(yazardan)
Arda ve Semih her zaman ki gibi Semih'in odasında başkan hakkında söyleniyorlardı.
Kenan girdi içeri.
"Aşkım sen de mi buradaydın? Her neyse başkan yolladı dosyayı geçerken bırakayim dedim."
"İyi yaptın sevgilim neymiş bu baksana Semih."
"Bakayim."
"La Siesta tablosu, çalınmış olay yerine gitmemiz isteniyor."
"Ben sizin sanat kategorisinden pek anlamıyorum fakat La Siesta'yı biliyorum bu çok tanıdık değil ve ucuz bir tablo neden çalsınlar ki?"
"Sen nereden biliyorsun bunu neredeyse hiç tanınmayan bir tablo."
"Ardaya hediye almak için tablo araştırıyordum da."
"Anladım, ama gerçekten bu adam bunu neden çalmış?"
"Bizimle tssak geçiyorlardı." dedi Arda.
"Birtanem hiç yakışıyor mu ağzına."
Semih kıkırdadı.
"Hem tatlısınız hem çok komiksiniz HAHSHZAJAHAHHSHAHAHAHHA"
"Barış ve sen de ayrılmadan önce öyleydiniz" dedi ve gülümsedi arda.
Semihin anında modu düşmüştü bu cümleye karşılık.
"Hadi ama semih üzme kendini o aptal için yani ben tanımıyorum ama aptaldır seni üzdüğüne göre" diyerek güldürmeye çalıştı arkadaşını.
Sırtına hafifçe dokundu teşekkürler anlamında.
"Arda biz gidelim müzeye daha çok işimiz var."
"Tamamm görüşürüz Kenann"
"Görüşürüz Ardamm"
Müzeye vardıklarında polisler her yeri kontrol ediyor etrafı şeritlerle sarıyorlardı.
"Beyefendi giremezsiniz."
"Interpolüm ben." dedi ve kimliğini gösterdi.
Olayın olduğu kata çıkmışlardı sonunda.
Bir polis Semihe poşette olan kelebek desenli bir düğme vermişti. Bu hırsızın çaldığı tablolar yerine bıraktığı kendine ait sembolüydü böylece ne kadar tablo çaldığını gösteriyordu.
"Semih , daha önce gördün mü bunu tanıdık mı?"
"Evet."
"Başka hangi eseri çalmıştı ki?
"Hayır , o anlamda değil ben bunu birisinde gördüm."
"Kimde?"
"Hatırlamıyorum ama gördüğüme eminim."
Arda ve Semih olay yerinden ayrılıp karşıdaki bir kafede kahve içmeye gitmişlerdi.
"Teşekkürler." Dedi garsona.
"Sence cidden bizimle dalga mı geçiyor yoksa bu adamın sanattan da pek anladığı yok mu?"
"Orasını bilemiyorum ama bu adam bu işi eğlencesine yapıyor parasına göre değil bunu biliyorum. Düşünsene çok değerli eserlerin olduğu müzede kusursuz bir şekilde tablo çalıyorsun ama müzedeki en değersiz tabloyu."
Elindeki telefonu ardaya uzattı semih.
"Adam bugüne kadar 39 tablo çalmış."
"Kelebekli düğme garip bir iz."
"Hırsız olan birinden hele ki bunun gibi bir hırsızdan ne beklersin ki?"
"Bir dk Semih olaya şöyle bakarsak bir cinayet gibi yani adamın öldürdüğü kişilerden artık bir şey alamaz yani önemli olan zaten öldürülen kişidir onu almak ister katil."
"Yani olaya şu açıdan mı bakıcaz tabloların değerinin ne olduğu önemli değil bu hırsız için önemli olan şey tabloda anlatılan şey."
"Aynen öyle." diye yanıtladı arda.
Semih'in odasında araştırmaya başlamışlardı bile.
"Arda, karşımızda bir romantik hırsız var."
"Ne?" semih önündeki tabloların resimlerini gösterdi.
"Çaldığı 39 tablo. Hepsi aşk konusuyla ilgili ."
"Tamam işimiz biraz daha kolaylaştı ama bir sürü aşk tablosu var şuan hangisinin peşinde olduğunu nasıl bulacağız?"
"Hırsız sadece bilinmedik tabloları çalıyor, önce bilindikleri eleyelim."
"İşimiz hâlâ kolay değil. Ben odama giddip bilgisayardan bakayim haber veririm sana burda sadece oturuyorum bir işe yarayim."
Semih kafa salladı ve arda odadan çıktı.
Yaklaşık bir saat sonra Semih bilgisayar ekranında gördüğü yazıya karşı gülümsedi ve ardanın odasına hızla gitti.
Kapıyı çaldı , kenan "gel" diye seslendi.
"Burada napıyordunuz?"
"Eee neden gelmiştin yoksa bir eşy mi buldun?" Arda anında geçiştirmişti konuyu.
"Hırsız, yarın Bougival'da Dans tablosunu çalacak ."
"Bunu nereden çıkardın?"
"Yarın müzeye Baugival'da Dans tablosu gelecek ve sadece müzede 1 gün kalabilecek ardından açık arttırmada satışa çıkacak."
"Anlaşılan yarın müzeye gidiyoruz ama saat kaçta çalacak bu adam? Gece mi yoksa kalabalık odlupu için sabah mı?"
"Gece çalamaz müze kapanışında tablo müzeden kaldırılacak bu nedenle herkesin olduğu bir saatte çalıcak."
"Başkana haber verdin mi peki?"
"Şimdi gidiyorum size de kolay gelsin :))"
"Pisliksin semih!" dedi Arda.
Sarışın Başkanın odasına doğru ilerliyordu.
Kapıyı çaldı ve içeri girdi.
"Hakan başkanım, bize gönderdiğiniz dosya hakkında bir şeyler söyleyeceğim."
"Söyle Semih seni dinliyorum."
Hakan gayet sert ve net bir adamdı.
"Başkanım bizim karşımızdaki hırsız bir 'Romantik hırsız' çaldığı 39 tablo hepsi aşk temalı bazıları iki kadının bazıları iki erkeğin bazıları ise iki nesnenin aşkı."
"İki erkeğin ya da kadının aşkı olamaz Semih ne saçmalıyorsun sen?"
"Sanat başkanım asla yalan söylemez."
"Ha ben yalancıyım yani!?"
"Ben devam edeyim en iyisi, yarın müzeye Baugival'da Dans tablosu gelecek ve sadece müzede 1 gün kalabilecek ardından açık arttırmada satışa çıkacak hırsız bu tabloyu çalacak çaldığı bütün tablolar gibi hem ucuz bir tablo hem de henüz keşfedilmemiş bir ressamın tablosu."
"Arda ve sen de yarın sabah orada olacaksınız."
"Anlaşıldı başkanım."dedi ve çıktı odadan.
Ardaya da haber verip odasına geçti sarışın.
🫶🏻💓
İlerki bölümlerde daha iyi anlaşılacak nelsr oldupu bu bölüm giriş gibi bir şeydi umarım beğenirsiniz çünkü bu hikayeye devam edicemm çünkü aklımda bir sürü güzel fikir var bu hikaye ile ilgilii🤍
Akşam başka bir fice bölüm atacağım fakat buraya da bir bölüm atarım gibii ama söz vermeyeyim🌟
