4. Bölüm: Youshi'nin geçmişi🥀

0 0 0
                                    

Herkes okuldaki bu 3 kızın birden ölmesinden şüphe ediyordu. Fakat kimse bilmiyordu ki bu Youshi'nin işiydi. Birden bire yine gözleri kararmaya başladı. Gözlerini açtığında elinde kırmızı bir gül vardı. Güle baktı baktı ve baktı. Birden gülün yaprakları ellerinden uçuştu. Yapraklar parçalandı ve aralarından kan kokusu yayıldı. Miku konuşmaya başladı. "Bu gül bir zamanlar yüce birine aitti. Fakat ona ihanet etmiş birisi yüzünden ondan geriye sadece bu gül kaldı. Yüce kişinin bir kadın olduğunu biliyoruz. Kendinin siyah saçları ve kırmızı gözleri vardı. Gücüne inkar etmek hataydı. Ama birisi buna inkar etmişti. Kotoha adında bir kadın. Onun beyaz saçları, açık kırmızı gözleri vardı. Hırsı içini yakıyordu. Yüce kadını çok kıskanıyordu. Ona efendim demek yerine ismi ile yani Freiya diyerek hitap ediyordu. Bu Yüce Freiya'nın hoşuna gitmedi. Onu karşısına aldı. İçinden kan akıttı, içinde ne varsa param parça etti. Kotoha, orada sadece bedenini kaybetti. Bilinene göre seninle aynı zaman diliminde yaşıyor. Ve sende, sende Yüce efendimizin gözleri var. Youshi sen osun. Sen efendimizsin-!" dedi ve ortadan kayboldu. Youshi gerçekliğe uyandı ama yarı halsizdi hala. Zorlukla sınıfa geçti ve sırasına oturdu. Hoca Youshi'yi sinirlendiriyordu. Youshi dayanamadı ve "Sana gerçek gücü göstermeme izin ver hemen!" dedi ve hocanın üzerine atlayarak gözüne bıçak sapladı! Hoca kanlar içinde yerde yaşam savaşı vermeye başladı. Youshi daha fazla içinde Freiya'nın ruhunu barındıramadı. Freiya dışarı çıktı. "Beni dinle yoksa bunun sonu iyi olmaz sefil insan!" diye bağırdı. Kendi gücü hala yenilemezdi. Hocayı ve destekçilerini hepsini patlattı ve etlerini toza çevirdi. "Ben Freiya! Benim gücüm sınırsız olmakla beraber en guclusudur!" dedi. Youshi uyandı ve olanların farkına vardi. Artık içgüdüsel olarak öldürme açlığını bastiramiyacak hale gelmişti. Bunun sonunun ne olacağı belli dahi değildi....

Mezarın Yanındaki Köşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin