"Se-Sen kimsin ki?"
Kalbime doğru tuttuğu silahı görerek yutkundum.Aman tanrım bu da kimdi niye bana silah tutuyordu?Bir adım üstüme geldiğinde ona karşılık bir adım geri gittim.
Son noktam duvar olana kadar bir adım geri gittim.Tam önümde bittiğinde kalbime doğru baskı uyguladı silahın ucuyla.Inleyerek silahın ucunu tuttum ve uzaklaştırmayı denedim.
Ama silah benden uzaklaştırmak yerine dahada bastırdı.Acıyla gözümden bir damla yaş düştü.
"Ah hadi ama ağlama"Bileğimden tutarak kendi göğsüne yapıştırdığında çığlık atarak geri gitmeyi denedim ama bu seferde kasıklarıma tutmuştu silahı yutkunarak çırpınmayı kestim.
"Seni nereden vurmalıyım hmm taehyungun sende en sevdiği yer kasıklarınmı yoksa kalbin mi?"
Silahı vücudumda gezdirerek konuşuyordu ve konuşmaları beni çok geriyordu.Ayrıca bu adam taehyungu nereden tanıyordu çözemiyordum!?
"Ama biraz oyunun kimseye zararı dokunmaz değilmi jungkook?"Nefesini kulağıma üfleyerek konuşması daha da titrememe sebep olmuştu.
"Ne-ne diyor-"Sözümü tamamlamadan başımda hissetigim yoğun sancıyla göğsüne bırakmıştım başımı.Silahı kafama indirmişti gözlerim kapanırken o anda söylediğim tek birşey vardı;
"Taehyung"
.......
"Siktir aç şu telefonu"Bir yandan yola bakarken diğer yandan jungkooka ulaşmayı deniyordum ama şu lanet telefonu açmıyordu.
Gaza kökleyerek evin önünde durdum ve hızlı adımlarla anahtarı çıkardım.Içeri adımladığında her yer karanlıktı ışığı arayarak içeriyi aydınlattım.
"Bebeğim içerde misin?"İçimden tanrıya dualar ediyordum ama nafile ses seda yoktu.Salonda ki koltuklara ilerleyip içeri bakındım ama yoktu sikeyim hiçbir yerde yoktu.
Bir kaç daha adım atarak kafamı sağa döndürdüm.Gördüğüm şeyle kanım dondu yerde kan vardı.Bunun jungkooka ait olma düşüncesi beni deli ediyordu.
Gözümden bir damla yaş düştü onu hemen silerek telefonumu cebimden çıkardım ve namjoona tıkladım evin dışına doğru adım atarken telefon açıldı.
"Ooo sen beni ararmıydın?"İma dolu sesine nefesimi çektim.Şuanda düşünmem gereken tek bir şey vardı o da jungkook.Arabanın kapısını açarak bindim"Zevzekliği bırak jungkooku tanıyorsun demi? "
"Evet noldu?"
"Orasını boşver ve evin kamere kayıtlarını incele sonra bana gönder "
"Ne oluyor? "
"Sikeyim dediğimi yap"
Ve telefonu kapattım son gaz basarak bu seferde hoseokun evine sürdüm.Jungkooku bulacaktım ne olursa olsun.
........
"Ahh" Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda yoğun ışık sebebiyle Gözlerimi yumarak biraz bekledim.Tepemde resmen ışık asılıydı aklıma son yaşananlar gelince sertçe yutkundum ben şuan neredeydim?
Etrafı incelediğimde şok olmuşa döndüm tanrım burasıda neresiydi?Bakışlarım hemen ellerime kaydı.Şaşırmamıştım bağlıydı kafamı biraz kaldırarak ayaklarima baktım onlarda aynı durumdaydı ama beni şaşırtan olay bu değildi.
Ben şuan bir sedyede sadece boxserle yatıyordum..
Bu yüzüme tokat misalı çarpmıştı kıyafetlerim neredeydi?Tanrım ne oluyordu?ellerimde ki kemeri çekiştirerek açmayı denedim.Ama ayaklarımda aynı durumda olması beni çok zorluyordu.
