Bardaki Çocuk||Minsung

Bölüm 6 :>

Devam ediyorum lütfen destek olur musunuz onca işim var iken konu arıyorum 😔devam kar çiçeklerimmm

Yol boyunca içimden geçiriyordum,umarım kimse öğrenmez. Kafayı bozmuştum sanki öğrense ne olacaktı? Neden bu kadar dert ediyordum ki bunun bile farkında değildim.

Okula vardığımda kendimi odama attım üstümü değiştirip yatağıma uzandım havalar neden bu kadar sıcak aq ya :(

Instagramda gezinirken bir şey dikkatimi çekti buradaki fotoğraf? Lee Minho! Hesabını bulmuştum emin olmak için hesabına girip fotoğraflarına baktım.

Evet bu Lee Minhoydu bundan emindim ancak bu gün istek atmayacaktım,bir kaç güne atmayı düşünüyorum (diğer bölümde insta hesabındaki fotoğraflar olacak anladınız siz)

5 dakika bir hesabına girip çıkıyordum fotoğraflara gelen yorumlar sinirimi çok bozuyordu ona kocam gibi şeyler yazıyorlardı ıy göt laleleri.

Bu gün yine bara gidecektim Çünkü changbin hyungdan Minho'nun bara gittiği günleri öğrenmiştim pazartesi ve Çarşamba günleri hariç her gün bara gidiyordu.

Akşam olunca kalkıp üstümü değiştirdim ve odadan çıktım. Bara doğru yürürken takip ediliyor aynı zamanda izleniyor hissi vardı içimde. Arkama her beş saniyede bir bakıp etrafı kolaçan etsemde hiçbir şeye rast gelmedim.

Yani arkamda duyduğum ayak seslerine kadar öyleydi. Arkamı döndüm baktığımda karşımda kahvelikleri ile bana bakan Minho'yu gördüm. Elinde telefonu vardı sanırım beni fark etmeden önce telefonuna bakıyordu.

Ona bakıp kalbimi tuttum ve dizlerime tutunarak "kalbime indi aq ne yapıyorsun"
Tekrar ayağa kalktım,Minho dediğim şey ile sadece kıkırdıyordu,cidden çok tuhaftı bu çocuk.

Hafif bir eğilerek boylarımızı eşitledi ve yaklaştı bana doğru. Siyah saçları gözlerinin önüne geliyordu,yavaşça çektim siyahlarını kahve gözlerinin önünden.

Gülüp duruyordu ancak gülüşü bile zarif bir gülüştü. Kulağıma eğilip "seni şuracıkta öpsem,ne olur ki?" Nefesi tenime vuruyordu, dediği şey ile istemsizce geri adımladım ikinci adımı atacakken bileğimde hissettiğim el ile Minhoyla bedenlerimiz bir birine değmeye başladı.

Minho bundan gayet memnundu benim içinde farklı değildi bu duygu. Minho'ya hayır anlamında baş sallayıp "burada olmaz" fısıldamıştım.

Geniş tatlı gülümsemesini sunduktan sonra geri çekildi ve elimi tuttu, elimi eline kenetlenmişti karşılık olarak elini tuttum. Bara girdiğimizde elimi çekmeye çalışıyordum ancak elime kenetli olan eller buna izin vermiyor ve daha sıkı tutuyordu.

Onu aşağıya doğru çekiştirip ne yaptığını sordum telaşlıydım ya biri görürse aramızda bir ilişki yoktu, sevgili değildik(şimdilik) neden böyle yapıyordu.

"Ne yapıyorsun Minho bırak elimi biri görecek şimdi"

Bana döndü canı oyun oynamak istiyor gibiydi
"Kucağıma oturursan tutmam,anlaştık mı?"

Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve "saçmalama asla ve katiyen olmaz,oturmam kucağına!"

"Peki bende o zaman bırakmıyorum elini ben isteyene kadar elimiz böyle kalacak"

"Minho saçmalama bırak elimi"

"Bırakmayacağımı söyledim tek seferde anlaşılmıyor mu neden ikiletiyorsun?"

"Bırak elimi oturacam"

"Oturana kadar bırakmıyorum o halde"

"Arka en köşe masaya geçelim"

"Hay hay efendim!"

Minho son dediği şeye birde ufak bir gülümseme eklemişti en arka ve köşe masaya geçtikten sonra bacağını patpatlayıp gülümsedi.

Kısa bir göz devirip yavaşça oturdum kucağına. Minho belimden tutup kendine doğru çekiştirdi beni şuan oturduğum yer çok mühim bir şekilde Minho'nun kucağı dışında bir yerdi. Yaptığı şeyi beklemiyordum geri çekilmeye çalışırken yanlış bir hareket yaptım ancak bunu yapmayı istememiştim.

Kucağından kalkmak için hareket ettiğimde oturduğum yeri unutmuştum. Aramızda bir sürtüşme olmuştu Minho hafiften kıvrılarak belimden sertçe tutup sırtımı göğüsüne yasladı ve kulağıma yaklaştı.

"Yerinde olsam sabit dururdum,yaramazlık yapma"

Yavaşça geri çekildiğinde hareketsiz bir şekilde durdum başımı bile hareket ettiremiyordum. Yaklaşık on dakika sonra sipariş ettiğimiz rakılarımız gelmişti, amacım masaya uzanıp içecekleri almaktı...

Tekrar aynı şeyi yapmıştım ancak bu sefer daha fazlaydı. İçeceğe uzanamayınca daha çok hareket ettim farkında değildim ancak Minho can çekişiyordu.

Son yaptığım hareket ile Minho'nun ağzından minik bir inilti çıktı. Gözlerini kapatıp başını geriye attı sabır diliyordu sanki?

"Hassiktir ben..ben Minho şey ULAN PİÇ BEN Mİ DEDİM OTURT KUCAĞINA"

Hızlıca ağzımı kapattı ve ayağa kalkıp lavaboya götürdü beni,çekiştirerek.

Şimdi boku yemiştim bence :> lavaboya ittirdi, ardından içeri girip kapıyı kilitledi. Beni duvarla arasına alıp yüksek olmayan bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Neden yerinde durmuyorsun azgın sincap"

"Ben mi..? Ben" "ulan sen oturttun kucağına"

"Ama sana sürtün demedim değil mi?"

Canım oyun istiyordu hiç çekinmeden cevap verdim, fısıldıyordum sırıtarak

"Sen demedin ben istedim azgın tavşan"

Aniden dediğim şey ile duraksayıp...

KİSS VARDIR BİLGİNİZE!

Dudağıma yapıştı,konuşmama müsade bile etmedi. Sert bir şekilde öpüyordu dudağımı ellerini belime yerleştirmişti bile. Ellerim önce omuzlarını daha sonra yanaklarını buldu öperken minik uğultular,inlemeler bırakıyorduk,aslında bırakıyordum.

Aniden dudağımı ısırması ile bir inleme bıraktım,amacına ulaşmış gibi gülüyordu şuan görebiliyordum. Yavaşça geri çekildi ve gülmeye başladı ancak sessiz sakin bir gülüştü.

Göğüsüm hızla inip kalkıyordu kapının önüne çömeldim ve yerde oturup başımı geri attım. Minho yukardan izliyordu beni sırıtarak.

Kaldırdı beni yerden bu sefer yavaş ve usul bir şekilde boynumu emmeye başladı yavaş yavaş izlerini bırakıyordu arada ısırarak inlememi sağlıyordu, ikimizinde hoşuna gidiyordu.

Biraz sonra çekildi ve beni dışarı çıkarttı dün yaptığı gibi ve bizim deyimimiz ile 'cennet bahçesi' olan yere geldik,çimenlere uzanıp dolunay ışığında el ele tutuşarak gözlerimizi yumduk...

Bölümü burada sonlandırıyorum mimik sakuralarım umarım güzel olmuştur,beğenirsiniz diğer bölümü tam kesin değil ancak insta bölümü gibi yapabilirim şöyle düşünün üç nokta konulmuş yerler gibi düşünüp karar vereceğim iyi geceler güzel Leylaklarım...💗💗