Askeri araçdan yeni indik ve şuan yaklaşık iki hafta kadar bir süre boyunca kalacağımız o evin önündeydik.
İlk başta ben olmak üzere hepimiz teker teker eve doğru ilerledik. Kapının önüne gelip anahtar yardımıyla kapıyı açıp içeri girdim .
Ev baya büyüktü 4 yatak odası, 4 lavabosu ,4 banyosu , büyük bir arka bahçesi , alt kattada bir spor salonu, 1'er tanede mutfak ve oturma odası vardı.
"Fatih sen Mert'le,Cem sen Emre'yle, Ayça sen tek ,Hakan abi sende benle kalıcaksın" dedim aldığım yanıt şaşırtmamıştı
"Emredersiniz Komutanım"dediler bir ağızdan "Ayça ilk maçın yarın ona göre ,hazır ol" dedim "Emredersiniz komutanım"dedi
Ben hiç bir şey söylemeden arkamı dönüp odama geçtim ilk başta küçük seyehat valizimdeki eşyaları dolaba yerleştirp üstümü değiştirdim .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Temsili resim istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz saat ve gözlük yok)
Eve yemek için alışveriş yapacaktım. Askeri araç bizde kalacağı için askeri araca atlayıp büyük bir avm'ye gidiyordum . Avm 'ye geldiğimde büyük bir markete girip bir market arabası aldım ilk başta yemek için bir şeyler alacağım için manav bölümüne doğru yöneldim .
Domates, biber, salatalık, brokoli , nane vb. şeyler aldıktan sonra baklıyat bölümüne geçtim . Fasulye ,mercimek ,nohut, kırmızı mercimek ,pirinç ,bulgur falan aldım ve kahvaltılık ürünlerinin satıldığı tarafa ilerledim . Yoğurt ,peynir, süt ,reçel ,zeytin ,tahin ,pekmez falan filan derken abur cuburla alışverişimi sonlandırdım .
Ürünlerin parasını ödeyip poşetlere koydum .Poşetlerı elime alıp arabaya ilerledim poşetleri arbaya koyup eve gittim .
Eve girdiğimde aşağı kattan gelen güm güm sesleriyle bide timi bulamamam ile aşağıya indim . Gördüklerim beni dumura uğratırken Fatih 'in alkış sesi kulaklarımı doldurdu .
Ne mi oluyordu Ayça kulağına taktığı kulaklıkla torba döverken bizimkiler ellerinde çekirdekle Ayça'yı izliyorlardı .
Sanki bir aksiyon filmi izkiyorlarmış gibi heycandan yerlerinde kıpırdanıyor kısık sesle tezahurat yapıp alkış tutuyorlardı ki Ayça kenarda duran su şişesini alıp tam maskesini indirip su içecektiki bizi farketti ve hepimizin beklemediği o şey oldu .
Fatih bir anda Ayça'nın yanına alkış tuturak gidip
"Vallaha komutanım ben sizin kadar iyi torba döven görmedim , bi arada banada öğretin olurmu lütfen" dedi ve Ayçanın çıplak elle torba dövdüğü için parçalanmış ve kanamış ellerini öpecektiki bu sefer diğer kadınlarda işe yarayan şey Ayça'da hiç işe yaramadı ve ekstra olarak kafasına sert bir şamar yedi .
Ayça yine olduğu gibi kimseyi takmadan yukarı çıktı ve arkasında kafasını tutan bir Fatih ve de şaşkın bir tim bıraktı .
Yazardan:
Ayça yukarı çıktı hemen duşa girdi stres atayım derken daha çok stresleniyordu Fatihin sadece kafasına yediği bir şamarla kurtulabileceğini sanmıyordu .
Ayça asla bir kadın bir kız gibi görülmedi ne küçükken ne de büyüdüğünde .
Uzun boyu, ergenliğinden beri geniş omuzları, bir kadının sesine göre kalın olan sesi.
Saçları , şaçları hep kısaydı şu an bile kısaydı eve geldiklerinde odasına çekilmiş uzayan o siyah saçlarının üçe vurmuştu rahat edemezdi yoksa küçüklüğünden beri hep kısa kesim kullanmıştı saçını zaten yetimhanede bitlenmemeleri için bu gerekiyordu .
Ayça küçükken kendi kendine saçlarını uzatacağını söylerdi ama ne o saçlarını uzatabildi ne de içinde büyümeye mahkum edilmiş daha 2 günlükken yolun kenarına bırakılmış o küçük kız çocuğu.
Sahi en son zaman ağlamıştı Ayça yada şey mi desek Ayça ne zaman hıçkıra hıçkıra bağıra bağıra ağlamıştı. Ayça o kadar uzaktı ki ağlamaya artık sol gözünden akan bir damla yaştan başka hiç bir şey yoktu .
Ne yapacaktı şimdi her şeyi fazlasıyla hatırlıyordu ama işte kafası çok doluydu sonra dediki kendi kendine siktir et lan siktir et yarın maçın var lan senin ,koy bi kutuya kaldır o kutuyu bir daha ne sen onu hatırla ne de hatırlamaya tenezül et .
Öyle yaptı her zaman yaptığı gibi yine kendini attı yine kendi dertlerinin içinde boğuldu düşündükçe daraldı daraldıkçada düşündü en son çareyi de üstünü giyinip kaldığı odanın küçük hiç kimsenin onu görmeyeceği balkonunda sabaha kadar sigara içmekte buldu .