Saat 18:45'di timin kaldığı odaya girdiğimle kulaklarıma anırma ve kahkaha arasünda kalan o seseleri duymam bir oldu sonrada Fatih'in anırarak Cem'i dövüğünü gördüm.
Üç kişilik koltuğa kendimi bıraktığımda yanımda oturan Hakan abiyi farkettim . Elindeki telefonla biri ile mesajlaşıyordu , ve yüzünde bir sırıtış vardı.
"Abi kiminle mesajlaşıyon sırata sırata "
"Yengenle konuşuyom oğlum biliyon bizimki anaokulu öğretmeni bütün gün ne yaptığını heyecanlı heyecanlı anlatıyor o yüzden bu sırıtmışım "
"Heee abi sizinde aşkınız liseli ergenler gibi valla "
"Neyse oğlum sen napıcan "
"Abi valla ben şimdi bir kızla buluşmaya gidicem ama biliyon benim araba arızalandı "
Mert bizi dinlermiş gibi "Eee komutanım Ayça Komutanımın motorunu istesenize "dedi . Aslında olabilirdide verimiydi acaba .
"Ayça benim senden bir ricam var " Ayçanın gözleri şüpheyle kısılmıştı
"Buyrun komutanım " dediğinde sesindeki şüphe dikkat çekiyordu
"Benim araba arızalandıda acil biryere gitmem gerek senin motoru alsam senin için sorun olurmu " dediğim şey sanki onun canından can koparırcasına gözlerinde bir ifade oluşturdu ve istemeye istemeye elini cebine atıp motorun anahtarını çıkarıp bana verdi ve
"Komutanım rica etsem çok çok dikkatli olurmusunuz gerçekten çok dikkatli olun ben zaten depoyu fullemiştim ama lütfen çok hız yapmayın " demişti ama sesi bu durumdan rahatsız olduğunu belli ediyordu
"Söz Ayça çok ama çok dikkatli olucam "dedim bana şüpheyle bakıp canı sıkkın bir şekilde başını salladı.
"Teşekkürler Ayça"diyip odadan çıktım
Ayçanın motorunun yanına geldiğimde motorun güzelliği karşısında büyülenmişim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Temsili isetediğiniz gibi hayal edebilirsiniz)
Ama ben arabacıydım ,arabam benim canım ciğerimdi .