. Babam Seul polis departmanının şefi---"Jimin kendinden emin bir şekilde söylemeye çalıştı ama yine de yüzünde biraz korktuğu belliydi.

"Aman Tanrım! Lütfen babana söyleme... seni rahat bırakacağız..." başka bir haydut onunla alay etti.

Jimin, Tanrı'nın lütfuyla Jungkook'un onu bir şekilde bulması için dua etti. Şiddetli yağmurda sırılsıklam olmuştu ve gangsterler ona sapıkça bakıyorlardı.

"Çocuklar... sizce de pek hoş görünmüyor mu? Ve genç görünüyor... okul çocuklarıyla sık sık oynamıyoruz... parasını almadan önce onu bir deneyelim mi?" bu, jimin'in sakinliğini kaybetmesine ve yardım için çığlık atmaya başlamasına neden oldu ama çok tenha bir yerdi, bu yüzden kimse onu duyamıyordu.

"İstediğin kadar bağır güzel çocuk... kimse seni duymaz..." Tam bu sırada birileri onlara çarptı. Tüm haydutlar yere düşer, su ve çöple kirlenirler.

"ÖRÜMCEK ADAM!" diye bağırdı jimin rahatlayarak ve jungkook'un kimliğini açıklamadan. Jungkook'a doğru koşar ve Jungkook ona iyi olup olmadığını sorar ve yaraları olup olmadığını kontrol eder. Jimin beyaz kısa kapüşonlu ve yüksek belli kot pantolon giymişti.

Yağmur nedeniyle tamamen ıslanmıştı ve kapüşonu şeffaf görünüyordu. Jungkook minik, kıvrımlı beline ve şu anda ne kadar sıcak göründüğüne hayran olmaktan kendini alamadı. Sonra neden orada olduğunu hatırladı ve şimdilik kutsal olmayan düşünceleri temizlemek için başını salladı. Jungkook daha sonra haydutlara doğru döndü ve jimin'e uzak durmasını söyledi.

"yanlış kişiyle uğraştınız... ondan bir tatdına bakmak istediğinizi söylediniz, değil mi? Hadi gelin bakın.." Jungkook bunun üzerine tüm gangsterleri saniyenin bir kısmında dövdü ve hayatları için kaçmaya başladılar. Jimin, Jungkook'un hareketlerini takip edemedi çünkü çok hızlıydı ve Jungkook aniden oradan kayboldu.

"Jungkook?" diye seslendi Jimin ve arkadan gelen sesini duyduğunda çığlık attı. Jungkook, ağından baş aşağı asılıydı.

"Jungkook!! Beni korkuttun!" jimin onu hafifçe azarlar ve ona gülümser.