4. Bölüm

5 2 0
                                    

Lara, köşkün karanlık odasında, duvarlara yansıyan titrek gölgelerle baş başa kalmıştı. Yavuz’un sertliği ve kararlılığı onu bir an için korkutmuş olsa da, içinde kabaran bir inatçılık da vardı. Bu dünya onun için ne kadar yabancı olursa olsun, pes etmeye niyeti yoktu. Zihnindeki düşünceler hızla dönüp dururken, ayağa kalktı ve odanın etrafında dolanmaya başladı.

Bir süre sonra, odanın kapısı ağır bir gıcırtıyla açıldı. Yavuz, kapıda belirdi, yüzü her zamanki gibi sert ve ifadesizdi. Lara, onunla göz göze gelmekten kaçınarak bakışlarını yere indirdi, ama içindeki öfkeyi bastıramıyordu. “Neden bunu yapıyorsun?” diye sordu, sesi kararlı ama biraz titrekti.

Yavuz, birkaç adım atıp Lara’ya yaklaştı. “Bu senin güvenliğin için, Lara,” dedi soğukkanlılıkla. “Dışarıda senin bilmediğin tehlikeler var. Ve ben, seni bu tehlikelerden korumak zorundayım.”

Lara, başını kaldırıp onun gözlerine dik dik baktı. “Ama bu benim hayatım! Kendi kararlarımı vermem gerekiyor. Senin beni böyle kilitleyip, kontrol altında tutma hakkın yok!” Sesindeki öfke giderek artıyordu, ama Yavuz’un ifadesinde en ufak bir yumuşama belirtisi yoktu.

Yavuz, Lara’nın gözlerindeki kararlılığı görünce bir an duraksadı. Onun bu inatçılığı, kendisine karşı çıkan ilk kişi olması onu şaşırtmıştı. Ama yine de, karanlık dünyasında kimseye taviz vermemeye alışkın bir adamdı. Lara’nın gözlerinde beliren cesaret, Yavuz’un sert bakışlarıyla karşılaştı. “Bu dünyada benim kurallarım geçerli,” dedi ağır bir ses tonuyla. “Ve bu kurallar, senin iyiliğin için var.”

Lara, onun sözlerini duyunca derin bir nefes aldı. İçindeki öfke dinmek bilmiyordu. “Senin iyilik dediğin şey, beni esir etmekten başka bir şey değil!” diye karşılık verdi. “Kendimi bu kadar güçsüz hissetmemi istemiyorum. Neden anlamıyorsun?”

Yavuz, Lara’nın bu kararlılığı karşısında bir an için sessiz kaldı. Onun gözlerinde kendisine meydan okuyan bir ışık gördü. Bu ışık, Yavuz’un içindeki karanlığı rahatsız ediyordu, ama bir yandan da ona karşı bir çekim hissetmesine neden oluyordu. Yavuz, Lara’nın beline doğru bir adım daha attı ve onu kendine çekerek, sertçe belinden tuttu. “Bu dünya, seni koruyacak kadar merhametli değil, Lara. Benim bu kadar katı olmamın bir nedeni var,” diye fısıldadı, sesi sert ama aynı zamanda alttan alta titrek bir tondaydı.

Lara, Yavuz’un bu beklenmedik yakınlığı karşısında nefesini tuttu. İçinde karmaşık duygular fırtına gibi esiyordu. Yavuz’un sertliği ve kontrol arzusu, onu bir yandan korkuturken, diğer yandan da bu karanlık dünyada ona rehberlik edebileceği düşüncesiyle cezbediyordu. “Yavuz...” diye fısıldadı, sesi hafifçe titreyerek. “Ben... bu kadar karanlıkta yaşayamam.”

Yavuz, Lara’nın bu itirafını duyduğunda, onun masumiyetini bir kez daha fark etti. Karanlığın içinde boğulmasına izin vermek istemediği bu saf ruh, Yavuz’un içindeki çelişkili duyguları körüklüyordu. Ama yine de, onu bu dünyadan tamamen uzak tutamayacağını biliyordu. Bu dünyada hayatta kalmak için güçsüzlüğe yer yoktu, ve Yavuz’un dünyasında hayatta kalmak, her şeyden önce geliyordu.

“Bu karanlığa alışmak zorundasın,” dedi Yavuz, Lara’nın yüzüne dikkatle bakarak. “Eğer hayatta kalmak istiyorsan, güçlü olmalısın. Benim yanımda, senin masumiyetin seni korumayacak. Bu dünyada sadece güç ve kararlılık hüküm sürer.”

Lara, onun sözlerini duyunca gözlerinde bir an için yaşlar belirdi. Ama hemen ardından, içindeki güçsüzlüğü yenmek için derin bir nefes aldı. Yavuz’un bu karanlık dünyasında, ayakta kalabilmek için kendini daha da güçlü hissetmek zorundaydı. “Peki,” dedi Lara, gözlerinde kararlı bir ifade belirmişti. “Eğer bu dünyada hayatta kalmam gerekiyorsa, senin kurallarına uyacağım. Ama unutma, Yavuz... Ben de kendime ait kurallar koyabilirim.”

Yavuz, Lara’nın bu meydan okuyan sözleri karşısında hafifçe kaşlarını çattı. Onun bu cesareti, Yavuz’un sert kabuğunu çatlatmıştı. Ancak Yavuz, bu çatlağın ne kadar derinleşmesine izin vereceğini henüz bilmiyordu. Lara, onun dünyasında bir tehdit olabilir miydi? Yoksa bu çatlak, Yavuz’un karanlık ruhuna sızan bir ışık mıydı? Her ne olursa olsun, Lara’nın varlığı, Yavuz için giderek daha karmaşık bir hal alıyordu.

Yavuz, Lara’nın yüzüne bakarak bir süre sessiz kaldı. Ardından, onu hafifçe bırakarak geri çekildi. “Göreceğiz, Lara,” dedi derin bir nefes alarak. “Göreceğiz.” Lara, onun bu sözleri karşısında ne demek istediğini anlamaya çalıştı, ama Yavuz’un yüzündeki karanlık ifadeyi çözmek imkansızdı.

Köşkün derinliklerinde yankılanan bu konuşma, Yavuz ve Lara’nın arasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyordu. Lara, bu karanlık dünyada Yavuz’un yanında nasıl ayakta kalabileceğini öğrenmek zorundaydı. Ve Yavuz, bu masum ruhun karanlıkta ne kadar dayanabileceğini test edecekti. Ama bir şey kesindi: Bu oyun, ikisi için de geri dönülmez bir yola girmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gece ve Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin