Karşılaşma

136 14 10
                                    


Baloyu düzenleyen bir kadınla sohbet ediyordum, gözlerim Barış'ı arıyordu.

Neredeydi bu herif?

"Derya hanım sözünüzü bölüyorum kusuruma bakmayın ama Barış Alper Yılmaz bu baloya katılacağını biliyordum ama göremedim kendisini."

"Barış bey mi? Şuradaki hanımefendi ile konuşuyor." Hanımefendi demek. Kadın yani. Kız olan. Erkeğin tersi olan.

"Derya hanım tekrardan tanıştığımıza memnun oldum." dedim ve Barış'ın beni görebileceği bir konuma geçtim.

Bir yandan da hanımefendi ile konuşmalarını dinliyordum.

"Yine çok şıksın Barış." Şık öyle mi ben de bakayim bir şu şık olan Barış'a.

Mustafa'yı görünce ona seslendim. Ben Paris'e gittikten sonra görüşememiştik.

"Mustafa?"

"Semih?" öyle bir seslenmişti ki Barış'ın duymama ihtimali yoktu.

"Ne zaman döndün Paris'ten? Neden aramadın ?"

"Çok olmadı aslına ve aradım ama numara kullanılmıyordu." Aslına baya da olmuştu ama öyle dersem ayıp olurdu.

"Bir kaç olay oldu değiştirmek durumunda kalmıştım."

"Mustafa bey?" bir kadının Mustafa'ya seslenmesiyle "Daha sonra kesinlikle görüşelim kardeşim." demişti bana ve  yanımdan gitti .

Bana yaklaşan adım sesleri ile gülümsedim.

"Semih?" Barış'ın sesiyle gözlerim dolmuştu. İsmimle bana hitap etmesini çok seviyorum yani severdim onun ağızından çıkan her kelime bir ayrıydı zaten ama bana seslendiğinde içimde kelebekler uçuşurdu.

Gözlerimi barmağımla sildim ve arkamı döndüm .

"Barış?"

"Seni her yerde aradım Semih." Sahi mi? Bundan benim neden haberim yoktu.

"Beni neden aradın Barış? Ben gidenin sen olduğunu hatırlıyorum."

" Ben gerçekten özür dilerim Semih. Böyle olsun istemezdim gerçekten. Ama bak şimdi kader bizi tekrardan buluşturdu."

Ellerimi tutu. Beni böyle mi kandıracaktı önce terk edip daha sonra kendini acındırarak.

Ellerimi çektim ellerinden.

"Daha çok konuşmanın manası yok Barış iyi günler." dedim ve arkama bakmadan çıktım mekandan.

Tabiki de peşimden gelecekti.

Sabah otel odasından aşağı indiğimde şaşırmış gibi karşıladım Barış'ı.

"Nasıl buldun beni?" gülümsedim.

"Bütün otellere sordum araştırdım, Semih biliyorum beni affetmen çok zor ama en azından bir yemek yesek?"

"Barış lütfen uzatma."

"Semih sadece bir yemek." tabiki kabul edicektim sonuçta iş nedeniyle tekrardan birlikte olmamız gerekiyordu.

"Yemek kötü geçerse daha da uzatmayacaksım kabul mü?" inanmayarak sordum.

"Kabul Semih kabul. Arabam kapının önünde." O önden gidiyordu ben ise peşinden.

Ön kapıyı açtı ve geçmemi bekledi. İlk başta duraksadım ama bozuntuya vermemek için gülümseyip bindim arabaya. Kapımı kapattı ve şoför koltuğuna geçti.

Telefonumu çıkardım . Whatsappa girdim ve ardaya yazdım.

Semih
Barış'layım hakan bey sorarsa söyleyersin

Romantik Hırsız |BARSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin