minik bebeğim

112 15 4
                                    


(b)

Balkona çıkıp biramı açtım. Semih sevmezdi bu hallerimi. Ansızın zamanlarda içmeme kızardı hep. Yemeklerde veya eğlencelerde içmeme karışmazdı ama tek başıma olduğumda veya bir şeye kafamı yorduğumda içmemi hiç sevmezdi.

Telefondan ona özel playlistimi açıp rastgele çala tıkladım.

  Ay karanlık.

     Maviye çalar gözlerin.

Minik oğluşumu hatırlatıyordu bu şarkı bana. İlk defa karşılaştığımız zamanlar.

Gece kafam bozuktu yine. Sahilde oturmuş biramı yufumluyordum. Güzel bebeğimin ağlama sesini duymuştum o an.

Bankta oturmuş dizlerini kendine çekmiş bir Semih. Bir sıkıntısı vardı belliydi çok içten ağlıyordu hıçkırıklarından belliydi canı yanmıştı.

Normalde dışarıdaki tanımadığım insanlarla ne karışırdım ne de muhattap olurdum. Ama onun ağlaması benim de canımı yakmıştı o zaman.

Ben onu izlerken ayaklarım beni çoktan ona götürmüştü. Yanına oturdum. "İyi misiniz?" diyebildim sadece. Dizlerini kendinden çekip gözlerini gözlerime götürdü. O an o güzel masmavi gözleriyle karşılaştım.

Cevap alamamıştım Semih'ten. Biramı uzattım belki içer diye. Ama onu da almadı. İkimiz de bir süre manzarayı izledik. O denizi, ben onu.

Kafasını başka yöne çevirince ben de onunla beraber çevirdim kafamı.

Pamuk şeker satan bir amcayı izliyordu.
Küçücük bir çocuk gibiydi.

Kalktım yanından gittim amcanın yanına. Pembe pamuk şekeri aldım ve banka geri döndüm. Semih yoktu. Etrafa bakınınca ileride yürüdüğünü gördüm.

Yanından kalkıp gideceğimi onu o derdiyle bırakacağımı mı sanmıştı?

Hızlı adımlarımla yetiştim sarıma.

İsmini bilmiyordum tabi o zaman. Omzuna dokundum bana bakması için.

Ürperdi ilk. Pamuk şekeri uzatıp gülümsedim. Gülümseyerek göz yaşını sildi. "Çok teşekkür ederim." Bana kurduğu ilk cümleydi. Sesi o kadar yumuşak ve güzeldi ki. Bana saatlerce küfür bile etse hayranlıkla dinlerdim onu. Arada tartıştığımızda yapıyordum zaten bunu.

İsimlerimizi söyledik birbirimize. Semih.
O an dedim işte. Ben aşık oldum. Evet dünyalar kadar güzel gülüşü olan, okyanus mavisi gözleri olan, bembeyaz teni, sapsarı saçları olan, sayın Kılıçsoy ben size kalbimi kaptırdım.

Dertleşerek yürüdük bir süre. Daha sonra sahildeki bir çocukta baloncuk yapma aletini gördü. "Biz de alalım mı"

Sen iste balım ben her şeyi alırım senin için.

Sokakta tezgah açan bir teyzeden 1 tane aldık. Yol boyu onunla oynadı benim çocuğum.

Saatin geç olduğunu farkettik ve evlerimize gitmeye karar verdik. Yürüyerek gideceğini söylediğinde itiraz edip arabamla bırakıyordum onu. Gösterdiği konuma vardığımızda ona döndüm. Uyumuştu. Uyandırmak istemedim. Yanlış anlar diye korkuyordum fakat anlamasını da istiyordum .

O uyuyorken ben de saçlarıyla oynuyordum. İpek gibiydi. Bebek gibi de kokuyordu. Kokusu mayıştırmıştı biraz beni. Semih'imin uykusunu bölen bir kamyonun korna sesiydi.

Kızardı yanakları özür diledi benden. Neden diliyordu anlamamıştım uyumak kötü bir şey miydi ki? En sonunda vedalaşıp eve çıkıp balkondan bana seslenene kadar ayrılmadım evinin önünden.

Eve doğru yola çıkmıştım. Eve geldiğimde onu düşündüm hep. Aklıma Instagram sayfasına bakmak gelmişti.

Hesabına girdim fotoğraflarına bakınıyordum. Beşiktaşlı mıydı?

Bir kaç fotoğrafa daha bakınca anladım ki ben gerçekten aşık olmuştum. Bir şey uydurup buluşmamız gerekiyordu. Takip ettim instagramdan.

Sabah uyandığımda farketmiştim. O da takip edip son iki postumu beğenmişti.

O günler, ne kadar güzeldi değerini nasıl anlamadım bilemiyorum.

Düşüncelerimi bölen telefonumun çalması şarkının kapanması olmuştu.

Vera arıyordu.

"Vera saat kaç farkındasın değil mi?"

"Barış depoya birisi girdi."

"Kim girebilir? Yakaladınız mı?"

"Hayır ama erkekti. Ve bilgisayardan senin hastalığın ile ilgili olan video. Onu izlemiş olabilir."

"Vera ne saçmalıyorsun sen? Eğer o videoyu izleyen her kimse zayıf noktamı öğrenmiş demektir bir işi de becerin ya!"

Yüzüne kapatmıştım telefonu. Kırılmıştır büyük ihtimalle. Yarın alırdım gönlümü sorun değildi.

Sorun şu ki kim gelip bir hırsızın deposuna gizlice girsin. Polisse baskın yaparlardı.

Eğer polis değilse neden bilgisayarı çalmak yerine içindekilere bakıyordu?

🤍🌟

Selamm
Barış ve Semih'in tanışma hikayesi biraz saçma mı oldu ya :((
Bölümleri uzun atmak istiyorum fakat o zaman fic az bölümlü olur bu yüzden 600de bıraktım bu bölümü ☹️ ama bugün yeni bir bölüm atabilirim tekrardann

Ayrıca okullar açılıyor ve benim sınav senem..
Her gün bölüm atamayabilirim. Hem dershanem hem okulum hem de spor hayatım olduğu için ve bu yıl da artı olarak sınav senem ama bölüm atmayacağım diye anlamayın sakın atmak için elimden geleni yaparımm

Şimdilik görüşürüzz🎀

Romantik Hırsız |BARSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin